Belediye Meclisi toplantısında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulunan Belediye Başkanı Ülgür Gökhan, Türkiye’nin gündeminde geniş yer tutan Kanal İstanbul tartışmalarıyla birlikte ortaya atılan ‘Kanal Çanakkale’ iddialarıyla ilgili de görüş bildirdi.
Başkan Gökhan, Kanal İstanbul noktasında tartışmaların devam ettiğini belirterek, “O konu benim sınırlarımın dışında, İstanbulluların sorunu. Çanakkale’ye gelince; İstanbul’da bir kanal projesi dendiği zaman, hani uzaktan baktığınızda olabilir hani diye düşünülebilir. Neden? Bir boğaz var orada, burada trafik var… Yanına bir tane de aynı paralelde bir alan olur mu? Olursa ne olur? Oluversin canım diye düşünülebilir. Bunun bir mantığı olabilir. Ama Çanakkale’deki kanalı anlayamıyorum. Bunun tartışmasını bile komik buluyorum. Şimdi İstanbul’dan geliyor gemi, Bolayır’ın altından sağa sapacak Saros Körfezinden çıkacak. Tekrar sola sapıp doğru giderse Yunanistan, Avrupa, sola saparsa İzmir, aşağısı Akdeniz. Zaten buradan giderken de aynı şeyi yapıyor. Niye o kanaldan gitsin, ne anlamı var o kanalın? Külfet, hiçbir mantığı yok. Çanakkale Boğazına paralel bir şey değil ki o” dedi.

“MONTRÖ BİZİM GARANTİMİZ, HAYAT SİGORTAMIZ”
Çanakkale’de ilerleyen günlerde Montrö ile ilgili bir konferans düzenleneceğini aktaran Başkan Gökhan, “Çanakkale halkımıza da söylüyorum ve tavsiye ediyorum; Montrö’yü merak edenler bir dinlesin. Montrö; sadece Çanakkale ve İstanbul boğazı demek değil. Montrö; Çanakkale Boğazı, Marmara Denizi ve İstanbul Boğazı demektir. Sen iki taraf kanal da açsan, Marmara Denizi’ndeki Montrö’yü yok edemezsin. Boğazlardaki Montrö’yü zaten yok edemezsin. Yani kanalı açtığın zaman yine Marmara’ya gireceksin. Ya da Karadeniz’e gemi çıkarttığın zaman, istediğin yerden çıkart… İstersen Fatih Sultan Mehmet gibi kanal yapma kızaklarla geçirelim. Alalım Ambarlı’nın oradan kızakla Kilyos’tan indirelim Montrö değişmez. Karadeniz’de Montrö yine karşımıza gelir. Çünkü Montrö iki ülkeyi yakından ilgilendirir, yapılma nedeni de odur; Rusya daha doğrusu Sovyetler Birliği ve Türkiye. Sovyetler Birliği dememin sebebi şu; Sovyetler Birliği dağıldığı için şimdi Karadeniz’e kıyısı olan ülkeler, onlar zaten Sovyetler Birliği ülkesiydi. Bulgaristan, Romanya, Ukrayna, Rusya, Gürcistan… Türkiye dışında hepsi Sovyetler Birliği ülkesiydi. Biliyorsunuz başımız 1. Dünya Savaşında bundan belaya girdi. İki tane Alman zırhlısı geçti bombaladı Sivastopol’u ve savaşa girdik. Montrö bizim garantimiz, hayat sigortamız. Onun için 50 tane kanal yapsan, o kanaldan çaktırmadan Amerikalıyı da geçirsen 12-21 gün sonra o gemiler geri gelmek zorundadır. Çünkü Montrö’nün boğazla, su yoluyla alakası yok. Bu uluslararası bir hukuk konusudur. Tamamen o alanların Türkiye ve Rusya açısından korunması konusudur. Onun içi böyle şeyleri gündeme taşımak zaman kaybından başka bir şey değildir. Dolayısıyla Çanakkale Boğazı’nı delsen de, İstanbul Boğazının paraleline yapsan da Marmara Denizi yine Montrö kapsamı içerisindedir” diye konuştu.

KANAL ÇANAKKALE İDDİASI NSIL GÜNDEME GELDİ?
İstanbul'un Avrupa yakasında Karadeniz'den Marmara Denizi'ne uzanması tasarlanan bir suyolu projesi olan ‘Kanal İstanbul’ ile ilgili tartışmalar sürerken gündeme ‘Kanal Çanakkale’ iddiaları da Türkiye ve Çanakkale’de farklı yorumlara sebep oldu. İstanbul Boğazı'ndaki gemi trafiğini rahatlatmak adına Karadeniz ile Marmara Denizi arasında yapay bir suyolu açılarak; uzunluğu 40–45 kilometre, genişliği yüzeyde 150 metre, tabanda ise yaklaşık 125 metre, suyun derinliği 25 metre olması planlanan Kanal İstanbul Projesi ile ilgili tartışmaların devam ettiği günlerde Cumhuriyet gazetesi yazarı Mehmet Ali Güller’in, "Kanal Çanakkale: Karadeniz’e NATO yolu" başlığıyla yayımlanan yazısında ÇED raporunun, Kanal İstanbul dışında 'Kanal Çanakkale' açılmasını önerdiğini belirttiği şeklindeki ifadeleri konuyu gündeme taşımıştı. Gülle yazısında, ‘ÇED Raporu’ndaki Çanakkale Kanalı önerisi’ ara başlığı altında yer verdiği bölümde şu satırları kaleme aldı; “Bu arada ÇED Raporu’nu inceledikçe daha vahim konularla karşılaşıyoruz. ÇED Raporu, Kanal İstanbul dışında bir de ‘Kanal Çanakkale’ açılmasını ‘öneriyor’! Evet, yanlış okumadınız; ÇED Raporu’nun 1426. sayfasında (6. bölümünün 155. sayfasında) ‘Zincirbozan-Gelibolu mevkiinden Saros Körfezi’ne bir kanal açılması’ öneriliyor! Yani Ege’den Marmara Denizi’ne girecek bir geminin Çanakkale Boğazı’nı kullanması yerine, boğazı devre dışı bırakarak Ege Denizi-Saros Körfezi-Marmara Denizi yolunu izlemesi isteniyor! Yani Ege’den Karadeniz’e geçecek bir askeri gemiye İstanbul Boğazı dışında Çanakkale Boğazı’nı da kullanmama olanağı sağlanmış oluyor!” ifadelerini kullanmıştı.

Ersan KÜÇÜKKURU
Editör: Boğaz Gazetesi