Uzun yıllar Çanakkale’de yaşayan ve Onsekiz Mart Üniversitesi Sahne Sanatları bölümünde eğitim alan; son dönemin favori dizilerinde Kızılcık Şerbeti'nde Nursema karakterini canlandıran Ceren Karakoç, özel hayatına ilişkin çok özel açıklamalarda bulundu. Kendisiyle aynı dizide rol alan usta isim Ahmet Mümtaz Taylan'ın sunumuyla NTV ekranlarında yayınlanan Empati programına konuk olan, güzel oyuncu Ceren Karakoç, geçmişini anlatırken duygusal ve samimi söylemleriyle dikkat çekti. 

Çanakkale’de Geçen Çocukluk Yılları

Son dönemin popüler dizilerinden Kızılcık Şerbeti dizisinde Nursema karakterine hayat veren başarılı oyuncu Ceren Karakoç, çocukluk ve gençlik yıllarını geçirdiği Çanakkale’ye dair anılarını paylaştı. Uzun yıllar Çanakkale’de yaşadığını belirten Karakoç, çocukluk yıllarını şu sözlerle anlattı:

"Çanakkale’de okula yürüyerek giderdim. Hemen eve gelir, ardından dışarı çıkardım. Annem seslenmeden eve döndüğümü hatırlamıyorum. Evde oyun oynadığımı hiç anımsamıyorum."

Sanata Yönlendiren Annesi Oldu

Oyunculuk hayalinin şekillenmesinde annesinin büyük bir etkisi olduğunu dile getiren Karakoç, Çanakkale’deki eğitim hayatının mesleğine nasıl yön verdiğini anlattı. O dönemde Çanakkale’de tiyatro oyunlarının çok nadir sahnelendiğini belirten oyuncu, ailesinin desteğiyle oyunculuğa adım attığını söyledi.

"Çanakkale küçük bir şehirdi. Tiyatro oyunları 40 yılda bir gelirdi ve o zaman izleyebilirdik. Bir gün annem, ‘Kızım sen oyunculuğu çok istiyorsun. Çanakkale’de bir okul açılıyor, ilk öğrencilerini alıyor’ diyerek beni yönlendirdi'' Üniversite eğitimini de Çanakkale’de tamamladığını belirten Karakoç, bu süreçte ailesinden hiç ayrılmadığını ve şehrin kendisine büyük bir konfor sunduğunu söyledi. Karakoç, ‘’ O dönemlerde Çanakkale küçük bir şehirdi. Herkesin birbirini tanıdığı ve bildiği bir yerdi. Çok konforlu hissettiğim bir yer. Aynı zamanda Üniversiteyi de Çanakkale’de okudum. Hiçbir zaman tek kalmadım. Ailemden hiç ayrılmadım’’ dedi.

‘’Benim Çocukluğum Annesiz, O Dönemlerim Zor Geçti’’

Hayatının en zor dönemlerinden birinin annesinin hastalığı olduğunu ifade eden Karakoç, çocukluk yıllarında yaşadığı duygusal zorlukları anlattı. Annesine hipofiz tümörü teşhisi konulduğunu belirten oyuncu, annesinin tedavi sürecinde yaşadığı zorlukları şu sözlerle dile getirdi:

"Ben ilkokuldaydım, anneme hipofiz tümörü teşhisi kondu. 15 günde bir Ankara’ya gidiyordu. Babam ona eşlik edemiyordu çünkü evde iki çocuk vardı''  Bu süreçte babasıyla özel bir bağ kurduğunu söyleyen Karakoç, duygusal anlarını şu şekilde ifade etti. Karakoç, ‘’Babam sabah kalkardı, tahinimizden pekmezimize kadar hepsini yedirirdi, derslerimizle ilgilenirdi, her yediğimizle ilgilendirdi. Ben birçok şeyi babamdan öğrendim. En özel şeylerimi ilk babama açtım. Bu aynı zamanda üzücü bir durumdu. Annem gittikten sonra babamla yatardık, annemin pijamalarını koklayarak uyurdum. Benim çocukluğum annesiz, o dönemim zor geçti. Babamın sonsuz sevgisi, benim bugün ayakta durmamı ve güçlü olmamı oraya bağlıyorum’’ dedi.

Çanakkale’den Türkiye’ye Uzanan Başarı Hikayesi

Türkiye ile Endonezya arasında 13 anlaşma imzalandı Türkiye ile Endonezya arasında 13 anlaşma imzalandı

Çanakkale’de geçen çocukluk yıllarından sonra tiyatro ve dizi sektöründe kendine sağlam bir yer edinen Ceren Karakoç, bugün Türkiye’nin en çok izlenen dizilerinden birinde yer alıyor. Başarılı oyuncunun samimi açıklamaları, hem Çanakkale’ye duyduğu bağlılığı hem de hayatındaki mücadeleleri gözler önüne serdi. Çocukluk anılarından sanat yolculuğuna kadar birçok konuyu içtenlikle paylaşan Karakoç, izleyicilere duygu dolu anlar yaşattı.

Muhabir: Coşkun Balcı