İngiltere'de yapılan yeni bir araştırma, musluk suyu ve diğer birçok üründe bulunan 'sonsuz kimyasallar'ın kansere neden olabileceğini ortaya koydu.
Yale Halk Sağlığı Okulu'nda (YSPH) yapılan çalışmada kolon kanseri hücreleri, çevrede parçalanmadıkları için sonsuz kimyasallar olarak bilinen 'per ve poli-floroalkil' maddelere (PFAS) maruz bırakıldı.
Bu işlemin sonucunda, insan vücudunda metastaza benzer bir etkiye sahip olabileceklerine dönük işaretler alındı. PFAS'ın böbrek ve testis kanseri riskleriyle balantılı olması da bu hipotezi güçlendirdi.
Sonsuz kimyasallar ısıya, suya, yağa ve lekelere karşı dayanıklı hale getirmek için çok çeşitli endüstrilerde onlarca yıldır kullanılan bir insan yapımı kimyasal sınıfı olarak tanımlanıyor. Bu ürünler çevrede uzun süre yokolmamasının yanı sıra, insan vücudunda toksik şekilde birikiyor.
Araştırmayı gerçekleştiren yazarlardan Jie Zheng, "PFAS, dünya çapında giderek artan bir kamuoyu endişesine yol açan yaygın bir kalıcı organik kirletici sınıfını oluşturuyor. İçme suyu, iç mekan tozları, temizlik ürünleri ve kaplamalar gibi ortamlarda sıklıkla tespit ediliyorlar." dedi. Suya dayanıklı ve yapışmayı önleyici özellikleri sayesinde PFAS, pişirme kapları ve kumaşlar gibi ev eşyalarında yaygın olarak kullanılıyor.
Araştırmalar, Amerika Birleşik Devletleri'ndeki (ABD) insanların yüzde 97'sinin kanında tespit edilebilir seviyelerde 'sonsuz kimyasallar' bulunduğunu ortaya koydu.
Çok sayıda çalışma sonsuz kimyasallar (PFAS) böbrek, prostat ve meme kanseri de dahil olmak üzere daha yüksek kanser oranlarıyla ilişkilendiriyor. Maddelerin vücudu nasıl etkilediğini anlamak için araştırmalar devam etse de, özellikle yüksek seviyelerde kimyasallara maruz kalmanın vücut biyolojisini değiştirdiği gözlemlenmeye başladı. Yale'deki bilim insanlarının yeni araştırması ise artık 'sonsuz kimyasallar'ın kanserin yayılmasıyla da ilişkili olabileceğini ortaya koydu.
Kanserin metastaz yaptığında tedavisinin daha zor hale gelmesi endişeleri daha da artırdı.
Yale'de araştırmacılar, PFAS içeren köpük kullanan itfaiyecilerde maruz kalınan seviyeyi araştırmalarında kullandı. İtfaiyecilerin genel nüfusa göre yüzde 21 oranında daha yüksek kolon kanseri riskine sahip olması da araştırmacıların bu grubu seçmesinde etken rol oynadı. Çalışma sırasında kolon kanseri hücreleri yedi gün boyunca sonsuz kimyasallara maruz bırakıldı ve PFAS'a maruz kalan hücrelerin yayılma belirtileri gösterdiği tespit edildi.
Yale'de baş araştırmacı ve epidemiyolog olan Dr. Caroline Johnson, "Bu metastaz olduğunu kanıtlamaz, ancak metastazın bir özelliği olan hareketlilikte artış var" dedi.
Araştırmacılar ayrıca kolon kanseri hücrelerinin bir kültür kabına düz bir tabaka halinde yerleştirildiği ve iki tarafa bölündüğü başka bir deney daha gerçekleştirdi.
Yedi gün boyunca PFAS'a maruz bırakıldıktan sonra, hücreler birlikte büyümeye başladı, bunu da bilim insanları potansiyel metastazın bir başka işareti olarak yorumladı.
Kaynak: Rebecca Ann Hughes