Yol yurdun olmuşsa, kalmak gurbettir*


Yol yurdun olmuşsa, kalmak gurbettir*
*Ahmet Mümtaz Taylan ile Hakan Günday’ın efsanevi röportajından akıllarda kalan bir cümle.

Röportajın olduğu sayfanın başında bant çekilmiş yerde şöyle yazar, “Kalmak, değiştirecek hiçbir şeyi görmemek, hiçbir şeyin değişeceğine inanmamaktır. Razı olmak, yetinmektir. Gazeteleri okuyup, haberleri izleyip, kaldırımda yürüyüp hiçbir şeyden rahatsız olmamaktır.”

Evet, öyledir. Düzene tamah ettiğimizden beri böyledir. Küçükken bir gezgin olmak isterdim, biraz büyüyünce bir şeyleri değiştirebileceğim bir mesleğim olmasını diledim. En sonunda hiçbir şeyi değiştiremeyeceğimi fark ettim.

Sonra, en azından kendimi değiştirir, mekânlarımı güncellerim dedim. O da olmadı.
Herhalde ben, beat kuşağını çok okumuş, Yolda filmini çok izlemiştim.
Başka bir açıklaması olamazdı.

Bana, belki benim neslime, gurbetlerden gurbet beğenmek dışında bir çare kalmadı.
Yolda filminde ne zaman duysam, bir hançer gibi kalbime iner şu replik:
“Senin gibi özgür birini kafeste düşünmek dehşet verici”

Bir kafes. Kalmak ve kaldığın yeri benimsemek, dehşet verici.
Kimileri için ayrı bir güzelliği vardır yerleşmenin.
Hem de hayatın güzelliği bir gün yerleşince gelecek sanırlar.
Kimileri doğduğundan beri kımıldamamıştır.

Ait olmak, bazılarını geceleri kâbuslarından uyandırır.