Sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı paylaşımlarla Çanakkale’yi adım adım anlatan Orman Yüksek Mühendis Mehmet Akkan merkeze başlı Kumkale Köyünü ziyaret ederek, tarihin izlerini taşıyan alanları aktardı.
Kumkale’nin Osmanlı döneminde bu yana tarihçesi ve Çanakkale Savaşları sırasında yaşananları kaleme aldığı bir paylaşımda bulunan Akkan “Anadolu kıtasında bulunan KUMKALE (Kumkala) Köyünün tarihi Osmanlı Dönemine dayanmaktadır.(Truva da aynı bölgededir). Kumkale'de özellikle 1659 yılında Kumkale Kalesi'nin yapılmasıyla birlikte orada bir yerleşim birimi ortaya çıkıyor. Bu yerleşim birimi zaman içerisinde büyüyor. Kumkale 1855 yılında Biga Hudâvendigâr eyaletine bağlı Kazadır. 1872-1882 tarihinde Biga Şehremanetine bağlı Nahiye yapılmıştır. 1924-1926 tarihlerinde Çanakkale İli, Ezine İlçesine bağlı Nahiye olmuştur. Sonrasında Köy yapılarak, İntepe(Erenköy) Nahiyesine bağlanmıştır. Kumkale Köyü 1940 yılı kayıtlarında ise Mısırlık olarak geçmektedir. 2 Kasım 1991 tarihinde belediye statüsü alarak beldeye olmuştur. Belde belediye statüsü, nüfusunun 2000 kişinin altına düşmesi üzerine 2013 yılında sona ermiş, köy olmuştur” dedi.
Mezar taşlarında Çanakkale savaşının izleri
Mehmet Akkan, Kumkale Köyünde bulunan tarihi mezarların, Çanakkale savaşlarında yabancı askerler tarafından siper olarak kullanıldığına da dikkat çektiği paylaşımında, mezarlara isabet eden kurşun ve şarapnel izlerinin günümüze kadar geldiğini belirterek “1'inci Dünya Savaşı başladığı sırada Osmanlı İmparatorluğu tarafsızlığını açıklıyor. Sonrasında ki gelişmeler ile savaşa 1914 yılı kasım ayında giriyor. Çanakkale Cephesi'ndeki savaşlar 19 Şubat tarihinde, önce denizden bombalama ile başlıyor. 18 Mart’ta Boğazdan geçmek isteyen düşman savaş gemileri, aldıkları top mermisi darbeleri ile batıyor, hasar alıyor ve isabet almamaları için çekiliyorlar. Denizden geçemeyen itilaf devletleri Gelibolu’yu ve Çanakkale almak için 24-25 Nisan 1915 gecesi harekata geçiyorlar. Kara savaşlarında Anadolu da yer alan Kumkale’de de büyük mücadele veriyoruz. Bu çıkarma sırasında Kumkale köyündeki Osmanlı dönemine ait mezarlıktaki mezar taşları siper alanı ve mevzi olarak kullanıldı. Bu nedenle bölgede yaşanan çatışmalara ait mermi izleri mezar taşlarında durmaktadır” ifadelerini kullandı
Şaşırtma çıkarması olsa da büyük yaralar açtı
Kumkale Köyünde yaşanan savaşa ve bırakılan yaralara da paylaşımında değinen Mehmet Akkan “Gelibolu Yarımadası ile birlikte Anadolu Topraklarında ki Kumkale ye 25 Nisan günü gece yarısından itibaren çok sayıda gemi ile amfibi bir harekâtla, karaya asker çıkarma harekatı yapmışlardır. Planlarına göre Anadolu yakasında, Kumkale bölgesindeki çıkarma, şaşırtma çıkarmasıdır. Bu çıkarmayı Fransızlar yapıyor. 2 günlük olması ve şaşırtma denmesi buradaki savaşı basitleştirmemelidir. Savaş Gemilerinden atılan toplar, kullanılan silahlar aynı. Düşman aynı vahşette. Bu mücadelede 619 Kahraman Türk Askeri şehit olmuştur. Fransızlarında kayıpları vardır. 25-27 Nisan 1915 tarihleri arasında iki gün devam eden Kumkale muharebesinde şehit olan Türk askerleri ve ölü olarak Kumkale’de bırakılan Fransız askerleri, 28 Nisan 1915 tarihinden itibaren bölgedeki Türk birlikleri tarafından defnedilmiştir. Kara Savaşlarında umduğunu bulamayan İtilaf Devletleri 8,5 ay sonra 9 Ocak 1916 tarihinde Çanakkale den çekilmişlerdir.
Çok bilinmeyen özel bir yer
Savaşın büyük bir kısmının Avrupa’da yaşanması nedeni ile Çanakkale Savaşlarının izlerini halen taşıyan Kumkale’nin pek bilinmediğine de dikkat çeken Mehmet Akkan “Tarihi Kumkale Köy Mezarlığı, 2011 yılında Çanakkale Valiliği İl Özel İdaresi tarafından restore edilmiştir. Devlet görevini yapmıştır. Kumkale Mezarlığı, Çanakkale Savaşları’ndan izler taşıyan insanımızca pek bilinmeyen, özel bir yerdir. Fransızların Kumkale bölgesine yaptığı çıkarma sırasında mezar taşları siper olarak kullanılmış, mevzi kazılarak Fransızlarla mücadele edilmiştir. mezar taşlarında o dönemden kalma top ve mermi izleri Türk Askerinin binlerce mermi altında kahramanca mücadelesini göstermektedir” dedi.
Tarihi Alan Sınırları içerisine dahil edilmeli
Kumkale köyünün Osmanlı dönemindeki konumu ve bu köy ile ilgili önerilerini de dile getiren Mehmet Akkan, paylaşımın devamında “Kumkale; Osmanlı döneminde Kaza ve Nahiye şeklinde yönetilmiştir. Bu sebeple bir merkez konumundaydı. Ayrıca devletin görevlilerin mezarları burada bulunmaktadır. Kumkale Savaşları gerçekleşirken, mezarlık yeri biraz yüksek olması, bataklık olmaması, toprağının mevzi kazmaya uygun olması ve çevreye göre ağaçlarla kaplı olması nedenleriyle Türk Askerlerince Kumkale Mezarlığını kendilerini siper ederler. O nedenle de mezarlıkta mermi izlerini ve mermer kırıklarını görünmektedir. Bu mezarlık savaşa tanıklık etmesi nedeniyle Çanakkale Valiliğince 2011 yılında restore edilmiştir. Bizim tarihimizde ve dinimizde mezarlıklar önemlidir. Hem tarihe tanıklık ederler. Hem de bir toprağın ve bir yerin adeta tapu senedi gibi geçmişten geleceğe bağımızı kurmaktadır. Bu mezarlıklara özen göstermeli, tarihe de tanıklık etmiş bir mezarlık olması nedeniyle de korumalıyız. Ancak ziyaretimde devletin bu denli özen göstererek restore edilen mezarlığa, özensiz bazı insanlar ve ziyaretçilerce gerekli hassasiyet göstermemişlerdir. Küçükbaş hayvanlar ihmal sonucu girmiş olmalılar. Muhtemelen hayvanlar mezarlıktaki meşe ağacı pelitlerini, yapraklarını ve diğer bitkilerden yemek için, başında çoban olmaması nedeniyle, girmiş olmalı. Hayvan mezarlık olduğunu bilemez, mezarları veya taşları yemezler ama dokuya zarar verirler. Böyle yapılması, oranın herhangi bir yermiş gibi, mezarlığın önemine ve anlamına zarar verebilir. Bu kutsal ve tarihe tanıklık etmiş yeri, toplumca değerini bulması, sahip çıkılması, çocuklarımıza aktarılması ve ecdadımıza saygı için önemsemeliyiz. Devletimiz önemseyerek restore ederek tarihi bilinir hale getirmiş. Bu değere bizler sahip çıkmalıyız. Bilerek, koruyarak, dua ederek. Düşüncem ve önerim şudur; Burası ve bu bölge Çanakkale Savaşları Tarihi Alan sınırlarında kalmıyor. Çanakkale Savaşları burada da gerçekleşmiş. Orhaniye tabyası başta olmak üzere, Tarihi Alana dahil edilmesi buranın değerini ortaya çıkaracaktır” ifadelerine yer verdi.