Amerikan kolonistleri çay vergilerini protesto etmek için Boston limanındaki üç İngiliz gemisine girip 300'den fazla çay sandığını denize döktüler.
Boston Çay Partisi (İngilizce: Boston Tea Party), Amerika'daki kolonistlerin Büyük Britanya'dan gelen yüksek vergili çayı ve Büyük Britanya'yı protesto etmek için 16 Aralık 1773'te Boston Limanı'nda İngiliz gemilerindeki tonlarca çayı Kızılderili kılığına girerek denize dökme eylemidir. Bu eylem Amerikan Bağımsızlık Savaşı'nı çıkartan kıvılcımlardan birisi olacaktır.Eylem bir bütün olarak şiddet içermiyordu ve sembolik bir karaktere sahipti. İngiliz kanunları bakımından, parlamentoda temsilci bulundurmadıkları için Kuzey Amerikalı yerleşimcileri diğer Britanya vatandaşları gibi doğrudan vergilendirmek mümkün olmuyordu. İngiliz egemenler de bu maddi kayıplarını Townshend Yasaları gibi yasalarla çay ve şeker gibi günlük tüketim mallarındaki vergileri büyük oranda artırmak suretiyle telafi etmeye çalışıyorlardı.
Boston Çay Partisi'nin ardından Britanya mallarına ve Britanyalı sömürgecilere karşı bir dizi daha boykot ve protesto eylemi gerçekleştirildi. Büyük Britanya bunun üzerine giderek daha sert politikalar izlemeye başladı; denize dökülen çayların parasının ödenmesine kadar Boston Limanı'nın kapanmasından yeni ve daha ağır vergilerin konmasına kadar bir dizi tedbire başvurdu. Amerikalı yerleşimciler ise özgürlüklerinin giderek kısıtlanması karşısında 1774 yılının Eylül ve Ekim aylarında Philadelphia'da topladıkları I. Kıta Kongresi'nde bir ordunun kurulması ve İngilizlere karşı ticari yaptırımlara gidilmesi kararları alındı.
Bütün bu çatışmaların ardından İngiliz sömürgeciliğine karşı genel bir isyan ve 1775-76 Amerikan Bağımsızlık Savaşı başladı.
Günümüzde ise Çay Partisi, Amerika Birleşik Devletleri'nde Başkan Barack Obama'nın değişim vaatlerinin gerçekleşmemesi karşısında yükselişe geçen muhafazakâr/sağcı bir hareketin adıdır.