Çanakkale Kara Savaşları'nın 110'uncu yıl dönümünde Çanakkale'nin Anzak askerleri için önemini anlatan ÇOMÜ Atatürk ve Çanakkale Savaşları Araştırma Merkezi (AÇASAM) Müdürü Doç. Dr. Barış Borlat, "Çanakkale Savaşı'ndan sonra Türkiye-Avustralya dostluğunun ortaya çıkması sürecinde Çanakkale Muharebelerinin önemli bir yere sahip olduğunu söyleyebiliriz" dedi.
ÇOMÜ AÇASAM Müdürü Doç. Dr. Barış Borlat, Çanakkale Kara Muharebelerinin Anzak askerleri için önemini anlattı. Borlat, Anzak askerlerinin ilk olarak Mısır'da savaşmak için eğitim gördüklerini belirtti. Eğitim gören Avustralyalı ve Yeni Zelandalı askerlere milletlerinin kısaltması olan Australian, New Zealand Army Corps yani Anzak ismi verildi. Borlat, bölgeye gelen askerlerin aslında kiminle ve nerede savaşacaklarını bilmeden geldiklerini belirtti. Ardından savaşın bitmesiyle Türkiye-Avustralya dostluğunun ortaya çıkması sürecinde Çanakkale Muharebelerinin önemli bir rol oynadığını vurguladı. 24-25 Nisan Çanakkale Kara Savaşları'nın 110'uncu yıl dönümüne geldiğimizde ise Anzakların 110 yıldır Çanakkale'de varlıklarını sürdürdüğünü söyledi. 25 Nisan tarihinde sabah şafak sökerken, Anzak Koyu'nda ayin ile Anzak askerleri anılacak. Avustralya Anıtı Lone Pine ve Conkbayırı'ndaki Yeni Zelanda Anıtı'nda yapılacak ayinlere zamanında savaşan Anzak askerlerinin torunları katılacak.
"Anzak tanımı ilk defa Mısır'da kullanılmaya başlandı"
Anzak askerlerinin geliş süreçlerini anlatan AÇASAM Müdürü Doç. Dr. Barış Borlat, "Çanakkale Muharebeleri 19 Şubat 1915 tarihinde başlamış ve bir süre sonra 18 Mart 1915'e kadar boğaz içerisindeki deniz hareketliliğinin arttığını göreceğiz. Ancak 18 Mart günü Çanakkale Boğazı'na geçemeyen İtilaf donanması bir süre sonra karaya asker çıkarmak amacıyla hazırlık yapmaya başlayacak. O amaçla İngilizler özellikle dominyonlarından Çanakkale'ye asker getireceklerdir. Bunlardan bir kısmının da Avustralya ve Yeni Zelanda askerleri olduğunu göreceğiz. Bu askerler önce Mısır'a getirilmişler ve Mısır bölgesinde eğitime tabi tutulduklarını göreceğiz. Mısır'daki eğitimleri esnasında İngiliz subaylar bu birliklerin isimlerini kısaltmak amacıyla ilk harflerini yazmaya başlayacaklar. Australian, New Zealand Army Corps. Yani aslında Anzak tanımının ilk defa Mısır'da yazılmış olduğunu göreceğiz" dedi.
"Anzaklar geldikleri bölgede neyle karşı karşıya olduklarını bilmiyorlardı"
Doç. Dr. Barış Borlat, Mısır'da eğitim alarak Çanakkale'ye gelen askerlerin savaşacakları taraf ve alan hakkında bilgileri olmadıklarını söyleyerek, "Özellikle bu Anzak diye tabir ettiğimiz Avustralya ve Yeni Zelanda askerleri; geldikleri muharebe sahasının tam olarak aslında neresi olduğunu, çıkarmanın nereye yapılacağını ve daha da önemlisi kimlerle savaş yapacaklarını bilmeyen bir coğrafyaya geldiğini göreceğiz. Bu amaçla Çanakkale önündeki hareketlilik artmaya başlar, ta ki 25 Nisan gününde Çanakkale'deki kara harekatının başladığı güne kadar. Özellikle Avustralya ve Yeni Zelanda askerleri Arıburnu bölgesine çıkarma sahasının içerisinde en azından görev aldığını göreceğiz. Bu amaçla 25 Nisan sabah erken saatlerde saat 04.00 civarında Avustralya'da askerler, ilk defa karaya ayak basmaya başlayacaklar. Artık bu tarihten başlamak üzere Çanakkale Kara Muharebelerinin sonuna kadar ağırlıklı olarak Arıburnu bölgesinde nadirende Seddülbahir bölgesindeki muharebelerde görev aldıklarını söyleyebiliriz" diye konuştu.
"Anzaklar Çanakkale'deki varlıklarını 110 yıldır sürdürüyor"
Çanakkale Kara Muharebelerinin Türkiye-Avustralya dostluğunun ortaya çıkmasında önemli rol oynadığını belirten Barış Borlat, "Ancak bu görev alma hali yani 25 Nisan gününde başlayan kara savaşlarından hemen sonra artık Avustralyalı askerler coğrafyaya kendileri isim vermeye başlamış ve coğrafya içerisindeki varlıklarını devam ettirmeye çalıştıklarını da söyleyebiliriz. Ama daha önemlisinin şu olduğunu göreceğiz; artık Anzak askerleri Çanakkale bölgesinde milli birliklerinin ve milli bilinçlerinin uyanmaya başladığını ve Çanakkale Savaşı'ndan sonra Türkiye-Avustralya dostluğunun ortaya çıkması sürecinde, Çanakkale Muharebelerinin önemli bir yere sahip olduğunu söyleyebiliriz. İngiliz dominyonunda görev alan bu askerler artık kendilerinin vatanlaşma, uluslaşma süreçlerini Çanakkale'ye atfetmişler ve bu nedenle de aslında Çanakkale bölgesine olan hassasiyetleri 1916 yılında yani Dünya Savaşı'nın içerisindeyken de en azından yazdıkları mektuplarda, hatıralarda devam etmiş. Bu durum 1918 yılında Osmanlı topraklarının işgal döneminde devam etmiş. Avustralyalı askerler bu defa Çanakkale bölgesine kendi mezarlıklarını yapmak amacıyla gelecekler ve Arıburnu bölgesindeki mezarlıklarını 1918-1922 yılları arasında büyük çoğunluğunu inşa etmişler, hazırlamışlar ve anıtlarını da yaptıklarını göreceğiz. İşte bu Osmanlı topraklarındaki bulunma hallerini günümüze kadar devam ettirmişler. Önce Osmanlı Devleti'nden ardından Türkiye Cumhuriyeti'nden aldıkları izinlerle bu bölgeye ziyaretler yapmışlar, törenler gerçekleştirmişler ve bugün hala bu anmalarını devam ettirmek suretiyle 1915 yılındaki yani Çanakkale Savaşları'nın 110 yıl önceki varlıklarını bugün devam ettirdiklerini de söyleyebiliriz" şeklinde konuştu.