MURAT FİRİDİNOĞLU
Değerli okurlarım siizleri bu yazımda oldukça gerilere Ellili yıllara götürmek istiyorum o zamanlar Çanakkale'nin nüfusu 15 bin civarı kadardı. O zamanlar Çanakkale'nin ticareti de Musevi vatandaşların elinde idi Müslüman olarak ticaret yapanların sayısı parmaklarımdan azdı.Şimdiki çarşı caddesi eski itfaiyeye kadar Musevi vatandaşların mağaza ve dükkanları ile dolu idi. İçlerinde sahaf, tuhafiyeci, kolonyacı, makaracı, manifaturacı, doktor, ayakkabıcı, zahireci, demir tüccarı, meyhanecilik hatta şarap imalathanesi dahi vardı, daha saymakla bitmez aklınıza ne gelirse bütün işleri büyük ve Beracı ile yaparlardı. O yıllarda Çanakkale'mizden ne İstanbul'a nede İzmir'e karayolu vardı. Haftada iki sefer Saadet ve Kemal vapurlarından bir gelir onlarda şimdiki Şakir’in oradaki gümrük iskelesine yanaşırlar hava şartları müsait değilse o zamanda açığa demir atarlar yolcular ve yükleri sal ile karaya taşınırdı.
Tabii ki o tarihlerde Çanakkale'nin bütün ihtiyacını Musevi esnafı İstanbul’dan temin eder ve getirirdi. O tarihlerde ne kargo ne ambar vardı bütün ihtiyaçları emanetçi Mustafa (Firidinoğlu) abimiz görürdü. Çanakkale esnafından paraları, senetleri, siparişleri toplar İstanbul esnafından ne alınacaksa geminin dönüş gününe kadar onları Sirkeci'deki meşhur Alemdar Otelinde toplar daha sonrada gemiye yükleyerek Çanakkale'ye döner ve getirdiği malları da esnafa teker teker dağıtırdı ve bu bütün malzeme masrafı abimizin sırtından geçerdi. Emanetçi Mustafa deyince Çanakkale'de bir taneydi hiçbir esnaf ondan başkasına parasını pulunu teslim etmezdi. Bu büyük maçlara gidenler dönüşlerinde Bahri Sefitte bizlere bu maçları pehlivan tefrikası gibi anlatırlar bizlerde hiç bitmesin diye içimizden dua ederdik.
Mustafa Firidinoğlu askerliğini Çanakkale'de bahriyeli olarak yapmış daha sonra Cahide hanımla evleniyorlar ve iki oğlu oluyor birincisi Murat İkincisi Turgut. Cahide ablada kocasına ve ailesinin geçimini sağlamak için çok uğraş veren bir kadındı. Bir ara çarşı caddesine tuhafiyeci dükkanı açmış ve Çanakkale'ye en kaliteli iç giyim çamaşırı getirir ve taksitle satış yapardı.nMurat çok değişik bir yapıya sahipti, okul zamanı dışında babasına dahi yardıma giderdi. Futbol topu ile tanışması ilkokul çağlarında idi.nHer Çanakkaleli gibi oda mahalle arasındaki arsalarda, boşluklarda bez top peşinden koştu,nMurat çokta atletik bir yapıya sahipti. Murat Firidinoğlu’nu birazda kendinden dinleyelim, zaman zaman ben yine devreye girerim.
“ Ben 20.07.1950 Çanakkale
doğumluyum, ilkokulu istiklal ilkokulunda okudum yaz aylarında ise babam beni çan saatinin oradaki Nadir Sunay'ın eczanesine çırak olarak verirdi, ilk lisansım Mahmudiyespor kulübüne çıktı ve o zamanlar Mahmudiyespor'u rahmetli Özcan Erkan (Şişe) çalıştırıyordu. Futbolda ilk hocam odur, Orta ve Lisede okurken 1965-1968 yılları arasında tam olarak yılı hatırlayamayacağım ama İzmir takımı Altay ile İstanbul dönüşü jojo (şu an Fen Lisesinde) ortaokul takımı ile basketbol maçı yaptık ve ağbilerimizden çok şey öğrendik. Takımımızda diş tabibi Nurullah Poray, rahmetli Ahmet Koç, Taktak Levent, Hüsnü Şen, Çatlak Cemal ve Özhan Ece (Mıngır) hatırlayabildiklerim bunlar o zamanlarda lisedeki beden öğretmenimiz Metin Düzalandı ondan çok şeyler öğrendik...
Devamı Yarın