Kazılarda önemli mimari buluntulara ulaşıldığını da söyleyen Arslan, “Helenistik, Roma ve Geç Bizans dönemine ait mezarlıklar olduğunu biliyoruz. Fakat son Tunç çağına ait, Truva savaşıyla ilgilendirilen döneme ait mezarlığın henüz keşfedilemediğini görüyoruz. Bu konuyla ilgili bazı düşüncelerimiz var. Önümüzdeki yıllarda kalenin dışındaki bazı noktalarda bunun tespitine yönelik çalışmalarımız olacak. Fakat bu seneki çalışmalarda son Tunç çağıyla ilgili Truva’nın önemli girişlerinden birisi olan, Beşi Koyu’na, ova’ya, limana yönelen Güney kapısının dışında son Tunç çağına ait, Truva savaşı dönemine ait çok önemli mimari buluntulara ulaştık. Eylül ayına kadar devam edecek olan çalışmalarda buluntuların detaylandırılması için uğraşacağız. Agora açması olarak adlandırdığımız bu açmanın üst katmanlarında geç Roma dönemi olarak tanımladığımız tahribatın sınırında diğer kazılardan da bildiğimiz yaklaşık 12’nci yüzyıla tarihleyebileceğimiz insan cesetleri bulduk. Burada küçük bir geç Bizans dönemine işaret eden buluntular var. Bu iskeletlerden bir tanesi kısmen temizleyip, açığa çıkardık. İskelet üzerine yaptığımız incelemede normal bir şekilde ölmediğini ve genç bir birey olduğunu anlayabiliyoruz. Kafatası ve vücudunun tahrip edilmiş bir şekilde öldüğünü ve buraya gömüldüğünü gördük” diye konuştu.
Bu seneki çalışmalarda milattan sonra 500’lere ait, bir su sistemi tespit edildiğini de kaydeden Prof. Dr. Rüstem Arslan, “Zaten buraya yakın noktada Odeon’un karşısında Roma dönemi hamamı var. O bölgeye doğru giden bir su sistemi. Truva’nın Homeraos’un Truva savaşları ve kahramanlık öyküleri nedeniyle kutsal bir alana dönüştüğünü biliyoruz. Nüfusunda Roma döneminde oldukça arttığını biliyoruz. Burada artan nüfusun su ihtiyacını karşılamak içinde yaklaşık 7 ile 8 kilometre mesafelerden kemer su künk ve kemer sistemi ile buraya su getirildiğini biliyoruz. O sistemlerden biride ören yeri içerisinde hiç bozulmadan ünümüze kadar gelmiş. Yaklaşık1500-1600 yıldır su künk sisteminin hala kazılar sonucunda ortaya çıkarmış bulunmaktayız” dedi.
Editör: Boğaz Gazetesi