Geçtiğimiz gün Cumhurbaşkanı tarafından açıklanan sosyal konut projesi gündemde en çok yer alan konu oldu.
Geçtiğimiz gün Cumhurbaşkanı tarafından açıklanan sosyal konut projesi gündemde en çok yer alan konu oldu.
Neden mi? Söyleyeyim…
Türkiye’de en temel hayal beklenti belki diğer ülkelerden daha farklı olarak ev sahibi hayali olmak, herkes bir evi olsun ve çocuklarına bir ev bırakma hayalinde yaşar, ülkemizde artık bu yatırım adeti olmuştur.
Şimdi gelelim bu proje ve vatandaşa etkisine, evvela arkadaşlar herkes ev sahibi olmak istiyor.
Ama açıkçası bu proje alt gelir grubuna karşı yapılan bir şey değil!
Orta grup neden ödeme koşulu asgari ücrete göre endeksli görülse de asgari ücretli birisi 2200 TL’yi harcamaları varken yapamaz.
İki kişi alsa bu paraya öder ama zorlanır!
Orta kesim yani sınırda olarak 14 bin civarında hane geliri olanlar karşılayabilir gibi görülüyor.
Gelelim en merak edilen konuya!!!
‘Faizsiz’ denilen uygulamada her yıl memur maaşının zam oranına endeksli olması…
Eğer böyle olursa, diyelim bu ocakta en az yüzde 70 oranında bir zam bekleniyor.
O yüzde 70 artış aylık taksiti bir hayli arttırıyor.
O zaman şimdi faiz alınmamış oluyor ama enflasyon alınarak sabit fiyat olmuyor.
Sabit ödeme dahi olmuyor.
Yani işin özeti; herkes almak isteyecek ama bu kira ödemekten bir nebze karlı gibi görülüyor.
O da kira fiyatları son 2 yıldır çok yüksek seviye de arttı diye!
Çözüm nedir ne yapılmalı?
Çözüm; dövizi düşürmek, çok sayıda müteahhittin uygun fiyata konut sağlamasını sağlamak.
O zaman ülkede konut arzı artar, fiyatlar makul seviyelere gelebilir.
O zaman vatandaş rahatlar ve istediğine kolay ulaşabilir.
Bu iyi güzel bir proje ama sürdürülebilir mi en başta onu soralım, bence hayır!
Çünkü uzun vadede yapılmalı, az az ihtiyaçlar karşılanmalı ve piyasa rahatlatılmalıydı ki bu konut sorununu kim çözerse, halkın rahatlaması için büyük bir başarı elde eder.
Buda yapana artı olarak yazılır.