Her yıl Ramazan ayı geldiğinde toplumun bazı kesimlerinde hemen ASKIDA kelimesi gündeme geliyor, ucuz şekilde HAYIR işi yapmak, kendini rahatlatmak istiyor.
Asıl askıya asılması, bir daha giyilmemekkaydıyla ütülenmemesi gereken YOK sayılıp kişinin kişiliğine yansımaması gereken ne ?
KADIN ve ÇOCUK cinayetleri olmalı !?!..
Askıya asmak kolay da burada ASILACAK olana bakmak gerek…
Vatandaşın kişiliğini-kimliğini askıya as, siyaseti serbest bırak !?olacak şey değil, aslında Ramazan ayında askıya asılması gereken SİYASETTİR.Vatandaş kutsal ayın içinde siyasilerin siyasetinden kaçarak; huzurlu bir ORUÇ, rahat iftar ile sahurunugünaha girmeden ibadetle geçirmek ister …
Üç yıl önce yazdığımız köşe yazımızdan da alıntılar yaparak hem hatırlatma yapalım hem de o günden bu güne değişme var mı bakalım !...
“Askıya almak deyimi hep güncel olmuş, güncelliğini de hiç kaybetmeden korumuştur. Bunu nasıl,ne şekilde, ne zaman, nerede, kiminle işbirliği yaparak başarmıştır? Kendine bu kadar çok güvenmiş, kendini bu kadar çok reklâma sokmuş hiçbir kelime ve deyim kendini ASKI kelimesi kadar pazarlayamamıştır…
Bazı sözlerimiz, kullanıldığı toplumda alıcı bulmayı,satılmayı-pazarlanmayı çok sever, bazı insanlarımız gibi…
SADELİKo kelimeye, sadeliko kişiye,sadeliko kelime grubuna, sadeliko oturma grubuna,sadeliko sohbet grubuna çok yakışmaz; peki ne olacak ? biraz süs, biraz hava, biraz bakış gerek; bunu da her ağız, her kelime ile yapamaz, her kelime taşıyamaz…
Taşıyacaklardan biri çıktı,ASKI >-AS> fiil, -KI fiilden isim ASKI araç isimi.”(gazetevitamin.com)
as-mak fiiliyle uğraşanlar, as-ı-l-an-lar-ı çoğaltır…
as-mak için bir araç gerekir, bu da ASKI-dan başka bir şey değildir…Bazenbu aracı da koyduğu yerde bulamayan anne veya baba, bunu bulamazsa;
--Gızzzz, bizim as-kı-larnerede ? diye bağırır…
“Askıya elbise, askıya pantolon, askıya gömlek, askıya yelek, askıya hırka, askıyakravatvb… OLUR…AskıyaEKMEK, OLMAZ,olmamalı !?..
Olursa, ne olur, zarar mı olur?... Hayır, zarar olmaz da KİŞİYE-KİŞİLİĞE uygun YARARI da olmaz… Karın doyurur da RUHU doyurmaz…
Dilenmenin EL açma şeklini ASKIYA alırsınız, elini erken uzatan ASKIYA, geç uzatan BASKIYA, hiç uzatamayan ACIKMAYA, elini uzatıp-uzatmamada kararsız olan ŞAŞKIYA kalır…
Emeği ASKIYA almakla zedelenen gurur, EKMEĞİ askıya koymakla okşandığını sandığınız ŞUUR, gururu zedeler…
Askıdaki EKMEĞE uzanan Eli,kontrol altına alan sokağın ve mahallenin tabii MOBESELERİ olduğunu unutmayınız.. .
Gururlu FAKİRİN “kiri” olmaz; çünkü o başkalarının kendisinden daha çok ihtiyacı olduğu düşüncesi içinde kendini ZİNDE, açlığını hep İZİN-DE tutar…
ASKIDAEKMEKLE, günümüzde ekmek yoksulu varmış gibi SADAKA kültürüyle, insanımızda ONUR kırıcı hâl yaratırsınız…“(gazetevitamin.com)
Kişiliğini-kimliğini askıya asanlar, ARSIZLIĞI-YÜZSÜZLÜĞÜ askıdan indirmiş, ONU kendine giydirmiştir…
“ASKIDA ekmek yaparken, elimiz cebimize çok rahat gider…
Askıda PARA, askıda ÇEYREK altın, askıda DÖVİZneden yapmayız ?!.. Bunları yaparsak ZEKÂTgündeme girer, EL cep deler, zekât ZEKLENİR (Ş.Karahisar ağzıyla zevklenir; dalga geçer)… Bu seferde yine varsıllıyoksullar devreye girerse, işin sevabını-günahını kimsetemizleyemez !?..
ASKIDA EKMEĞE gelenler, gerçekten EKMEĞİ almaya ihtiyacı varsa (günümüzde sanmıyorum), ELİNİ uzatırken sağa-sola bakarak alır, ama BAŞI hep aşağıda gider…Bir diğer TİP ise, gayet yüzsüz-duygusuz-vurgusuz şekilde ELİNİ uzatır, rahat biçimde alır, kimseyi takmaz, EKMEĞİ alır-gider, bir de çocuğunu gönderir (onu da yüzsüzlüğe-arsızlığa alıştırır ) ki, ona da aldırtır böylece KÂR sağladığını sanır.
İŞTE, bu anlayıştan bu tür insanları kurtarmak, gururlu YOKSUL ile gurursuz VARSILI ayırt etmek adına ASKIDA EKMEĞİ, RamazanAYININ kültürüne etkin kılarsak;insanîRUHLAR zedelenirse, bir daha o insanlar ZÂDEolamaz,ZEDELENMİŞ olarak dolaşır.
“Köylerimizde ihtiyacı olan AÇ-SUSUZ diye tanımladıklarımız, yoksullarımız dilendirilmez, DOLANDIRILIRLAR…! ”
Köydekidolandırmada KİŞİLİĞİ koruma, şehirdeki dilendirmede KİŞİLİĞİ zedeleme vardır…
Çözüm NE ?..
Askıda EKMEK yerineOsmanlı’dan bize MİRAS bırakılan maddi getirisi YOK,götürüsü ÇOK olan, fakat RUHÎ huzuru-DİRİ kişiliği-FARKLI kimliği oluşturan ZİMEMDEFTERİNİ (veresiye defterinden borç sildirme) ETKİNLEŞTİRSEK diye düşünürüm…
Böylece ne askıdaGÖZ, ne komşuda SÖZ, ne oğlana istenen kızdaİZ olur…?!”(gaetevitamin.com)
Teknoloji şımarıklığı-hasetlik ve para hırsının ASKIYA ASILMASI dileğiyle;
8 MART EmekçiKADINLAR GÜNÜNÜNgerçek sahipleriniKUTLUYORUM….
Dr. Hayrettin Parlakyıldız
Akademisyen,Gazeteci-Köşeyazarı