Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (TÜRSAB) Körfez BTK Başkanı Ahmet Çelik, seyahat acentalarının belge devri ile ilgili torba yasada yer alan maddeleri hakkında açıklamalarda bulunarak, “Biz istiyoruz ki, devir hakkı gelsin ama bizim bahsettiğimiz kurallar, talepler ve ihtiyaçlar çerçevesinde gelsin” ifadelerini kullandı.

TÜRSAB Körfez BTK Başkanı Ahmet Çelik, “Öncelikle tüm sağlık çalışanlarımıza kahramanlık yazdıkları bu süreçte teşekkür etmek isteriz, dualarımız onlarla” diyerek torba yasaya giren maddeler hakkında açıklamalarda bulundu. Çelik, “Torba yasaya giren iki önemli maddemiz var. Bunlardan birincisi Türkiye’deki ilk ve tek, STK olarak TÜRSAB genel merkezimiz ve Genel Başkanımız Firuz Bağlıkaya’nın takdiriyle, 2020 yılında TÜRSAB üyesi olan seyahat acentalarından aidat almamaya karar verdi. Erteleme veya öteleme olmayacak, herhangi bir aidat alınmayacak. 2021 yılında alınmaya başlanacak. Bunun onaylanması için bakanlığa başvurdu ve bakanlık da bunu torba yasaya koydu” dedi.

“2020 YILINI KOLAYLIKLA ATLATABİLMELERİ İÇİN KAYNAK SAĞLANMASINI İSTİYORUZ”
“İkinci konu ise, 1618 sayılı Seyahat Acentaları Kanunu, en son 1970’li yıllarda güncellenmiş. O günden bugüne kadar güncellenmesi gereken birçok konu var” diyen Çelik, “Bu konulardan bir tanesi belgemizin devri ile bir kısmı. Türkiye Seyahat Acentaları Birliği’ne üye bir seyahat acentası TÜRSAB ruhsatını devretmekle ilgili, büyükşehirlerde veya şehrimizde taksi plakları gibi yine şehir içinde kullanılan S plaka gibi düşünün, ciddi rakamlar telaffuz ediliyor. Biz de bu plakanın devrinde seyahat acentalarının sermayelerini geri alabilmeleriyle ilgili bir kaynak yaratmasını istiyoruz. Acenta devredip, sermaye yapıp yeni bir iş kurmak için bu takdiri kullanabilme şansına sahip olmasını istiyoruz. Ayrıca bu ruhsatın, devredilebilir ve müstakil olmasından dolayı, bankalara teminat olarak gösterip, yüksek limitli kredilere başvurup, 2020 yılını kolaylıkla atlatabilmeleri için kaynak sağlanmasını istiyoruz. Böylece 2021’i görmelerini istiyoruz” dedi.

“300-400 BİN LİRAYA DEVRETMELİ”
Çelik, “Büyükşehirlerde taksi plakaları milyon değerler ifade ediliyor. Fakat bugün bir TÜRSAB plakası 70 bin lira. Bir seyahat acentası, sıfır plaka aldığında bakanlığa ve TÜRSAB’a 70 bin lira ödüyor. Başka bir firmanın belgesini alsa da 70 bin lira ödüyor. Ama örneğin 15 yıllık isim yapmış bir firma kendi plakasını devretmek istediğinde, 70 bin liralık bir devirle devretmek istemez çünkü yıllardır bu firma isim yapmış. Marka olan TÜRSAB firması devrediliyorsa sahip olan kişi 300-400 bin liraya devretmeli ki buradan o seyahat acentasının bunca emeğinin karşılığında sermaye yapsın, istiyorsa başka bir işe başlayabilsin diye biz algılanmasını istiyoruz” diye anlattı.

“TÜRSAB PLAKASININ DEĞERİ YILLARDIR AYNI RAKAM DEĞERİNDE DURUYOR”
Başkan Çelik bir üçüncü konu olarak, “Eşdeğer bu tip işletme belgeleri ruhsatı en az 300 bin lira değerinde. İstiyoruz ki bu bedelin yeni seyahat acentası kurma veya devir rakamının en az 300 bin lira olsun. Bu konuyla ilgili örnek vermek gerekirse, Ulaştırma Bakanlığı’ndan B2 taşıma belgesi 180 bin lira, D2 ise 160 bin lira. Bunlar çok kısa zaman içerisinde katlanarak fiyatları arttı ama TÜRSAB plakasının değeri ise yıllardır aynı rakam değerinde duruyor. Sektörden çıkmak isteyen bir turizmci de bunu en az bu bedellerle devredip, yeni bir iş kurmak için kendisine sermaye yaratmalı çünkü yıllardır aynı işi yapıyor ve kendisinin bu konuda bir geçmişi var. Eğer 70 bin liradan devrederse bu geçmiş bir hiç anlamına gelecek ve hatta alacak olan kişi 70 bin liraya var olan acentayı alacağına, gidip TÜRSAB’tan sıfır belge alsa o da 70 bin lira. Dolayısıyla tercih etmeyecek. Biz istiyoruz ki, devir hakkı gelsin ama bizim bahsettiğimiz kurallar, talepler ve ihtiyaçlar çerçevesinde gelsin” dedi.

“ALMIŞ OLDUĞUMUZ KAPORALARI ZATEN KIŞIN İHTİYAÇLARIMIZA HARCADIK”
“Önemli bir konu olarak da acentaların kapora aldıkları turlarda, Türk Ticaret Kanuna göre Ticaret Bakanlığına bağlıyız. Dolayısıyla Tüketici Hakem Heyetine gidildiğinde bizim bu ücretleri iade etmemiz gerekiyor fakat biz bu konuda Kültür ve Turizm Bakanlığına bağlı olmak istiyoruz” diyen Çelik, “Nasıl ki Türk Hava Yolları’nın arkasında Ulaştırma Bakanlığı varsa, bu konuda bedeller üzerinde Kültür ve Turizm Bakanlığına bağlı olmak istiyoruz. Bununla ilgili bir düzenleme yapılmasını istiyoruz. Örneğin, devlet destekli bir kupon olabilir, devlet destekli bir erteleme olabilir. Bin lira kapora vermiş bir müşterinin bin lira alacağını, devlet destekli kupon ile ileri bir tarihi ertelenebilir. Dolayısıyla acenta zaten para kazanmadığı için bu kaporayı da iade etmek zorunda kalmış. Biz almış olduğumuz bu kaporaları zaten kışın ihtiyaçlarımıza harcadık. Çalışanlarımızın maaşlarını ödedik, sigortalarımızı ödedik, gider olarak kullandık. Dolayısıyla şimdi gelir olmadığı için daha önceki aylarda aldığımız bu gelirleri iade etme anlamında Türkiye’deki bütün seyahat acentaları sorun yaşıyor. Ticaret Bakanlığı’na bağlı bu anlamda ve devletimizin üzerine yük olmadan, çok küçük bir mevzuat değişikliği ile kaporaların alınması ve iadesi ile ilgili bu konuda Kültür ve Turizm Bakanlığımıza bağlı olursak ve devletimiz bu anlamda düzenleme yaparsa, ileriki tarihe devletin destek olduğu bir kuponla tekrar seyahat, tur alma ihtimali olursa ki şu an Almanya bunu yapıyor, böylelikle seyahat acentaları biraz daha rahatlamış olur. Çok önemli bir konu var. Seyahat acentaları, Temmuzve Ağustos aylarında, iki ay iş yapacak bu sene en iyi ihtimalle. Ardından kış gelecek ve bir daha seyahat acentalarının yapacağı iş 2021 yılının Mart ayı. Yani neresinden baksanız 10 aylık bir süreç var. Aslında seyahat acentalarına 10 aylık teşvik paketleri uygulanmalı, destek olunmalı. Onun dışında sektörde çok büyük bir kayıp yaşanacaktır” şeklinde altını çizdi.

Gizem Tuğçe BAYHAN
Editör: Ersan Küçükkuru