NORMALLEŞME İLE DOLULUK YAŞANIRKEN, KISITLAMA İLE DÜŞÜŞ OLUŞTU
Pandeminin Çanakkale turizmine olan etkisine değinen Cura Gökser, “2020 yılına baktığımızda geçen bahardan yaza kadar konaklama tesislerin çoğu kapalıydı. Ama yaz aylarında normalleşme ile beraber bir doluluk yaşandı. Hatta bu doluluk oranı, kıyı kesimlerde yüzde 85’i buldu. Sonbahar döneminde yüzde 40-30 oranlarına geri dönüldü. Ne yazık ki 2021 yılında da Mart ile Haziran dönemi arasındaki doluluk oranlarımız aynı şekilde gözlemlenmiştir” dedi.
“ÖZELLİKLE ŞEHİR MERKEZİNDEKİ OTELLERİ ZOR BİR SINAV BEKLİYOR”
Çanakkale’deki otellerin yatak doluluk oranındaki azalmayı işaret eden Belediye Meclisi Üyesi Cura Gökser, müşteriye farklı bir deneyim sunamayan otellere olan ilginin azalacağına değinerek “2019 yılında 879 tane tesis vardır. Bu tesislerden sadece 76 tanesi Turizm İşletme Belgeli, 803 tanesi de Belediye Belgelidir. Oda sayısına baktığımızda 13 bin 15, yatak sayısı ise 29 bin 419’dur. Konaklamaya il genelinde baktığımızda 662 bin, gecelemede 1.13’tür. Doluluk oranlarına baktığımızda oda sayısı yüzde 23, yatak ise yüzde 14’tür. Sezonluk tesislerin yüzde 50’sinin yani 6 aylık süreyi varsaydığımızda bir yıllık oda doluluk oranlarına baktığımızda yüzde 46; yatak doluluk oranları ise yüzde 25... Biz bu oranlara sisteme giriş yapmamış hata payı da eklersek maksimum elde ettiğimiz rakam yüzde 56’dır. Diğer bir değişle odalarımızın yarısı boş. Yaşanan Koronavirüs sonrasında güçlü karakteri olmayan sadece konaklama hizmeti sunan, misafirlere farklı bir deneyim sunmayan tesislere olan ilginin her geçen gün azalması beklenmektedir. Yeni süreçte şehirle bir bütünlük sunan, küçük kapasiteli, düşük yoğunluklu karakteri yüksek tesislerin ön planda olacağı beklenmektedir. Özellikle şehir merkezindeki otellerin bu süreçte zor bir sınav beklediğini söyleyebiliriz” diyerek uyarıda bulundu.
“KONAKLAMA TESİSLERİNDE SAYI DEĞİL, KALİTE ÖNEMLİ OLMALIDIR”
Çanakkale’deki artan otel sayısını değerlendiren Cura Gökser, “Diğer önemli bir konu da Çanakkale’deki oda fiyatlarının benzer şehirlere göre yeterli seviyede olmamasıdır. Bu durum karlılık açısından sorun oluşturmaktadır. Bu nedenle kontrolsüz arz artışının, fiyat baskısını olumsuz etkisi olacaktır. Özellikle konaklama tesislerinde sayı değil, kalite önemli olmalıdır. Talebe bağlı otel sayısındaki arz artışı zamanla olası ters geri dönüşlerde sürdürülebilir kalması için risk oluşturmaktadır. Mesela ‘Çanakkale’ye çok turist geliyor, haydi otel yapalım’ yaklaşımı pandemi gibi ciddi zararlara yol açabilir. Çanakkale’de yapılacak bir otel yatırımında özellikle de bir otel yaparken, fizibilite değerlerinin özellikle değerlendirilmesi, toplam yatırım gideri, tesis geliri, tesisin faydalı ömrü değerleri dikkatle incelenerek yapılmalıdır” sözleriyle sunumunu sonlandırdı.
Gülçin AKIN
Editör: Ersan Küçükkuru