''Avrupa NATO'su bir hayal'' ''Avrupa NATO'su bir hayal''

Her geçen yıl daha da gelişen teknoloji  hayatımıza yeni gelişmeleri sokarken, yapay zekanın gelişmesi ile çalışmalar hem kolaylaştı hem daha çok hızlandı.  Pandemiden sonra günlük hayata  da kullanmaya başladığımız yapay zeka, her alanda etkili olmaya başladı. Yapay zekada yaşanan gelişmeleri, Çanakkale’den dünyaya teknoloji hizmetleri veren Nara Eğitim Teknolojilerin Kurucusu   Dr. Zafer Karadayı aktardı. Dr.  Karadayı, yapay zekanın ortaya çıkışı, gelişimi, ülkelerin yapay zeka kullanımı, hangi alanlarda sık kullanıldığı ve ülkemizin yapay zeka  gelişimine ilişkin önemli bilgiler verdi.  

Bir devrim niteliğindeki gelişmelerden bizi haberdar eden Dr. Zafer Karadayı,  yapay zekanın gelişimiyle ilgili yaptığı değerlendirmede    “Yapay zeka aslında, insan zekasını taklit etme çabasıdır.  İnsanların  düşünme mantığını   bilgisayarın yapıp yapamadığına aslında kafa yorulmuş.  Alan Mathison Turing bunu ilk defa  ‘bir bilgisayar bunu düşüne bilir mi?’ Diye yola çıkmış.  O günden bu güne Turing denilen bir test de vardır.  Bu test karşılıklı insanı ve Bilgisayarı bir araya getirip, insanın karşısındaki muhatabının bilgisayar mı? Olduğunu anlamaya çalışan bir test.  7 yıl önce başlayan bu çaba, günümüzde gelişerek devam ediyor.  Hatta 2022 yılından sonra yapay zeka artık hızlı bir ivme kazandı.  Temel süreci ise bazı şeylerin otomotive etmekle başlayan bir süreç.    Mümkün olduğunca karar süreçlerinde yapay zekanın bilgisayara daha fazla dahil olması için  yapay zekalar üretilmeye başlanıyor.  Bunun yanı sıra bazı oyunlarda   önemli  bir şekilde uygulandı. Mesela satranç bu konuda  çok önemli.  Yıllar önce  saniyede 200 milyon pozisyon hesaplayabilen satranç bilgisayarı, satranç şampiyonu Garri Kasparov’u yendiği bir dönem vardı. Bu olaydan sonra ‘Yapay zeka en iyi insanı yenebildiğine göre, yapay zeka artık hayatımıza girdi’ diye konuşmuştuk. Ama  o dönemdeki yapay zeka  oyun dışındaki diğer alanlara aktarılamadı, çünkü öyle bir gelişim yoktu.  Yapay zeka için asıl kırılma  Google’nin AlphaGo’su ile oldu diyebiliriz.  Orada kendi kendine oynayabilen ilk yapay zeka geliştirildi. Daha önce satranç öğretilmişti yapay zekaya, AlphaGo da ise izleyerek öğretildi. Ki Go satranca göre çok daha zor bir oyun yapay zeka için. Çünkü  olasılıklar satrançtakinden çok daha fazla.  Dolayısı ile satrançta yapay zekanın dünyanı n en iyisini yenmesi  kolay oldu ama bir Go sitesinin yenmesi çok daha uzun yıllar alacak.  ‘Yapay zeka henüz buna hazır değil’ denmişti. Ama AlphaGo kısa bir sürede sürekli video izleyerek  rüştünü ispatladı.  Buraya kadar teknolojik meraklılarını ilgilendiren kısımdı ama, ChatGPT’nin hayatımıza girmesi ile  hepimiz yapay zekanın hayatımıza girdiğini hissettik” dedi.

Herkes yapay zekayı  bir asistan gibi kullanıyor

Yapay zekanın hayatımızdaki yerine ilişkin de değerlendirmelerde bulunan Nara Eğitim Teknolojilerin Kurucusu   Dr. Zafer Karadayı , yapay zekanın giderek hayatımızdaki yerinin genişlediğine dikkat çekerek “Ben yapay zeka aslında 2 yaşındadır diye düşünüyorum. Çünkü,  2023 yılında hayatımıza giren ve yüzleştiğimiz ChatGPT ürünü,  günlük hayatımızda kullanılabilir hale geldik ve şu anda özellikle yüksek seviyede iş yapan insanlar yapay zeka için para ödüyor.  Bazı işler ise artık günümüzde yapay zekanın kontrolüne geçmek üzere. Bunlardan bazıları içerik üretimi, müşteri hizmetleri uygulamaları,  şoförlük hizmetleri  gibi bir çok hizmet yapay zekaya giriyor. Mesela biz bu güne kadar aracı bir yerden bir yere götürüyorduk ve şoförlük denen bir şey vardı.  Aracın bize değil bizim araca hizmet ettiğimiz ortaya çıkıyor. Tesla,  Otonom sürüşü ile dedi ki ‘Aracı çağırıyorsunuz ve araç geliyor sizi kapıdan alıyor ve sizi istediğiniz yere bıraktıktan sonra kendini park ediyor’  bu da şoförün olmasının bir anlamsızlığı ortaya çıktı.  Dolayısı ile otonom aracın içerisindeyseniz işinizi yapabilirsiniz.  Bunun dışında bek çok sektörde hızlı bir dönüşüm var.  Okullarda da öğrenciler yapay zekayı  ödevlerinde, derslerinde kullanıyorlar.  Yapay zekaya erişim de kolaylaştı. Mesela WhatsApp’ın içine ChatGPT kondu.  uygulamaya bir arkadaş gibi ChatGPT’yi ekliyorsunuz ve  herhangi bir şeyi kolayca uygulamadaki ChatGPT’ye sorabiliyorsunuz.  Dolayısı ile günümüzde hemen herkes yapay zekayı bir asistan gibi kullanabiliyor. Giderek gelişen yapay zekanın hayatımızdaki yeri giderek gelişecek” ifadelerini kullandı.

Eğitimde çok radikal bir dönüşüm olacak

Yapay zekanın en çok kullanıldığı alanlardan biri de eğitim olduğunu belirten  ve yapay zekanın tahmin edilenden daha iyi seviyede eğitimler verdiğini  söyleyen  Dr.  Karadayı, Eğitimdeki büyük angaryaları ortadan kaldıracak eğitimde radikal değişimlerin yaşanacağını belirttiği açıklamasının devamında “ Bir eğitim teknoloğu olarak yapay zekanın en çok kullanıldığı alanlardan birinin Eğitim olduğunu söyleyebilirim.  Etkinliklerde, konferanslarda ve siyasi söylemlerde, öğretmenliğin kutsallığı üzerine vurgu yapılıp, hiçbir yapay zekanın öğretmenin yerini dolduramayacağı vurgusu çok yapılıyor.  Bu söylemi tribüne oynamak olarak düşünüyorum bu sözleri. Çünkü  yapay zeka gelişiyor ve birkaç ay önce ChatGPT 4-O çıkmıştı.  ChatGPT 4-O çok karmaşık problemleri bile istediğiniz yaştaki bir kişiye anlatabiliyor. Örneğin Trigonometri ile ilgili bir konuyu ‘ortaokul seviyesindeki bir öğrenciye basamak basamak anlat’ dediğinde,  kademe kademe anlatıyor.  Takıldığınız yerde ayrıca bir daha sıkılmadan anlatıyor.  Farklı örnek istediğiniz zaman farklı örnekler veriyor.  Grafiğini çizmek istediğiniz şeyleri çiziyor ve sıkılmadan sizinle konuşuyor.  Ve sizin anlama seviyesine ve daha detaylı istiyorsanız anlatabiliyor.  Okuma yazmayı yeni öğrenen bir kişinin ve doktara seviyesinde bir kişinin de anlayacağı şekilde anlatıyor.  Dolayısı ile  Anaokulu ve Ortaokul gibi temel seviyeleri hariç tutarak  eğitimde çok radikal bir dönüşüm olacağına inanıyorum.  Bu konuda da çok hazırlıksız olduğumuzu düşünüyorum. 

Eğitimin yanı sıra bilim alanında da bilim insanları araştırmalarında yapay zekayı çok kullanıyorlar.  Hele ki  Yapay Genel Zeka (AGİ) ulaşıldığında  bilim rallisinde öyle bir hızlanma  olacak ki takip etmekte zorlanacağız.  Kolektif insan zekasının ulaşımının ulaşamadığı yerlerde yapay zeka  çok hızlı bir şekilde aşabiliyor olacak ve bunlar  her gün yeni çözümler olarak karşımıza çıkacak.  Yapay zeka ilk aylarda bizi çok şaşırtıyordu.  Özellikle hayatımıza girdiği 2023 yılında bunu da yapıyor mu? Diye çok şaşırıyorduk. Ama artık şaşıracak bir şey kalmadı.  Bilimin yanında Tasarımda çok kullanılıyor ve tasarım emekçiliği ciddi oranda zora girecek.  Çünkü tasarımın yaratıcı kısmını da yapay zeka çözebilecek. Mesela, çok ilginç daha yapay zekanın hayatımızda olmadığı  pandemiden hemen sonraki ekonomik formunda  Alibaba’nın kurucusu ‘çocuklarınızı yapay zekanın ve robotiğin olmadığı yerlerde yetiştirin’ demişti. Çünkü sanat ve spor alanlarında yapay zekanın işlenmeyeceği alanlar da oluyor ve aradan 2 yıl geçti ve ChatGPT ortaya çıkması sanat alanında da hikaye, roman, film senaryosu gibi pek çok  alanda yazılar yazabiliyor.  En yaratıcı ve en uçuk fikirleri bile görselleştirebiliyor.  Yani söylenen sözlerden iki yıl sonra yapay zeka her şeyi yapabilir oldu.  Yapay zekanın neler yapabileceğini kestirmek çok zor ama her şeyi kestirecekmiş gibi hareket etmemiz lazım” dedi.  

Devletler yerini şirketlere bırakacak

 Nara Eğitim Teknolojilerin Kurucusu   Dr. Zafer Karadayı, devletlerin yapay zeka gelişimine de değinerek, ülkeler arasında uçurum olduğunu belirtti. Avrupa’nın yapay zeka konusunda Çin ve Amerikaya göre çok geride kaldığını, ülkemizin ise mutlaka  teknolojinin süper liginde olması gerektiğini vurgulayarak “Önceki sanayi devriminde bir örnek verecek olursak, bir ülkenin  otomobil üretmesi, o ülkenin gelişmesi için önemli bir fırsattı.  Almanya, Japonya, İtalya gibi bir çok ülkenin otomobilleri vardı ve bu gelişmişliğin göstergesiydi.  Bir çok ülke de araç üretme gücündeydi. Fakat yapay zeka bu uçurumu çok açtı.  Şu andaki uçurumu Avrupa da yakalayamadı.  Şu anda bir Amerika var, bir de Çin var. Onun dışında hiçbir ülke  yapay zekada yok.  Şu anda bütün Avrupa bir araya gelse ne Amerika’nın ne de Çin’in yapabileceği  yapay zekayı yapabilir.  Dolayısı ile ülkelerin varlığı diye bir konu yok bence,  artık şirketlerin varlığı var.  Zaten önümüzdeki yıllarda devletler, yerini şirketlere bırakacak.   Çoğunun isminin büyüklüğünü de şimdiden duyuyoruz. Öyle şirketler olacak ki  devletlerden daha büyük yaptırımları olan konuma yükselecek.  Dolayısı ile ülkelerin bu konudaki varlığı pek çok anlam ifade etmeyebilir.   İki kutuplu bu dünyayı al aşağı etmek imkansız gibi bir şey.  Bunu yıkmak için milyarlarca liralık yatırım ve milyonlarca kalifiyeli inan gücü gerektiriyor.

Bu aşamada ülkemiz ne yapabilir? Ülkemizde iyi şirketler var.  Benim de yakından tanıdığım ve gurur duyduğum insanlar var.  Ama bunlar diğerleri ile kıyaslandığında çok zayıf kalıyor ve onlara rakip çıkartabilmek çok zor.  Bu konu devletin ana politikası haline gelmeli. Devletimiz betona yatırım yapmayı bırakıp komple inovasyona yatırım yapmayı ön plana almalı.   Kalifiyeli eleman yetiştirmek en büyük sorun ve en büyük avantajlardan birisi Türkiye’nin halen genç bir nüfusu var. Yaşlanıyor olsak da dünyanın çoğu ülkesinden iyiyiz. Fakat eğitim kalitemiz de çok düşük ve çok fazla üniversitemiz ve öğrencimiz olmasına rağmen çok az kalifiyeli elemanımız var.  Dolayısı ile eğitimin kalitesine odaklanmamız gerekiyor.  Bu şekilde rekabet eden ülkeler arasına girebiliriz. Belki bir Çin yada Amerika olamayız ama  en azında süper ligin içerisinde yer alan, ve ülkeyi kendi kendine tükettiği kadar üretebilen bir ülke haline getirebiliriz” ifadelerine yer verdi.  

Muhabir: Cuma Deren