Hastalığın dünyadaki ve Türkiye'deki mevcut durumu ve gelecek tahminlerine değinen Prof. Dr. Çırak, "Kanser, dünya genelinde önemli bir sağlık sorunu olup, hem yeni vakaların sayısı hem de kanser nedeniyle ölenlerin sayısı bakımından ciddi bir artış göstermektedir. 2022 yılında dünya genelinde yaklaşık 20 milyon yeni kanser vakası tespit edilmiş ve 9,7 milyon kişi kanser nedeniyle hayatını kaybetmiştir.
Kanser Türleri ve Dağılımı: Akciğer Kanseri: 2,5 milyon yeni vaka ile en sık görülen kanser türüdür ve tüm yeni vakaların %12,4'ünü oluşturur. Dünya genelinde kansere bağlı ölümlerde de %18,7’lik oran ile 1. sırada yer almaktadır. Meme Kanseri kadınlarda en yaygın görülen kanser türüdür. Kolorektal Kanser hem erkeklerde hem de kadınlarda sıkça rastlanan bir diğer kanser türüdür. Kansere bağlı ölümlerde yıllık ortalama 900 bin ölümle 2. sırada ve karaciğer kanserlerinde yıllık ortalama 760 bin ölümle üçüncü sırada yer almaktadır. Geleceğe Yönelik Tahminler: 2020 yılına kıyasla, 2040 yılında dünya genelinde kanser vakalarının %55 artması beklenmektedir. Bu artışın erkeklerde %60,6 ve kadınlarda %48,8 oranında olması öngörülmektedir
Türkiye'deki Durum: Türkiye'de 2022 yılında yaklaşık 240 bin yeni kanser vakası görülmüş ve 129 bin 672 kişi kanser nedeniyle hayatını kaybetmiştir. Erkeklerde en sık görülen kanser türleri akciğer, prostat ve kolorektal iken; kadınlarda meme, tiroid ve kolorektal kanserler öne çıkmaktadır. Öngörüler: 2050 yılında dünya genelinde yeni kanser vakalarının sayısının 35 milyona ulaşması ve 2022'ye göre %77'lik bir artış yaşanması beklenmektedir. Bu durum, tütün, alkol ve obezite gibi risk faktörlerinin yanı sıra hava kirliliği gibi çevresel etkenlerin de etkisiyle şekillenmektedir” dedi.
“Bu durumda tedavisi çok daha güç olmaktadır”
Son yıllardaki teknolojideki gelişmelere paralel olarak kanser tedavisinde de önemli ilerlemeler sağlandığını belirten Prof. Dr. Çırak, “Fakat hâlâ uzak metastaz geliştirmiş birçok kanser türünde hastalıktan tam şifa sağlamak, kür elde etmek mümkün görünmemektedir. Kanserlerin küçük bir yüzdesi bulundukları organa ve yere bağlı olarak erken saptanabilmesine karşın çoğu kanser türünün klinik bulgu verdiğinde, yani hastanın fark ettiği şikâyetler ortaya çıktığında 3. ya da 4. evreye ilerlediği görülmektedir. Bu durumda tedavisi çok daha güç olmaktadır. Kanserle mücadelede erken teşhis ve tedavi yöntemlerinin geliştirilmesi, risk faktörlerinin azaltılması ve halk sağlığı politikalarının güçlendirilmesi büyük önem taşımaktadır. Erken teşhis için özellikle Sağlık Bakanlığı tarafından yürütülen tarama programları oldukça önemlidir. Ülkemizde 3 kanser türü tarama programındadır. Bunlardan meme kanseri 40-69 yaş arası her kadın için 2 yılda bir mamografi ve elle muayene yöntemiyle, kolorektal kanserler 50-70 yaş sonrası her birey için dışkıda gizli kan ve kolonoskopiyle, serviks kanseri ise 30-65 yaş arası kadınlarda 5 yılda bir PAP smear ya da HPV DNA ile tarama programına alınmıştır. Dünyada kanser ölümlerin %35’inin nedeni olarak dokuz değiştirilebilir risk faktörü gösterilmektedir. Bunlar: sigara, alkol, meyve ve sebzeden fakir diyet, obezite, inaktivite, korunmasız ilişki, hava kirliliği, katı yakıtlar ve kontamine enjeksiyonlardır. Toplumlara bu konularda hayat tarzı değişikliklerinin benimsetilmesi için bilgilendirme ve eğitim oldukça önemlidir" diye konuştu.