"Diş renklenmesini azaltacak öneriler" "Diş renklenmesini azaltacak öneriler"

 Vatandaşlara uyarılarda bulunan uzmanlar, "Özellikle aort darlığı hastaları semptomlarını yaşlılığa bağlıyorlar. Çabuk yorulma, nefes darlığı gibi şikayetler toplumda ‘Yaşlandı artık’ gibi değerlendiriliyor ama altta yatan bir kapak hastalığı ortaya çıkabiliyor. Semptomlar oluşuyorsa muayene olunmalı. TAVI yöntemi ile özellikle seçilmiş hasta gruplarında hastaneye yatış süresi daha kısa, göğüs kafesi açılmadan, kalbi durdurulmadan taburcu ediyoruz" dedi.
Nefes darlığı, çabuk yorulma, çarpıntı gibi şikayetlerin ilerleyen yaşa bağlanmasının sağlık sorunlarının teşhisinde gecikmeye neden olabileceğini ifade eden uzmanlar, uyardı. Önemsenmeyen belirtilerin kalp rahatsızlıklarının habercisi olabileceğini söyleyen uzmanlar, özellikle ileri yaş, kalp hastalığının yanında ek sağlık sorunları olan, sağlık durumu ameliyata uygun olmayan aort kapak hastalarına uygulanan girişimsel bir yöntem olan TAVI (Transkateter Aortik Kapak İmplantasyonu) ile aort kapağının ameliyatsız değişiminin yapılabildiğine dikkat çekti. Yöntemin hem hekim hem hasta açısından etkilerine yönelik konuşan Bakırköy Dr. Sadi Konuk Eğitim ve Araştırma Hastanesi Kardiyoloji Ekibi tedaviye ilişkin bilgi verdi. Kardiyoloji Bölümü İdari Sorumlusu Doç. Dr. Dilay Karabulut, Doç. Dr. Muhsin Kalyoncuoğlu ile Uzm. Dr. Ersan Oflar, özellikle ileri yaş grubunda belirtilere kulak vermenin önemine vurgu yaptı. Uzmanlar, işlem uygulama deneyiminin artması ve başarılı sonuçlarla birlikte ameliyat riski orta ya da düşük bulunan uygun hastalarda da girişimsel yöntemin yapılabildiğini söyledi.

"İlerleyerek kalp yetmezliğine kadar gitmekte"
TAVI yöntemine ilişkin bilgi veren Doç. Dr. Dilay Karabulut, "Aort kapak, kalpten çıkan ana damar dediğimiz aortun ağzındaki kapak. Yaşla beraber kapakta gelişen kireçlenme ve kalsifikasyon((Vücut dokusunda kalsiyum birikmesi)a bağlı olarak kapaklar birbirine yapışmakta ve kapak alanı daralmaktadır. Bunun sonucunda kalp yeteri kadar kanı vücuda pompalayamadığı için hastada birtakım semptomlar gelişmekte, bu ilerleyerek kalp yetmezliğine kadar gitmekte. Kapak daraldığı zaman 2 tane tedavi yöntemimiz var; kapağın cerrahi olarak çıkarılması ya da TAVI dediğimiz yani kasıktan küçük bir kesi yapılarak kapağı yerleştirdiğimiz bir işlem. Eskiden daha çok cerrahi işlemler ön plandaydı. Ne yapıyorduk; hastanın göğüs kafesi açılıyor, kalbi durduruluyor, kapak yerinden çıkarılıyor ve yapay bir kapak takılıyordu. Şu an hala bazı seçilmiş hastalarda cerrahi aort kapak replasmanı yapılıyor ancak TAVI işlemi 20 yıldır tüm dünyada, ülkemizde de aynı şekilde yapılan bir işlem. Hasta için daha konforlu özellikle seçilmiş hasta gruplarında hastaneye yatış süresi daha kısa, hastanın göğüs kafesi açılmadan, kalbi durdurulmadan ve hastanede işlem sonrası yaklaşık 1 gün kadar kalıp hastayı taburcu ediyoruz. Nasıl yapıyoruz; kasıktan küçük bir kesi açıyoruz, bu kesiden bir telle kalbin içine doğru ilerliyoruz. Aort kapağın olduğu yere yeni yapay kapağı yerleştiriyoruz. Operasyon yaklaşık 1 saat kadar sürüyor. Yapılan çalışmalarla gösterildi ki artık orta risk hatta son zamanlarda düşük riskli olan grupta da TAVI işlemini yapabiliyoruz. Yapay kapaklar olduğu için tabi ki ilerleyen dönemlerde dejenerasyona uğrayabiliyor ama 10-15 yıllık takiplerde şu ana kadar çok olumsuz bir gelişme gösterilememiş" dedi.

"Yılda 100 vakaya kadar yapılan bir merkez"
Doç. Dr. Muhsin Kalyoncuoğlu ise "TAVI, ameliyat olamayacak olan hastalarda ilk başta uyguladığımız bir yöntemdir, ameliyattan başka hiçbir seçeneği olmayan ama ameliyat da olmayacak olan hastalarda ne yapabiliriz sorusunun cevabı olarak geliştirilmiş ama günümüzde düşük, orta riskli hastalara dahi yapabileceğimiz bir yöntem haline gelmiştir. Şu aşamada daha çok ileri yaşlı hastalarda, şeker, diyabet, böbrek yetersizliği, ileri derece KOAH’tır bu gibi sebeplere bağlı olarak ameliyat olmayacak olan 75 yaş üstü hastalarda tercih ettiğimiz bir tedavi yöntemi haline gelmiştir. Buna kardiyologlar tek başımıza karar vermiyoruz, kalp takımı denen bir ekibimiz var. Bunun içerisinde cerrah, anestezist arkadaşlar, bizler varız, hepimizin ortak aldığı karar doğrultusunda bu hastaya bu tedavi yapılması veya yapılmaması gerekiyor dediğimiz zaman hazırlıklara başlıyoruz. Yılda 100 vakaya kadar yapılan bir merkez. Hastalar için de çok faydalı bir yöntem" dedi.

"Hizalayamazsanız kapak erken dönemde bozulmalara uğrayabiliyor"
TAVI yönteminde Bakırköy Dr. Sadi Konuk Eğitim ve Araştırma Hastanesi olarak yeni nesil kapaklarla işlemler gerçekleştirdiklerini ifade eden Uzm. Dr. Ersan Oflar, kullanılan formların etkisine yönelik ise şunları söyledi: "Kendinden genişleyebilen bir de balonla genişleyebilen kapak platformları var. Hastalarda balonla genişleyebilen platformlarını kullanıyorduk, şu anki balonla genişleyebilen kapak, yeni nesil bir kapak, hekim açısından kapağı hizalama açısından daha konforlu. Hekim daha iyi hizalayabiliyor, işlem süresinin kısalması avantajı var. Daha sonra hastaya koroner bir işlem gerekirse o açıdan da bize avantaj sağlıyor. Hasta açısından diğer bir konforu da TAVI işleminden sonra sık karşılaştığımız olaylardan biri de kalıcı pil ihtiyacı olabiliyor. Bu kapağın eteği biraz daha yumuşak olduğu için pil ihtiyacını da biraz daha azaltmış oluyoruz. Majör avantajı aslında hizalamayla ilgili, konumlandığınız yer çok önemli çünkü siz kapağı iyi yerleştirmezseniz ileriki dönemde kapağın ömrü daha kısa olabiliyor. Fizyolojik pozisyonu hizalayamazsanız kapak erken dönemde dejenerasyon dediğimiz bozulmalara uğrayabiliyor, bu kapakta o avantaj da var"

"Çabuk yorulma, nefes darlığı gibi şikayetler yaşlılığa bağlanıyor"
Vatandaşlara önemli uyarılarda bulunan Uzm. Dr. Oflar sözlerine şöyle devam etti: "Tomografisiz hiçbir hastayı kapak işlemine almıyoruz, hastanın uygunluğu yoksa bazen TAVI yapamadığımız ya da çok riskli gördüğümüz takip ettiğimiz hastalar olabiliyor ama bu çok düşük bir dilim. Hastalara önerim şu; özellikle aort darlığı hastaları yaşlı hastalar, daha çok bunu yaşlılık semptomlarına bağlıyorlar. Çabuk yorulma, nefes darlığı gibi şikayetler toplumda ‘Yaşlandı artık’ gibi değerlendiriliyor ama altta yatan bir kapak hastalığı ortaya çıkabiliyor. Bu tarz semptomların özellikle bu nefes darlığı, çabuk yorulma, bayılma gibi semptomlar oluşuyorsa hastaların muhakkak bir kardiyoloji hekimine randevu alıp muayene olmaları, gerekirse ekokardiyografik, kapak değerlendirmesinin yapılması lazım. TAVI işlemini her hafta 1 ya da 2 hastaya uyguluyoruz, bu anlamda yoğun bir merkeziz ama hastayı çok iyi değerlendirmek lazım. Bu hastalar çok yaşlı, kırılgan hastalar, sadece aort darlığı hastaları değil, böbrek fonksiyonlarında bozukluk oluyor, bazı hastamızda kalp yetmezliği olabiliyor. Gerçekten hastaya fayda verebilecek miyiz, bu hasta işlemden fayda görür mü, onu iyi değerlendirmek lazım"

Kaynak: İHA