Öncelikle sizi tanımak isteriz kısaca tekrar kendinizi hatırlatır mısınız?
Dr. Öğr. Üyesi Dilvin İpek, Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Ezine Meslek Yüksekokulu Gıda İşleme Bölümü öğretim üyesiyim. Anaerobik bakteriler üzerine çalışmalar sürdürüyorum. Röportajımıza konu olan Naturdisinfect isimli dezenfektanın Gıda Mühendisliği Bölümü öğretim üyesi Doç. Dr. Nükhet Zorba ile birlikte buluşçularından biriyim.
Dezenfektan çalışmasında bir değişim ve gelişme oldu mu? Revizyonlar neler?
Dezenfektanımız ile bir çok yarışma ve programa katıldık. NTV Ortak programından sonra Renault Group’un uluslarası düzeyde hazırladığı bir proje yarışmasına, Renault-Türkiye’den Armağan GÜL ile bir ekip kurarak katıldık. Dünya’nin çeşitli ülkelerinden gelen yaklaşık 300 kadar proje arasında ilk 10’a girdik. Türk Hava Yolları ile bir görüşmemiz oldu, şu anda da ünlü bir kimyasal firması ile görüşmemiz sürüyor. Ürünün virüsler üzerine yapılan çalışmalarını ben yürütüyorum. Doç. Dr. Nükhet Zorba ve ekibi de anaerobik bakteriler üzerine çalışıyor .Doğal bir ürün olan dezenfektanımızın insanlarda da önemli hastalık sebebi olan virüsler ile birlikte önemli bir hastane enfeksiyonu olan Clostridium difficile ve tehlikeli bir bakteri türü olan diğer Clostridium türleri üzerine etkili olduğu tespit edilmiştir. Gıda endüstrisi yanı sıra ürünümüzün hastanelerde yoğun kimyasala ihtiyaç duyulmadan kullanılabileceğini tespit etmiş bulunmaktayız. Etkinliğini daha iyi anlamak adına bu doğal ürünün evlerde kullandığımız çamaşır suyuna çok benzer sonuçlar verdiğini, üstelik yapısının doğaya zarar da vermediğini de eklemek isterim.
Pandemi sürecinde hijyen sağlayan ürünlerin kullanımı baya arttı. Pandemi bitti deniliyor sizce artık bu ürünlerin kullanımı düştü mü?
Pandemi süreci boyunca dezenfektan ve maske kullanımı çok yoğun oldu. Maalesef bunların yanlış ve yoğun kullanımının çevre için olumsuz sonuçları da oldu. İnsanlar pandeminin hızının kesilmesi ile biraz da süreçten bunalmalarının etkisi ile ürünlerin kullanımını azalttı. Ülkemizde el yıkama oranları zaten düşüktü, geriye dönüş yaşandı diyebiliriz.
Piyasada çok sayıda ürün var, sizce sizin ürünün bunlardan en ayırt edici noktası ne?
Daha önce de bahsettiğim gibi Naturdisinfect, bor ve doğal çay özlerini içeren bir ürün. Üstelik gıdalar, gıda endüstrisinde kullanılan yüzeyler, hastaneler, evler gibi çok geniş bir kullanım alanı var. Su kirleticisi bir ürün olmadığı için arıtma maliyetlerini de düşürüyor. Çevre Bakanlığı’nın hazırladığı bir raporda açıkça geçen sene görülen müsilaj problemi sırasında alınan örneklerde yoğun deterjan ve dezenfektan kalıntısının bulunduğunu da bildiriyor. Dolayısı ile doğal, çevre dostu ürünler tekrar benzer felaketlerin görülmemesi için önemli.
Markalaşma süreci ne durumda, Çanakkale’de üretim gerçekleşecek mi?
Ürünün üretiminin patenti satın alacak bir firma tarafından yapılması düşünülüyor. Çanakkaleli bir firma talep edip üretirse niçin olmasın?
Ürünün katıldığı ulusal uluslararası platformlar nereler olmuştu?
Ürün; Uluslararası Buluşçular Fedarasyonu (IFIA) tarafından düzenlenen “Innovation Week IWA 2020 –OFEED” de Büyük Ödül ve Altın Madalya, 2020 yılında düzenlenen ISIF’de Altın Madalya aldı. PatentMeet ile üniversite patentleri arasında ilk 10’a ve Renault-Group uluslararası yarışmasında 300 proje arasında yine ilk 10’a girdi. Ürünümüzü NTV Ortak programında da tanıtma şansı bulduk.
Yeni ürünler, yeni projeler gibi hedefleriniz var mı?
Naturdisinfect ile ilgili buluşçuları olarak Doç.Dr. Nükhet Zorba ve benim farklı ekiplerle farklı alanlarda çalışmalarımız, projelerimiz bulunmakta. Henüz ürünümüzün üstünde etkinliği olan yeni bir ürün elde edemedik. Bu nedenle de ürünün bir an evvel ticarileşmesi konusunda oldukça istekliyiz. Bize olan desteğiniz için kendim ve hocam adına teşekkür ediyorum.
İbrahim Akın KAZANCI
Editör: Boğaz Gazetesi
