Artık baktığımız her yerde reklam görüyoruz.

Televizyonda,internette, alışverişte, sokakta...
Reklamsız yaşayamaz olmuşuz gibi. Hava gibi su gibi bir şey olmuş bu reklam... Ekolay değil tabi dolup taşan insan nüfusu ve sizinle aynı işi yapan binlerce insanın arasından seçilmek. Ürününüz aynı ürün, ama pazarlamanız daha iyiyse hemen tutuluyorsunuz...
Reklam tam bir mafya babası ama aynı zamanda esnafın meleği bir yerde..
Peki bu reklam nereden çıktı hiç merak ettiniz mi?

kaynaklardan öğrenildiğine göre, Eski Yunan’daki kasaba tellallarının esir, sığır vb satışında sokaklarda dolaşarak, malları uyaklı duyuru şiirleriyle övmeleri, ilk sözlü reklama örnek gösterilebilir.

Ticari reklamcılık ise, gerçek anlamda gazetelerin yaygınlaşması ile ortaya çıktı. Bir reklam tarihçisi olan F. Presbrey’e göre, ilk gazete reklamı, bir kitabın yayınlanmasıyla ilgili olarak 1625’de yapıldı. Günümüzde de kullanılan gazete reklamı ilkeleri, Amerikan reklamcılığının kurucusu sayılan Benjamin Franklin tarafından, kendi yayımladığı gazetesinde geliştirildi ( 1730) Bugünkü anlamda gazete reklamları, 19. yüzyılda ve 20. yüzyılın başlarında ortaya çıktı. Reklamcılık, 1920 yılı civarlarında radyonun, 1950 yılı civarlarında da televizyonun yaygınlaşmasıyla canlanmıştır.

Peki ya Türkiye'ye ne zaman geldi ?

Türkiye’de, resmi ve yarı resmi ilanlar sayılmazsa, ilk gazete reklamları 1840’lı yıllarda Ceride-i Havadis, 1860’lı yıllarda Tercüman-ı Ahval gazetelerinde görüldü. Servet-i Fünun dergisinde de reklamlar yayınlandı. Bu reklamlarda satılık ev,arsa vb duyuruların yanı sıra, kitap ve özellikle Avrupa’dan ithal edilen bazı ilginç ve nadir bulunan tüketim malzemelerinin duyuruları vardı.
Türkiye’de ilk reklam şirketi, 1909 yılında “İlancılık” adıyla kuruldu. 1938’den sonra gazete atışlarının artması ve gazetenin iyice yerleşmesi, reklamcılığın canlanmasına yol açtı. Reklamın, iktisadi yaşamın vazgeçilmez bir parçası durumuna gelişi, çok partili yönetimle başlayan (1950) iktisatta liberal siyasetin etkilerinin yaygınlaşmasından sonra oldu. Yeni yönelinen tüketim ekonomisinin desteklediği gereksinim yaratma olgusu, reklamcılığın gelişmesini hızlandırdı.


Türkiye’de İlk radyo reklamları 1951’de başladı. 1962 yılında çıkarılan bir kararnameyle, devlet radyolarında şirketlerin hazırladığı reklam programlarının yayının için özel reklam kuşakları ayrıldı. 1969’da da rady reklamlarında “cingıl” adı verilen reklam müzikleri kullanılmaya başlandı. İlk televizyon reklamlarıysa 1972’de başladı.

Hey gidi reklam hey!
İtibar artık senle sağlanıyor, artık para itibarı satın alamıyor!
Kaynak: bilgiustam.com