Eğitimin her geçen yıl daha da gerilediği, müfredatların sürekli değiştiği, laik eğitimden uzaklaşıldığı bir ortamda eğitim sorunlarını dile getirmek ve çözüm önerilerini sunmak amacı ile il il yürüyüşler gerçekleştirerek farkındalık oluşturan Eğitim-İş bu kez de Çanakkale’den sorunları dile getirdi. Eğitim İş Çanakkale Şubesi tarafından gerçekleştirilen ‘Cumhuriyet ve Emek yürüyüşü’ büyük bir katılımla gerçekleştirildi.
Eğitim-İş Sendikasına bağlı İlçe Şubeleri, ve üyelerin yoğun katılımla gerçekleşen yürüyüş, Cumhuriyet Meydanından başladı. İlçelerden de gelen Eğitim İş Sendikasına üye eğitimciler Cumhuriyet Meydanı’nda bir araya gelerek yürüyüşe başladı. Cumhuriyet Meydanı’nda başlayarak, İnönü Caddesi güzergahından İskele Meydanı’na kadar yürüdü. İskele Meydanı’nda sona eren yürüyüşün ardından yapılan basın açıklamasında eğitimde yaşanan sorunlar bir kez daha dile getirildi.
Çağ dışı bir sistemin içine hapsetmeye çalışıyorlar
Emniyet Müdürlüğü görevlilerinin yoğun güvenliği altında gerçekleştirilen yürüyüşün sonunda gerçekleştirilen basın açıklamasını yapan Kadem Özbay “Eğitim sistemimizin içine sızdırılan gerici anlayış, Cumhuriyet'in değerleriyle taban tabana zıttır. Eğitimi tarikat ve cemaatlerin insafına terk edenler, çocuklarımızı çağ dışı bir sistemin içine hapsetmeye çalışıyorlar. Bunun çarpıcı bir örneği, Gençlik ve Spor Bakanlığı ile Milli Eğitim Bakanlığı’nın 110 bin öğrenciyi Çanakkale’ye götürme organizasyonunda görüyoruz. Planlamanın sadece kızlar ve sadece erkekler olarak dönemlere ayrılarak yapılması, AKP iktidarının gençliğine bakış açısını bir kez daha gözler önüne sermiştir. Çanakkale’de yan yana savaşan, omuz omuza destan yazan kadın ve erkekler, bugün ise gerici politikalarla ayrıştırılmaya, toplumsal hayattan koparılmaya çalışılıyor. Çanakkale ruhu, kadını ve erkeğiyle birlikteliğin, bağımsızlık için verilen ortak mücadelenin adıdır” dedi.
Biz bu vatanı sokakta bulmadık
Kadem Özbay, açıklamasının devamında yaptığı Çanakkale vurgusu ile eğitimde gelinen noktayı bir kez daha göstererek “Oysa şimdi, eğitim sistemimizde yaratılan bu ayrışma, gençleri birbirinden koparmaya, geleceğimizi karartmaya yönelik bir adımdır. Eğitimde bilimsellikten, laiklikten ve eşitlikten taviz veren bu anlayış, tarihimize ve değerlerimize ihanet etmektedir. Çanakkale ruhunu gerçekten anlamak isteyenler, Cumhuriyet’in temel değerlerine ve laik eğitime sahip çıkmalıdır. Eğitim-İş olarak, öğrencilerimizi bölen, toplumsal yapıyı ayrıştıran bu gerici uygulamaları kabul etmiyoruz! Çanakkale, ancak yan yana durarak, omuz omuza yürüyerek anlaşılır! Eğitimi, gericiliğe değil, bilime teslim edeceğiz. Farklı sayılar verilmekle birlikte Sevket Süreyya Aydemir’in Genel Kurmay Belgelerine dayanarak verdiği rakamlara göre 8 ay süren bu savaşta 186.869 şehit verdik. 64.440 kişi savaş anındaki salgın hastalık ve diğer nedenlerle yaşamını yitirdi. Toplam 251.359 insanımızı kaybettik. Anadolu’nun o tarihlerdeki tahmini nüfusu 12 milyondur. Sarıkamış ve diğer cephelerdeki savaşlarla birlikte 1 milyondan fazla insanımızı kaybettik. Kurtuluş Savaşına giderken eli silah tutan 1 milyondan fazla insanını kaybetmiş bir toplum olduğumuzu hatırlamalıyız, unutturmamalıyız. Biz bu vatanı sokakta bulmadık. Bu savaşta asker ihtiyacından dolayı üniversite öğrencileri, lise öğrencileri silah altına alındı .
Milletin geleceği olan öğrenciler ve gençler, okullarını ve derslerini bir kenara bırakarak vatan müdafaasına koştular. 1887 yılında eğitim hayatına başlayan Sivas Lisesi’nin tüm son sınıf öğrencilerinin Çanakkale Savaşı’na gönüllü olarak katılmaları neticesinde okul, 1915 yılında mezun veremedi. Aynı şekilde Çanakkale, İstanbul, Galatasaray, Vefa, Bursa, Edirne, Kastamonu, Ankara, Kayseri, Konya, İzmir, Bilecik, Bolu, Kütahya, Denizli, Trabzon, Karesi Liselerinin öğrencilerinin de çoğunun gönüllü olarak savaşa katıldıkları ve bunların büyük çoğunluğunun cepheden geri dönemedikleri bilinmektedir. İstanbul Erkek lisesi ve Karesi lisesinden mezun olarak askere çağrılanların tamamı şehit olmuştur. Çanakkale’nin bir cephe savaşı olmaktan çok daha fazlası olduğunu bu öğrencilerin ve öğretmenlerin yaşam öyküleri tek başına anlatır. Çünkü bu ulus Çanakkale zaferini varını yoğunu değil geleceğini de koyarak kazandı” ifadelerini kullandı.