Anadolu, Batı ku¨ltu¨ru¨nu¨n olus¸masında, uzay c¸agˆının yakalanmasında, eski c¸agˆlardan bu yana bilge bir toprak olmus¸tur.
Batı ile Anadolu’nun ilk c¸atıs¸ması salt Yunan bir kadının kac¸ırılması degˆil, Karadeniz’e ac¸ılma ve Anadolu’nun zengin kaynaklarına sahip olma istegˆinde yatar. I·zmirli bu¨yu¨k ozan Homeros, I·lyada destanında, I·O¨ 1240 dolaylarında yas¸anan bu savas¸ın, on yılının son elli bir gu¨nu¨nu¨ anlatır. Troya hic¸bir bic¸imde Batı’dan gelenlerle yıkılmamıs¸tır. Troya’yı yıkan depremler ve yangınlar olmus¸tur. Anadolu ku¨ltu¨rleri bo¨yle bir savas¸ı, ancak yu¨zyıllar sonra anımsamıs¸ ve atalarına olan borc¸larını, kendi o¨zu¨nden c¸ıkan bir destan aracılıgˆıyla ilk kez bir kutsal alanın bu¨tu¨nlu¨gˆu¨ ic¸inde betimleyerek o¨demis¸tir. Burası C¸anakkale ili Ayvacık I·lc¸esi, Gu¨lpınar beldesi sınırlarında, Bahc¸eleric¸i mevkiinde yer alan Apollon Smintheus Tapınagˆı’dır. Bu alandaki c¸alıs¸malarımızın nedeni, u¨nik yapının ve onun mimari bu¨tu¨nlu¨gˆu¨ ic¸inde can bulan I·lyada destanını aras¸tırmaktır. Karanlık C¸agˆ sonrası (I·O¨ 8. yu¨zyıl ortası) gu¨c¸lenen Ege’nin batı kıyıları ve adalarında, daha sonra, Bu¨yu¨k I·skender ile bas¸layan (I·O¨ 336-323) zamanlarda, adına “Hellenistik C¸agˆ ve Sanatı” dedigˆimiz, halkın o¨zu¨nden c¸ıkan yeni olus¸um; bu toprakların yontucularını, mimarlarını ve nice du¨s¸u¨nu¨rlerini hayatımıza katmıs¸tır. Yeni olus¸umun gu¨zel o¨rneklerinden biri de Hellenistik C¸agˆ’da Anadolu’nun kuzey ko¨s¸esinde yer alan Apollon Smintheus Tapınagˆı’dır.

Cogˆrafi Konum
Apollon Smintheus Tapınagˆı, Kuzeybatı Anadolu’da Biga Yarımadası’nın gu¨neybatı ko¨s¸esinde, eski adı ile Ku¨lahlı, zamanımızdaki adıyla Gu¨lpınar ko¨yu¨nde yer almaktadır. Gu¨neybatıda Baba Burnu’na (Asya’nın en batı ucu, Babakale ko¨yu¨) Lectum’a koms¸udur.Apollon Smintheus kutsal alanı, su yo¨nu¨nden zengin olan bugu¨n “Bahc¸eleric¸i” denen yerdedir. Tapınagˆın u¨zerinde ve temenos ic¸inde yer alan iki zeytinyagˆı fabrikası daha sonra (yagˆhane-mengene) kamulas¸tırılmıs¸ ve tapınagˆın temeli u¨zerinde yu¨kselen mengene ise yıkılmıs¸tır.
Kutsal Alanın Tanımı
Tanrı Apollon’a ait Smintheion kutsal alanı, 1853 yılında Tro- as bo¨lgesine harita c¸alıs¸ması ic¸in gelen I·ngiliz Admiral R. N. Spratt tarafından bilim du¨nyasına duyrulur. R. P. Pullan 1866 yılının 13 Eylu¨l-22 Kasım tarihleri arasında “Society of Dilettanti” adına Gu¨lpınar’da kazılar yapar ve tapınagˆı arkeoloji du¨nyasına ayrıntılı olarak duyurur. 1980 yılında tekrar bas¸latılan bilimsel kazı ve onarım c¸alıs¸maları bugu¨n de devam etmektedir.


hakkın yerine ulaşmasına aracı olmuştur. Mysia dilinde fareye "sminthos" denmesi, Troas'a göç edenlerin bu sözcüğü ve Smintheus kültünü ilk kez burada tanımaları, kültün Troas'a özgü olduğunu akla getirir.
1980 yılında başlayan arkeolojik araştırmalarda; tapınağın üst yapısından tamamen yoksun bırakılmış temeli ve temenos alanının varlığı saptanmıştır. Tapınağın A. Şengören'e ait mengene-yağhane ve bahçesi ile güneybatısında yer alan, Ali Onaran ve Bilal Yıldırım'a ait bahçelerin içinde yer aldığı görülmüştür. 1981 yılında ele geçirilen kolosal bir heykele ait bacak parçası, heykeltıraş Skopas'ın Smintheion ile olan ilişkisine destek sağlamıştır 1982-1983 yılı çalışmaları bizim için çok önemli olan kamulaştırma olayının gerçekleştirilmesi nedeniyle büyük bir coşku içinde yürütülmüştür. Çalışmalar, tapınağın temel yapı tasarımıyla ilgili olarak; temelin volkanik tüf dediğimiz, kolay işlenen hafif malzemeden yapılmış olduğunu ortaya koyar. Daha sonra, temel duvarları arasındaki boş alanların moloz taş-dolgu sistemiyle doldurulduğu saptanmıştır. Tapınağın güneydoğu uzun kenarı üzerinde, okunamayan krepis temelleri gün ışığına çıkarılmıştır.

1993 yılı Gülpınar Apollon Smintheus kazıları yine bir ilke ekip olarak imzasını atmıştır. 31 Ağustos'ta "Apollon Smintheus Tapınağı Depo Müzesi" açılmıştır. 1994 yılında hazırlıklarını tamamladığımız güneybatı köşesine konması planlanan üç sütun özgün yerlerine konmuştur. 1996-2010 yılları arasında devam eden Gülpınar kazı ve restorasyon çalışmaları tapınak dışında T. Takaoğlu başkanlığında sürdürülen "Kalkolitik Gülpınar" ve D. Kaplan tarafından devam ettirilen rezervuar-sarnıç ve Roma Hamamı kazılarıyla devam etmektedir.