Geçtiğimiz günlerde, 59. Uluslararası Troia Festivali’nin açılış programı için Troia Ören Yeri’ne basın mensupları olarak intikal ettik.
Geçtiğimiz günlerde, 59. Uluslararası Troia Festivali’nin açılış programı için Troia Ören Yeri’ne basın mensupları olarak intikal ettik. Bizim gibi de pek çok davetli gelmişti, tatlı bir kokteyl, güzel ikramlar ve sıcakkanlı bir misafirperverlik söz konusuydu açıkçası.Mistik ve tarihi bir ambiyansın içerisinde bir kültürü yaşatmanın tadı da bir başkaydı açıkçası. Bir de pandeminin ardından yavaş yavaş insanlarla bir araya gelerek, yeniden sosyalleşmek gerçekten iyi geldi.
Program sorunsuz ilerledi.
Konuşmalar, ödül takdimleri, … , konser.
… kısmını alelade geçemeyeceğim.
Lakin davetsiz misafirler havanın kararmasıyla birlikte akın akın gelmeye başladılar.
Sinekler.
Ama bildiklerinizden değil.
Ben arada sırada hava kararınca kendileriyle Kabatepe’de mücadele ediyordum. Nasıl yaktıklarına aşinayım yani. Ama Ören Yeri’nde var olduklarını bilmiyordum, acı bir deneyimle öğrenmiş oldum.
Halka arasında yakarca olarak anılan bir sinek türü: Tatarcık
“Geceleri aktif olan, gün boyu karanlık ve nemli mikrohabitatlarda saklanan sineklerdir. Culicidae sivrisineklerinden daha fazla can acıtacak biçimde sokup kan emer ve Leishmania cinsinden hastalık yapıcı tek hücrelilerin taşıyıcılığını yaparlar. Tatarcığın ısırmasının ardından kaşıntıyla görülen Şark çıbanı zamanla büyük bir yaraya dönüşür. Türkiye'de insan sağlığı için en tehlikeli böceklerdendir.”
Son fotoğraflarımı da çekip, antik tiyatro kısmından acilen ayrılmam gerekti çünkü inanılmaz bir kaşıntı ve durdurulamazdık söz konusuydu. Hatta bir ara, odağımı etraftaki insanlara yönelttim ve herkesin kaşındığını fark ettim.
Evet, kaçtık ve üç gündür inanılmaz kaşınıyoruz.
Gerçekten, çok özel güzel bir emek var arkaplanda ancak tatarcık istilası, beni ve meslektaşlarımı şu soruyu düşünmeye sevk etti: Bir önlem alınamaz mıydı? Gecenin sonu tüm güzelliklerin önüne geçti.
O bölgenin bir bataklık olduğu ve sinek yoğunluğunun sebebinin de bu olduğu yönünde konuşmaları duydum insanların aralarında.
Bu bölge biliniyorsa, Vikipedi’de de bu sinekler için, insan sağlığına en zararlı çeşitlerden biri deniliyorsa, haydi bölge seçimini ve ilaçlamayı geçtim. En azından sinek ilacı mı dağıtılsaydı?
Tüm vücudumuzdaki bu kaşıntı ve kabarcıklara değer miydi diye sorgulamazdık en azından.
Bahsetmeden geçemezdim.