Bu hafta sonu 13 Ekim tarihinde Ankara’nın Başkent oluşunu kutladık.
Bu hafta sonu 13 Ekim tarihinde Ankara’nın Başkent oluşunu kutladık. Çanakkale’den bile bu sevinç duyulmuştur inanıyorum ki. Ekim ayı hem bu sebeple hem de 29 Ekim tarihinden dolayı Türkiye Cumhuriyeti açısından önemli bir ay bence. Sahip çıkmalıyız, hala ilk günkü gibi sevinçle karşılamalıyız bugünleri…Sanki bugünkü bizler Ankara’yı başkent yapmışız, cumhuriyeti tekrar kurmuşuz gibi sevinmeliyiz…
13 Ekim 1923’te Ankara, yepyeni bir başkente uyandı. Ankara’nın başkenti oluşu, Atatürk’ün yaptığı devrimlerin ilk adımı olarak kabul edilir. Sonra da zaten 29 Ekim 1923’te cumhuriyetin ilan edilmesi gelir.
Peki, tarihi süreç nasıl işlemiştir?
27 Aralık 1919'da Temsil Heyeti'nin Ankara'ya gelmesi ile bu şehir Millî Mücadele'nin karargâhı olmuştu. 23 Nisan 1920'de Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin Ankara'da açılmasıyla yeni Türk devletinin temelleri atıldı. Kurtuluş Savaşı buradan yönetildi. Böylece Ankara, fiilen başkent durumuna geldi.
Lozan Barış Antlaşması'nın imzalanmasından sonra. İtilâf Devletleri'nin askerleri İstanbul'dan çekildiler. İstanbul'un işgalden kurtulması ile yeni devletin başkentinin neresi olacağı tartışılmaya başlandı. Bazı kişiler İstanbul'un başkent yapılmasını istiyorlardı. Ancak meclisin Ankara'da açılması, buraya fiilen hükümet merkezi olma niteliği kazandırmıştı. Ayrıca Ankara, Türkiye'nin merkezinde, askerî ve coğrafî özellikleriyle başkent olabilecek konumdaydı.
İsmet Paşa (İnönü), bir kanun teklifi hazırlayarak Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı'na sundu. "Türkiye Devleti'nin başkenti Ankara'dır" şeklindeki bir maddelik kanun teklifi kabul edildi (13 Ekim 1923). Kanunun yürürlüğe girmesiyle Ankara yeni Türk devletinin başkenti oldu.
Yaşasın Ankara’mız! Yaşasın cumhuriyet!