Diğer belirtiler arasında cinsel ilişki sırasında ağrı veya kanama, vajinal akıntı, pelvik ağrı, idrar veya bağırsak sorunları, kilo kaybı görülebilir. Erken teşhis tedavi başarısını artırabilir. HPV aşısı, rahim ağzı kanseri riskini azaltmada önemli bir rol oynar” dedi.
Medipol Üniversitesi Pendik Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Bölümünden Op. Dr. Aytakin Mahammadaliyeva, rahim ağzı kanseri hakkında önemli uyarılarda bulundu. Op. Dr. Mahammadaliyeva, rahim ağzı kanserinin (serviks kanseri veya rahim ağzı kanseri), rahim ağzının hücrelerinin anormal bir şekilde büyümesi ve bölünmesi sonucu oluştuğunu belirterek “Rahim ağzı, rahmin alt kısmında yer alan ve vajina ile rahmin birleştiği bölgeyi ifade eder. Rahim ağzı kanseri genellikle yavaş büyüyen bir kanser türüdür ve ilk aşamalarda genellikle belirti vermez. Ancak ilerledikçe veya tedavi edilmezse daha ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir. Rahim ağzı kanseri genellikle insan papilloma virüsü (HPV) enfeksiyonuyla ilişkilendirilir. HPV, cinsel yolla bulaşan bir virüstür ve rahim ağzı hücrelerinin anormal büyümesine neden olabilir. Genç kadınlar arasında daha yaygın olarak görülen bu virüs, çoğu zaman vücut bağışıklığı tarafından temizlenir. Ancak bazı durumlarda virüsün neden olduğu hücresel değişiklikler kansere dönüşebilir” diye konuştu.

Bu belirtilere dikkat
Rahim ağzı kanserinin erken evrelerde belirti vermediğini veya belirtilerin çok hafif olduğunu açıklayan Op. Dr. Mahammadaliyeva, hastalık ilerledikçe veya yayıldıkça ortaya çıkan belirtileri şöyle sıraladı:
Vajinal kanama: En yaygın belirti, vajinal kanamadır. Özellikle adet dönemi dışında veya menopoz sonrası dönemde ortaya çıkan kanamalar dikkat çekmelidir.
Cinsel ilişki sırasında ağrı veya kanama: Cinsel ilişki sırasında ağrı veya kanama görülebilir.
Vajinal akıntı: Normalden farklı bir vajinal akıntı, özellikle kanlı veya kokulu bir akıntı fark edildiğinde endişe sebebi olabilir.
Pelvik ağrı: Alt karın veya pelvik bölgede sürekli veya tekrarlayan ağrı hissi olabilir.
İdrar veya bağırsak sorunları: İdrar yaparken veya dışkılama sırasında ağrı, zorlanma veya diğer anormallikler olabilir.
Kilo kaybı ve iştahsızlık: İlerlemiş durumdaki rahim ağzı kanseri, kilo kaybı, iştahsızlık ve halsizlik gibi genel sağlık sorunlarına yol açabilir.
Erken teşhis tedavinin başarısını artırır
Op. Dr. Mahammadaliyeva, rahim ağzı kanseri tanısına ilişkin de sözlerini şu şekilde sürdürdü: “Eğer bu belirtilerden herhangi birini yaşıyorsanız, bir sağlık profesyoneli ile görüşmelisiniz. Bir sağlık profesyoneli, pelvik bölgeyi incelemek ve anormallikleri tespit etmek için jinekolojik muayene yapabilir. Bu muayene sırasında rahim ağzı görüntülenebilir ve doktorun anormallikleri değerlendirmesine yardımcı olabilir. Smear Testi, rahim ağzı hücrelerinin incelenmesi amacıyla yapılan bir tarama testidir. Jinekolog, bir fırça veya spatula ile rahim ağzından hücre örnekleri alır. Bu örnek laboratuvarda incelenerek kanser hücreleri veya hücresel değişiklikler varsa tespit edilebilir. HPV Testi, HPV enfeksiyonunun varlığını veya yokluğunu belirlemek için yapılan bir testtir. HPV, rahim ağzı kanserine yol açabilen önemli bir risk faktörüdür. Eğer smear testi veya diğer testlerde anormal sonuçlar varsa, doktor rahim ağzından küçük bir doku örneği (biyopsi) alabilir. Bu örnek daha sonra patoloji laboratuvarında incelenerek kanser hücreleri veya hücresel değişiklikler varsa teşhis konulabilir. Eğer kanser şüphesi varsa, görüntüleme testleri kullanılabilir. Bu testler arasında röntgen, manyetik rezonans görüntüleme (MRG), bilgisayarlı tomografi (BT) ve ultrason yer alabilir. Bu testler kanserin yayıldığını veya çevre dokulara etki ettiğini göstermeye yardımcı olabilir. Tanı konulduktan sonra, kanserin evresini belirlemek ve uygun tedavi planını oluşturmak için daha fazla test yapılabilir. Rahim ağzı kanserinin erken teşhisi ve tedavisi, hastalığın kontrol altına alınmasını ve tedavi başarısını artırabilir.”

Kanser riskini azaltmanın 6 yolu
Rahim ağzı kanserinden korunmak için yapılması gerekenleri ise Op. Dr. Mahammadaliyeva şu şekilde sıraladı:
“HPV aşısı: HPV (human papillomavirus) enfeksiyonu, rahim ağzı kanseri riskini artırabilir. HPV aşıları, çeşitli HPV tiplerine karşı bağışıklık sağlamak için kullanılır. Bu aşılar, genellikle genç yaşlarda (genellikle 9-26 yaş arası) verilir. Aşının önerilen yaş aralığı ülkelere ve sağlık kuruluşlarına göre değişebilir. HPV aşısı, rahim ağzı kanseri riskini azaltmada önemli bir rol oynar.
Düzenli jinekolojik kontroller: Düzenli olarak jinekolojik kontrolleri ihmal etmemek önemlidir. Smear testleri ve HPV testleri, rahim ağzı kanserinin erken evrelerini tespit etmeye yardımcı olabilir. Sağlık profesyonelinizin önerdiği sıklıkta kontrollerinizi yapmalısınız.
Sağlıklı cinsel davranışlar: HPV, cinsel yolla bulaşan bir virüstür. Sağlıklı cinsel davranışlar sergilemek, cinsel yolla bulaşan hastalıkları önlemeye yardımcı olabilir. Düzenli partnerler arasında cinsel ilişki, prezervatif kullanımı ve diğer korunma yöntemlerini göz önünde bulundurmak önemlidir.
Sigara içmeme: Sigara içmek, rahim ağzı kanseri riskini artırabilir. Sigara içmeyi bırakmak, kanser riskini azaltmanın yanı sıra genel sağlık için de önemlidir.
Bağışıklık sisteminin güçlendirilmesi: Sağlıklı bir yaşam tarzı benimsemek, yeterli uyku almak, dengeli beslenmek ve düzenli egzersiz yapmak, bağışıklık sistemini güçlendirebilir ve enfeksiyonlara karşı korunmanıza yardımcı olabilir.
Risk faktörlerini azaltma: Rahim ağzı kanseri riskini artırabilecek faktörleri mümkünse azaltmaya çalışın. Bu faktörler arasında yüksek riskli cinsel davranışlar (birden fazla partner, erken yaşta cinsel aktivite), zayıf beslenme alışkanlıkları ve obezite yer alabilir.
Unutmayın ki hiçbir önlem, kanserin kesin olarak engellenmesini garantilemez, ancak yukarıdaki adımlar kanser riskinizi azaltabilir ve sağlığınıza daha iyi bir şekilde dikkat etmenizi sağlayabilir.”
Editör: Boğaz Gazetesi