Hıdırellez ya da Hıdrellez, Türk dünyasında kutlanan mevsimlik bayramlardan biridir. Herkesin bildiği bu gün hakkında bilgi paylaşımıyla tam anlamıyla öğretmek gerekir.

Gelenek görenekler önemlidir. Nitekim bir milletin insanları birbirleriyle ancak ortak bir kültürü paylaştıkları müddetçe bir olabilir. Zaman ileriledikçe teknolojiyle iç içe geçmemiz, bizi kültürümüzden uzaklaştırdığını düşünüyorum. Bir çok kişi benimle aynı fikri paylaşacaktır. Belki hala ismini biliyoruz bu gelenek göreneklerin ama neden olduğunu bilmiyoruz. Hıdırellez de bu günlerden biri. Bugün bu gün hakkında okuduğum bilgileri sizlerle paylaşmak istedim. Bakalım Hıdırellez ne imiş?


Ruz-ı Hızır (Hızır günü) olarak adlandırılan Hıdırellez günü, Hızır ve İlyas'ın yeryüzünde buluştukları gün olduğu sayılarak kutlanmaktadır.

Hıdırellez Kökeni

Hızır ve Hıdırellezin kökeni hakkında çeşitli fikirler ortaya atılmıştır. Bunlardan bazıları Hıdırellezin Mezopotamya ile Anadolu kültürlerine ait olduğu; bazıları ise İslamiyet öncesi Orta Asya Türk kültür ve inançlarına ait olduğu yolundadır. Hıdırellez Bayramı'nı ve Hızır düşünüşünü tek bir kültüre mal etmek olanaksızdır. İlk çağlardan itibaren Mezopotamya, Anadolu, İran, Balkanlar ve hatta bütün Doğu Akdeniz ülkelerinde bahar ya da yazın gelişiyle belli başlı doğasal döngüler için sevinç duyulduğu görülmektedir.

Hızır

Hızır; yaşam suyu (ab-ı hayat) içerek ölümsüzlüğe ulaşmış; özellikle de baharda aramızda dolanarak, bolluk ve sağlık dağıtır. Hızır bir kişiye verilen addan çok aslında bir doğasal durumu, baharla vücut bulan yaşamın tazelenmesini simgeler. Türkiye'de Hızır'a atfedilen özelliklerin bazıları:

Kalbi temiz, Allah'a inanan insanlara yardım eder.
Uğradığı yerlere bolluk, bereket, zenginlik sunar.
Dertlilere derman, hastalara şifa verir.
Bitkilerin yeşermesini, hayvanların üremesini, insanların kuvvetlenmesini sağlar.
İnsanların şanslarının açılmasına yardım eder.
Uğur ve kısmet sembolüdür.
Mucize ve keramet sahibidir.

Türkiye'de Hıdrellez Bayramı 6 Mayıs (5 Mayıs Gecesi) tarihinde kutlanır. Bugün Hıristiyanlarca da baharın ve doğanın uyanmasının ilk günü olarak kabul edilir; bu günü Ortodokslar Aya Yorgi, Katolikler St.Georges Günü olarak kutlamaktadırlar..

Hızır ve Kur'an

Kur'an'da Kehf suresi'nde Musa ve bir gencin kıssası anlatılmaktadır. Kehf Suresi'de dahil olmak üzere hiçbir yerde Hızır ismi geçmemektedir ancak çeşitli hadislerde bu şekilde anılmaktadır. Olayın yaşandığı yer için 'iki denizin birleştiği yer' denilmektedir. Uzun bir yolculuk yapan Musa ile yanındaki gencin beraberlerinde, yemek için getirdikleri balığın kaçması ile başlayan olay sonrasında, 65. ayette Derken kullarımızdan bir kul buldular ki, biz ona katımızdan bir rahmet vermiş, kendisine tarafımızdan bir ilim öğretmiştik. denilerek Hızır olarak atfedilenden bahsedilir..

Hıdrellez Kutlama mekanı

Hıdrellez kutlamaları genel olarak yeşillik, ağaçlık alanlarda, su kenarlarında, bir türbe ya da yatırın yanında yapılmaktadır. Bu gibi yerlere bu nedenle Hıdırlık denildiği de olur. Hıdrellezde baharın taze bitkilerini ve taze kuzu eti ya da kuzu ciğeri yeme adeti vardır. Baharın ilk kuzusu yenildiği zaman sağlık ve şifa bulunacağına inanılır. Bugünde kırlardan çiçek veya ot toplayıp onları kaynattıktan sonra suyu içilirse bütün hastalıklara iyi geleceğine, bu su ile kırk gün yıkanılırsa gençleşip güzelleşileceğine inanılır.

Hıdrellez Gecesi

Hıdrellez gecesi Hızır'ın uğradığı yerlere ve dokunduğu şeylere feyiz ve bereket vereceği inancıyla çeşitli uygulamalar yapılır. Yiyecek kaplarının, ambarların ve para keselerinin ağızları açık bırakılır. Ev, bağ-bahçe, araba isteyen kimseler, Hıdrellez gecesi gül ağacının altına istediklerinin küçük bir modelini yaparlarsa Hızır'ın kendilerine yardım edeceğine inanırlar. Aynı zamanda dileklerini kırmızı kurdaleye bağlayıp gül ağacına asarlar. Bir yıl boyunca dileklerinin yerine gelmesini beklerler. Bazı kimseler de ateş yakıp, dilek dilerler. Ondan sonra yaktıkları ateşin üstünden atlarlar..

Gelenekler

Baht açma

Hıdrellezde baht açma törenleri de oldukça yaygın olarak uygulanan geleneklerimizdendir.

Bu törene İstanbul ve çevresinde “baht açma”,
Denizli ve çevresinde “bahtiyar”,
Yörük ve Türkmenlerde “mantıfar”, Balıkesir ve çevresinde “dağara yüzük atma”, Edirne ve çevresinde “niyet çıkarma”,
Erzurum'da “mani çekme” adı verilir.

Anadolu'nun bazı yerlerinde Hıdrellez Günü yapılan duaların ve isteklerin kabul olması için sadaka verme, oruç tutma ve kurban kesme adeti vardır. Kurban ve adaklar “Hızır hakkı” için olmalıdır. Zira tüm bu hazırlıklar Hızır'a rastlamak amacına yöneliktir.

Yoğurt mayalama geleneği

Kütahya'nın Tavşanlı ilçesine bağlı Yörük köylerinde bir yıllık yoğurt mayası, Hıdırellez ve bu günü takip eden 2 gün süresince sabah ezanı ile tan ağarması arasındaki vakitte doğadaki bitkilerin üzerinden toplanan çiy tanelerinden sağlanır

Trabzon-Şalpazarı İlçesi'nde maya katılmadan yoğurt yapılır. Mayalama sıcaklığındaki sütün içine besmeleyle bir tahta kaşık konur. Bu şekilde elde edilen maya bir yıl kullanılır. Gelecek yıl tekrar değiştirilir.


Tunca Nehri kıyısında 'Kakava' coşkusu

Türkiye'de Roman nüfusunun en yoğun olduğu illerden biri olan Edirne'de geleneksel Kakava ve Hıdırellez şenlikleri renkli geçiyor.

Şenlikler dün akşam saatlerinde Sarayiçi bölgesinde yakılan ateşle başladı. Dev ateşin etrafında binlerce kişi toplanarak Romanların bayram sevincine tanıklık etti. Kakava ateşi, Sarayiçi'nin yanı sıra üç ayrı noktada daha yakılarak şehir geneline yayıldı. Akşam saatlerinde konserler ile devam eden şenlikler, Roman nüfusunun yoğun olarak yaşadığı mahallelerde sabahın erken saatlerine kadar devam etti.

Sabah saat 04.00'ten itibaren Romanlar evlerinden ayrılarak Tunca Nehri kıyısına geldi. Fatih Köprüsü yakınlarında toplanan Romanlar eğlencelerine burada devam etti. Davul zurna eşliğinde dans eden gençlerin coşkusuna alanı dolduran kalabalık eşlik etti. Türkiye'nin en renkli etkinliklerinden biri olan Kakava'yı izlemek amacıyla farklı illerden yüzlerce insan otobüslerle Edirne'de yakın etti. Adım adım etkinlikleri takip eden vatandaşlar, sabahın erken saatlerinde Tunca kıyısına akın etti. Alanı dolduran kalabalık gelinlik giymiş Roman kızlarla fotoğraf çektirdi, onlarla oyunlar oynadı.

Edirne Belediyesi tarafından alanda vatandaşlara ücretsiz çay ve simit dağıtıldı. Alanda kurulan sahnede ise Roman halk dansları topluluğu gösteri yaptı. Geleneksek kıyafetlerini giyen Romanların performansı günün erken saati olmasına rağmen vatandaşları coşturdu. Eğlenceye ara veren vatandaşlar, Kakava şenliklerinde dileklerinin kabul olacağı düşüncesiyle nehir kenarına koştu. Kimileri dileklerini yazdığı kağıtları, bazıları ise dilek mumunu nehre bıraktı. Bir kısım vatandaşlar ise dileklerini alanda süslendirilen dilek ağacına astı.

Günün ilk ışıklarıyla birlikte evlere bolluk, bereket ve huzur getireceği düşüncesiyle alanda bulunan ağaçlardan yeşil dallar koparıldı. Romanların coşkusuna ortak olan Edirne Belediye Başkanı Recep Gürkan, 'Şenlikleri izlemek üzere alana yaklaşık 4 bin kişi geldi. Sadece Edirneliler değil Türkiye'nin ve dünyanın değişik ülkelerinden gelmiş katılımcılar vardı. Gerçekten biz mutlu olduk. Heyecanlandık. Gurur duyduk” dedi.

Kaynak: http://www.huzursayfasi.com