Şehirde gezmenin keyfi bir başka.

İnsanların hayatlarına devam edişlerini gözlemlemek, çevreyle kurdukları ilişkiye uzaktan ama bir o kadar da içten dahil olmak bana büyük bir keyif veriyor.
Son o şehrin tarihini öğrenmek...
Ama yavaşça, olabildiğinde...
Zaten hızlı olan hiçbir şey kıymetli değildir.
Bekledikçe, demlendikçe bir manaya varır.

İşte bir tarihi öğrenmek de öyle bir hızda olmalıdır ki,
ne çok demlenmeli ne de hiç...
Her şey gibi onun da bir ayarı vardır.

Sonra gezdikçe, izleri görmek.
İzleri gördükçe kendini daha da bir ait hissetmek o şehre...

Çoğu zaman yaşanmışlıklar da değil,
Kendini yaşadıklara yakıştırmak özel hissettiriyor.

Zaten insan nerenin yerlisidir ki?