Styx yunan mitolojisinde Okeanos ve Tethys’in kızıdır.

Styx yunan mitolojisinde Okeanos ve Tethys’in kızıdır. Styx isminin anlamı tam olarak cehennem demektedir. Titan Pallas ile ilişkisinden Zelus, Nike, Kratos ve Bia adlı dört çocuğu olmuştur. Kendisi bir Nymphedir. Nymphe, peri anlamına gelen yeri ve denizi dolduran tanrısal dişi varlıklardır. Tanrılar gibi ölümsüz değillerdir ancak uzun yıllar yaşayıp hep genç güzel kalan varlıklardır.

Styx Nedir?
Styx, ölüler ülkesinde bir nehirdir. Styx, Titan olmasına rağmen Tanrılar ve Titanlar arasında gerçekleşen Titanomakhia savaşında Zeus’un yanında yer almıştır. Savaşa katılıp galibiyetten payını almak isteyenler Olimpos’a Zeus’un huzuruna çıkarlar. Zeus’un ilk huzuruna çıkan Styx’tir.


Zeus, kendisine ödül olarak ismini taşıyan bir nehrin bekçiliğini vermiş ve tanrıların Styx adına dönülemez bir yemin etmelerini bahşetmiştir. Aynı zamanda Zeus Sytx’in çocuklarının Olimposta yaşamalarına izin vermiştir.
Tanrılar Olimpos’ta yemin edecekleri vakit Tanrıça İris elinde altın bir kapla bu nehirden bir kap suyla gelir ve Styx üzerine yeminler ederlerdi. Tanrılar fikir ayrılıklarında bile Styx nehri üzerine yemin ederlerdi. Yeminine vefasızlık eden tanrı veya tanrılara onlara ölümsüzlüğü sunan nektar ve ambrosia’dan men edilirlerdi. Bu yüzden Tanrılar bu bir yılı sessiz sedasız ölü gibi geçirirlerdi. Ardından dokuz yıl boyunca tanrıların arasından kovulurlardı. Nehri tecrübe ettiğini söyleyen Hesiodos’a göre Styx nehri tersine akarmış. Nehrin adına yalan yere yemin edenler bir yıl boyunca taş olurlarmış. Günümüze kadar gelen “taş olayım ve taş olsun” yeminlerinin buradan geldiğine dair genel bir kanı vardır.

Styx Nehri
Nehrin suyu insanlar için zehirliydi ancak Tanrıça Thetis yarı tanrı olan oğlu Aşil’i topuğundan tutarak nehre batırmış böylece oğlunun bedeninin yaralanamaz hale gelmesini sağlamıştır. Ancak topuğundan tutulduğu için tek zayıf noktası topuğu olmuştur. İnsanın zayıf yanını ifade eden “Aşil’in topuğu” deyimi buradan gelmektedir. Hatta Aşil’in ölümü topuğuna gelen bir okla gerçekleşir. Tıpta bu bölgeye Aşil Tendonu adı verilmiştir. Nehir o kadar kuvvetli ve sihirliymiş ki nehrin suyundan içebilen veya içinde yıkanabilen biri mükemmel bir kuvvete kavuşurmuş. Vücudu da çelik gibi olup yenilmez bir savaşçı haline gelirlermiş. Tek gerçekleşmeyen şey ise ölümsüzlükmüş.

Styx nehri ölüler dünyası ile gerçek dünyayı birbirinden ayırmakla birlikte bu nehrin başladığı ve bittiği yer bilinmemektedir. Ölülerin diğer tarafa geçebilmeleri için Styx nehrini aşması gerekirdi. Bu nehrin bir cin olan Kharon adlı kayıkçısı vardı. Ölülerin ruhları bu nehrin kayıkçısı Kharon tarafından bir kıyıdan alınıp ölüler dünyasına taşınmaktaydı. Yaşlı bir cin olan Kharon cimri ve paragözdü. Kayığına binen kayığına aldığı ölülerden para isterdi. Bu sebeple ölüler para ile gömülürlerdi. Kharon’un kayığına binemeyen ölülerin yüz yıl boyunca nehrin kenarında sıkışıp kaldığına inanılırdı.

Styx ismi sadece tıp alanında değil felsefe, sanat, psikoloji alanlarında da etkili olmuştur. Buna en güzel örneklerden bir tanesi de STYKS adlı müzik grubudur. En önemli eseri kabul edilen “Boat on the river” adlı eserleri bu kaynaktan beslenmiştir. Aşk şarkısı olarak bilinen bu eserde adı geçen nehir cehennemin en korkunç nehri Styx’i kayık ise Kharon’un ölülerini karşıya taşıdığı kayığı temsil eder. Eser, ruhun bu nehirle sonsuzluğa ulaşmasını tasvir eder.
Yunan mitolojisinde ölüler dünyası ve Hades arasında Styx’den başka dört nehir daha vardır. Bunlar ; Akheron (Acı), Koktyus (Ağlama), Phlegethon (Ateş), Lethe (Unutkanlık) nehirleridir. Ancak Styx (Nefret) bu nehirler arasında en büyük olanıdır.

kaynak