Çanakkale Deniz Savaşlarının seyrini döktüğü mayınlarla değiştiren Nusret’in mührü 102 yıl sonra gün yüzüne çıktı. İstanbul’da yaşayan Çanakkale Savaş ve Belge Koleksiyoneri Seyit Ahmet Sılay, Nusret Mayın Gemisi’nin mührünün izini buldu. Mührün uzun yıllardır Çanakkale’de olması ve kendisinden haber alınamaması ise acı gerçek olarak gün yüzüne çıktı. Çanakkale Savaş ve Belge Koleksiyoneri Seyit Ahmet Sılay, Nusret Mayın Gemisi’nin mührüne nasıl ulaştığını şu sözlerle ifade ediyor:“ Çanakkale Muharebeleri ile alâkalı hemen hemen her tür objeyi yıllar içinde koleksiyonuma ve dolayısıyla milletimize kazandırdım. Ancak, 18 Mart gününe âit, birkaç evrak, fotoğraf ve kartpostal dışında bir şey yoktu. Şüphesiz 18 Mart’ın kahramanı, Nusret Mayın Gemisi ve bataryalardı. 21 Haziran 2017, Şehit Teğmen İbrahim Naci’nin şehadetinin 102. senesi idi. Tevâfuken Kadir gecesi gününe rast gelmişti. Bu düşünceler içindeyken cep telefonuma bir mesajla fotoğraf geldi. Sülüs hatt tarzında yazılmış bir mühürdü. Hemen ardından gelen açıklayıcı metinle dondum kaldım. “Nusret Vapur-ı Hümâyûnı 1914” yazıyordu. Nusret Mayın Gemisi’nin mührüne bakıyordum. Mesajı gönderen arkadaşı hemen aradım. Evet! Satıyorlardı. Hiç pazarlık yapmadan teklif ettikleri rakamı hesaplarına gönderdim. Bu hadise olduğunda bayram dolayısı ile Ankara’da bulunuyordum. Aynı gün kargoya verilmesini istedim. İstanbul’da ki adresime göndermişlerdi. Tatilimi kısa keserek Bayram ertesi İstanbul’a döndüm. Bir an önce dokunmak istiyordum. Kargoyu açtığımda; 1950’li yıllarda annelerimizin kullandığı en küçüklerinden bozuk para cüzdanı, içinde kırmızı pamuktan, el dikişi olduğu belli olan bir kesenin içindeydi”
Mührü Çanakkale’nin bir ilçesinde bulunan ailenin şimdiye kadar koruduğunu vurgulayan Sılay, isimlerinin ve yaşadıkları yerin açıklanmasını istemedikleri bilgisi geldiği için bilgi veremediğini sözlerine ekledi.

'Nusrat' değil 'Nusret'
Gemi mührünün Sülüs Hatt ile Hakkâk Hilmi tarafından darphanede yapıldığını belirten Sılay, üzerinde eski Türkçe " Nusret Vapur-u Hümâyûnu 1330 (1914)" yazıyor ifadelerini kullanarak tarihçilerin bir kısmının ısrarla "Nusrat", olarak tanımladıkları bu geminin isminin "Nusret" olduğunu gün yüzüne çıkarmış olduğunu söyledi.
Sılay, Nusret’in donanmaya katıldığı tarih konusunda araştırmacıların kabul ettiği 1913 yerine 1914 olduğunun tespit edildiğini belirtti.

Nusret Mayın Gemisi
İsmi 18 Mart 1915 Deniz Zaferi’yle anılan Nusret 1911 yılında Almanya’ ya sipariş edilmiş bir mayın dökme gemisiydi. 8 Mart gecesi Boğaz’a döktüğü mayınlar bu yenilmez denilen armadayı şaşkına çevirmiş, Birinci Dünya Savaşı’nın seyrini de değiştirmişti. Bahriye Nazırı Churchill 1 Ağustos 1930 tarihli "La Revue de Paris" dergisine verdiği röportajda Nusret için şöyle diyecektir: "Nusret Gemisi’nin gizlice döktüğü 20 demir kap, İngilizler tarafından başarı ile başlanmış olan Çanakkale Harekâtını durduran bir takım psikolojik karışıklıklar doğurdu. Yalnız başına bu engeldir ki, Türkiye'yi bir bozgundan kurtardı ve harbi uzattı. Bu yüzden mağluplar kadar muzaffer Avrupa'da sarsıldı. Kendilerini Fransa, Polonya, Galiçya, Balkanlar, Filistin, Suriye ve Kuzey İtalya topraklarının örttüğü 6-7 milyon insan, düşmanlarının kurşun ve gülleleri ile değil, 18 Mart sabahı Çanakkale'nin kuvvetli akıntısı altında, ağırlıklarına bağlı bulundukları tel halatları üzerinde gerili duran 20 demir kap yüzünden yok olup gitti."
Nusret 1962’ de özel bir şirket tarafından “Kaptan Nusret” olarak kuru yük gemisine dönüştürüldü. 1990 yılında Mersin açıklarında battı. 1999’da dalgıçlar tarafından çıkarılan orjinal Nusret Mayın Gemisini Tarsus Belediyesi ihale yoluyla alarak 2003 yılında müzeye dönüştürdü ve Çanakkale Parkında sergilemeye başladı. Deniz Kuvvetleri İstanbul Tersanesi Komutanlığı tarafından 2011 yılında bire bir ölçülerde yeniden inşa edilen Nusret Mayın Gemisi, Çanakkale Boğaz Komutanlığı’na bağlı Çanakkale Deniz Müzesi Komutanlığında müze gemi olarak sergileniyor.

Haber: Fehmi Şenyiğit
Editör: Ersan Küçükkuru