ESEBİO ERDOĞAN, ERDOĞAN ERALTUĞ
Adil (mikrop Hamdi’nin ağabeyi) o da Kalespor da kaleci olarak oynadı. Alpaslan (mikrop Hamdi’nin eniştesi) Türkgücü’nün genç takımında ve Kilitbahir gençlik takımında genç karmada yıllarca top koşturdu. Hilmi Aksoy futbol, yüzme, atletizm komple bir sporcu.
Hilmi Aksoy’un kayınbiraderi Şekerci Erol oda Türkgücünde yıllarca futbol oynadı. Şimdi gelelim tam sporcu aileye; Poyraz Erol, Esibo Erdoğan, Rahmetli Çene Erdinç bu Eraltuğ Kardeşler bir zamanlar hangi takımda oynarlarsa oynasınlar ses getirirlerdi.
En büyükleri Poyraz Erol orta saha, Esibo Erdoğan santrafor çokta gollü idi. En küçükleri rahmetli Çene Erdinç ise Libero veya stoper oynardı.
Bu üç kardeşte yıllarca Çanakkale futboluna hizmet etmişlerdir.Poyraz Erol yurt dışında, Erdinç’te üzüntüsü hala içimizdedir, rahmetli oldu genç yaşta. Allah ömür versin benimde yakın arkadaşım olan Erdoğan Eraltuğ’u Spor Noltalji’ye misafir edeceğim.
Erdoğancığım ben biliyorum ama okuyucularımızı da bilgilendirmek açısından soruyorum. Bu Esibo lakabı sana nasıl takıldı?
Sayın Şen şeninde çok iyi bildiğin gibi ben hep santrafor oynardım ve golcü bir futbolcuydum bizim oynadığımız devrelerde Portekiz milli takım kaptanı ve en çok gol atan oyuncusu Esibo’ya ben de diğer kardeşlerime göre biraz daha esmer olduğumdan aynı zamanda da benim yapım bu futbolcuya benzediğinden takım arkadaşlarım beni bu isimle çağırmaya başladılar. Böyleliklebu isimde bana yapışmış oldu.
Ben Çanakkale’nin Ziveriye sokağında (Alman sokağı) dünyaya geldim. Rahmetli babam Çanakkale Emniyet Müdürlüğü’nde Sivil Polis olarak çalışırdı. Babam İsmail Eraltuğ, annem Fetiye Hatice Eraltuğ, Ekliman ve Perihan isimli iki kız kardeşim birde Erol, Erdinç ve benimle üç erkek yani toplam beş kardeştik.
Ben ilkokulu Cumhuriyet, ortayı Merkez, liseyi ise erkek sanat okuluna gittim. Daha henüz birinci sınıfta idim, okulun bahçesinde top oynarken görmüşler hemen okul takımına alındım.
O zamanlar okul maçları kulüp maçlarından daha iddialı ve daha kalabalık olurdu. Maçımızın olduğu gün okul müdürümüz, öğretmenlerimiz,okulun trampet takımı bütün öğrenci arkadaşlarımız ve aynı zamanda ailelerimiz de maçlarımıza gelirlerdi. Çokta iyi birtakımımız vardı. Zaten bizim okul takımında oynayan arkadaşlarımızın bir çoğu kulüp takımlarında oynamaya başladılar.
Beni ilk keşfeden Zakat İlhan lakaplı İlhan Özkaya oldu.
Beni halk bahçesinin içinde, ağaçların arasında antreman yaparken görmüş bir iki tanede okul maçımı seyrettikten sonra zorlada olsa babamı ikna ettiler ve ilk lisanslı kulubüm Kalespor oldu.
Kalespor’da bir yıl oynadım. Bayramiçspor’un efsane başkanlarından Ahmet Somali beni Bayramiçspor’a transfer etti. Bayramiçspor’a gtme nedeim aynı sokakta beraber oturduğumuz mikrop Hamdı ve ağabeyim Poyraz Erol, Hilmi Aksoy çok yakın arkadaşım olan öğretmen okulunda okuyan Mahir’in bu takımda oynamaları idi.
Bayramiçspor’da bir sezon oynadım o zamanlar şimdiki gibi vasıta bol değildi gidip gelmesi zor oluyordu. Sezonsonu Bayramiçspor’dan ayrıldım. Boğazspor yeni kurulmuştu, kulübün ilk kurucularından eski garajın orada bakkallık yapan rahmetli Ahmet Bilgin beni çağırdı.