Napolyon Savaşları sonunda Fransız ordusunun, koalisyon orduları tarafından tümüyle yenilgiye uğratılmasının ardından...
Viyana Kongresi, Napolyon Savaşları sonunda Fransız ordusunun, koalisyon orduları tarafından tümüyle yenilgiye uğratılmasının ardından, Avrupa’daki sınırları ve güçler dengesini yeniden belirlemeye yönelik kararlar almak üzere toplanmış olan kongredir.Napolyon ordusunun sürekli yenilgiye uğrayıp geri çekildikleri bir dönemde, 9 Mart 1814 tarihinde, VI. Koalisyon[2]’un, aynı zamanda Avrupa’nın en güçlü devletleri olarak Birleşik Krallık, Avusturya, Prusya, Rusya, Avrupa’da siyasi coğrafyanın ve dolayısıyla güçler dengesinin yeniden düzenlenmesi için aralarına bir ittifak oluşturmuşlardı. Doğal olarak bu ittifak, askerî olmaktan çok, siyasi bir ittifaktır.
Söz konusu devletlere İsveç ve Portekiz’in de katılmasıyla 30 Mayıs 1814 tarihinde Paris’te imzalanan Paris Antlaşması’sında, 20 Temmuz 1814’te de İspanya katılmıştır. Savaşa katılmış olan tüm devletlerin Viyana’da toplanacak bir kongreye, tam yetkili temsilciler göndermesi kararlaştırılmaktaydı.
Fransız İhtilali ve Napolyon savaşları ile bozulan Avrupa siyasi haritası ve güçler dengesi, Osmanlı Devleti hariç, tüm Avrupa devletlerinin katıldığı bu kongre kararlarıyla yeniden yapılandırıldı. Bu kararlar ve yeni statüko ile I. Dünya Savaşı'na kadar devam eden Avrupa siyasi coğrafyası, yeni dönemde de pek çok isyan, ihtilal ve olaylara sahne oldu. Hemen hemen tüm Avrupa devletlerinin temsilcilerinin katılmasına karşın, 1815 Viyana Kongresi'nde ve Avrupa'nın yeniden yapılanmasında en önemli rolü, aynı zamanda kongre başkanlığı görevini de yürüten Avusturya başbakanı Klemens Wenzel Lothar von Metternich oynamıştır. Kongrenin nihai kararları, Birleşik Krallık, Rusya, Avusturya ve Prusya tarafından belirlenmiştir.
Fransız İhtilali ile etkinlikleri artan milliyetçilik, hürriyetçilik ve sosyalizm akımlarına tamamen karşı ve statükonun korunmasından yana olan Metternich'in yeni Avrupa politikası üç temel görüşe dayanıyordu. Bunlardan birincisi "Orta Avrupa" görüşü olup Avusturya'nın önderliğinde Rusya ve Fransa'ya karşı Birleşik Krallık ile ittifak; ikincisi, batıdan gelebilecek yeni ihtilal hareketlerine karşı Birleşik Krallık, Rusya, Avusturya ve Prusya arasında dörtlü ittifak; üçüncüsü ise tüm Avrupa'da iç ve dış barışın korunması için ek olarak Fransa'nın da katıldığı beşli ittifak.
Metternich'in Orta Avrupa'sı, eski Kutsal Roma-Germen İmparatorluğu topraklarını ve İtalya'yı kapsıyordu. Bu düzenlemede, geniş bir Alman-Roma birliği, kültür ve güç alanında gerçekte bağımsız; ancak sürekli bir birlik bağı ile birbirine bağlı devletler topluluğu bulunmaktaydı. Böyle bir Orta Avrupa'da yeni büyük devletler ile birleşik bir Almanya'nın, bağımsız bir İtalya'nın ortaya çıkmasına yer yoktu. Metternich, Alman birliğini, Avusturya'nın egemenliği altına alabileceği prenslerin yönetimindeki küçük devletçikler hâlinde oluşturmayı hedeflemişti. Dolayısıyla, Metternich'in Avrupa'nın yeniden yapılanması planında, kıtanın merkezinde yer alan Avusturya'ya çok güç bir görev verilmişti. Bu görev; yeni devlet sistemi ve eski toplum yapısı temeli üzerinde, bölgenin siyasal ve sosyal açılardan devamının sağlanmasında öncülük ve liderlik göreviydi. Metternich'in düşüncesi, Avrupa'yı "federasyon" sistemi içinde yeniden kurmak ve kıtanın merkezinde yer alan ve tarihsel bir varlık olan Avusturya'nın yönetiminde federatif bir güç oluşturmaktı.