Üniversiteler bölümleri ve yaklaşımların farkını çok daha iyi anlamaya başladım.

Üniversiteler bölümleri ve yaklaşımların farkını çok daha iyi anlamaya başladım. Çoğu gencimiz maalesef kendine en uygun mesleği edinemeden, bir üniversitenin bir bölümüne yerleşerek bu uğurda hayatını geçiriyor. Ancak şöyle bir durum var; severek yapılacak bir meslek, hem birey, hem aile, hem sosyal çevre, hem de ülke için daha faydalı olacaktır. Ne yazık ki pek çok gencimiz, bilinçsiz yapılmış tercihler ile meslek yaşamına atılıyor. Bunun önüne geçmek için aileye ve rehber öğretmenlere büyük görevler düşüyor lakin bu konuda da yetersiz kalındığını gözlemleyebiliyoruz.
Bireyin en uygun mesleği edinebilmesi için deneyime, yönlendirmeye ve bilgiye ihtiyacı olduğu yadırganamaz bir gerçek. Hiçbir meslek hakkında fikri olmayan birey, neyin artıya neyin eksiğe sahip olduğunu anlayamaz doğal olarak. İşte burada, gençlerimize belki de deneyin kazandırma konusunda teşvikte bulunmamız gerekiyor. Sanat, spor ve bilim çeşitli dalları ile geniş bir yelpaze ile bu hizmeti sağlamak, sağlıklı birey yetiştirmek ve bilinçli yönlendirmeler yapmak, makro seviyede dünyaya hizmet eden bir yatırım olacaktır.
Üniversite bölümlerinin yaklaşım farklılıklarından da söz etmek ve bireyin en doğru yaklaşımı seçmesine olanak sağlamak gerektiğine inanıyorum. Çünkü her iş, temel seviyede aynı yükü taşımakta ancak yöntem ve fayda açısından farklı unsurları barındırmaktadır. Örneğin, bir tiyatrocu ve bir öğretmen, belirli bir kitleye belirli bir şeyi anlatmak istemektedir ancak tiyatrocu, lirik; öğretmen ise didaktik bir yöntem izlemektedir. Elbette birçok farklı yanları vardır bunun ancak temel yapılan eylemin aynı olduğunu ifade etmek için bu iki örnek seçilmiştir. Bu iki mesleğin aldığı eğitim de oldukça farklıdır. Son zamanlarda sahne performansları bölümü okuyan pek çok arkadaşımı gözlemleme imkânım oldu. Oldukça interaktif çalışmalar yaptıklarını ve işbirliği içerisinde bulunduklarını söyleyebilirim. Grup halinde oluşları, onları kolektif düşünmeye itiyor. Benzer interaktiflik, eğitim fakültelerinde de yer alıyorken –sunumlar, grup ödevleri- öğretmenler, çok daha bireysel hareket etme eğilimi gösteriyor. Elbette bu iki güruhun karşılaştırması profesyonel bir bakış açısıyla yapılmadı, bunu belirtmekte fayda var. Ancak benim dikkat çekmek istediğim nokta; bireyin meslek seçiminin akabinde, aldığı eğitimden, hayat bakışı açısına ve mesleği idame etme yöntemine kadar pek çok farklılık barındırdığını ifade etmektir. İki meslek de oldukça değerli ögeleri barındırıyor olmasına rağmen acaba öğrenci, hangi meslekte daha kendini ait hissedecektir, bunu sorgulamak gerektiğine inanıyorum.