MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, yaptığı yazılı açıklamada Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) 21. Olağanüstü Kurultayı’nın siyaset ve demokrasi hayatına taze ve yeni bir nefes vermek yerine kara leke olarak geçtiğini belirterek, "CHP Genel Başkanı’nın nefret saçan dili, son derece çarpık ve dağınık üslubu ülkemiz ve milletimiz adına esef verici olduğu kadar demokrasi kültürünü zehirleyecek boyutlara sancılı şekilde ulaşmıştır. Türkiye böylesi kirli, kifayetsiz ve kindar bir muhalefet anlayışına, üstelik iliklerine kadar gayri milli ve faşizan özellikleri barındıran icazetli bir siyasi yapıya elbette mahkum ve müstahak değildir" ifadelerini kullandı.

"Helal kazanca düşmanca saldıran bir partinin paldır küldür yuvarlandığı iyice anlaşılmış, açıklığa kavuşmuştur"

Kurultayın şaibeli olduğunu iddia eden Bahçeli, "CHP’nin 21. Olağanüstü Kurultayı baştan ayağa aşikar olan kuşkulu ve kumandalı bir senaryo kapsamında, muhtemelen de ülkemiz aleyhine plan yapan iç ve dış mihrakların tazyik, tertip ve tesiriyle gerçekleşmiştir. Mezkur 6 Nisan Kurultayı’nın her etabında nükseden ayak oyunları, tedavüle sokulan dedikodu ve iftira kampanyaları, aleni fırtınaya dönen alavereve dalavereler hukuki değilse bile ahlaki ve demokratik meşruiyeti tartışmalı hale getirmiştir. İlkesine ve milletine ekonomik boykot uygulayan, yerli ve milli sermayeye cephe açan; daha vahim anlatımla siftaha, nafakaya, rızka, helal kazanca düşmanca saldıran bir partinin bugünkü süreçte tarihin hangi karanlık noktasına paldır küldür yuvarlandığı iyice anlaşılmış, açıklığa kavuşmuştur. Siyonist ve emperyalist barbarlıkla CHP Genel Başkanı ve yönetimi aynı fotoğraf karesine girmiş, aynı emel ve hedeflerde birleşmiş, Türkiye’ye karşı da bilenmiştir" ifadelerine yer verdi.

"CHP, Türkiye düşmanlarının gözcüsü durumuna düşmüştür"

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun gözaltına alınması sonrasında CHP tarafından başlatılan boykot sürecini değerlendiren Bahçeli, "Boykot ve sokaklara davet çağrısı CHP’nin siyasi ihtirasları uğruna milletimizi ve ülkemizi nasıl ateşe atmaya hazır olduğunu netleştirmiştir. Nitekim CHP, tüketimi durdurmak için husumet kartını sahaya sürerken, aslen ve esasen siyasi, fikri ve ahlaki tükeniş sürecini hızlandırmıştır. Görünen gerçek şudur: Saraçhane-Söğütözü ve Silivri arasında cereyan eden rant, ikbal ve siyasi mahiyetli çıkar rekabeti; hatta bu minvalde sürekli derinleşen, hizipler arasında gittikçe şiddetlenen kutuplaşma ve çatışma hali iç barışımızı, milli güvenliğimizi ve toplumsal huzurumuzu kırılma noktasına kadar bükmenin amacına hizmet etmiştir. CHP, yasa dışı marjinal grupların sözcüsü, Türkiye düşmanlarının gözcüsü durumuna düşmüştür. Bu yaka silkilecek ve utanç duyulacak tablo, bir partinin siyaset yerine dış güçlerin taşeron ve dönen tekeri olduğunu ibretle tescillemiştir" açıklamasını yaptı.

"Cunta demek CHP demektir"

CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in kurultayda Cumhurbaşkanı Erdoğan için kullandığı sözlere ilişkin Bahçeli, "CHP’nin muhteris Genel Başkanı’nın 6 Nisan Kurultayı’nda yaptığı konuşma işin özünde bir çiğlik, çirkeflik ve çirkinlik manifestosundan öte bir anlam taşımamıştır. Sayın Cumhurbaşkanımıza cunta başı iftirası tam anlamıyla akıl tutulması, zeka yoksunluğu, sağduyu yoksulluğu, gerçeğin ve milli iradenin aydınlığına tahammül edemeyen potansiyel darbe meraklısı bir zavallının hezeyanıdır. Siyasi tarihimizin ısdıraplı sayfaları karıştırıldığında, bunun yanında milli hafızanın sabırla deşifresi yapıldığında cunta kelimesinin aynısının tıpkısıyla CHP’de karşılık bulduğu ve siyasi şablonuna uyduğu görülecektir. Cunta demek CHP demektir, bunu bilmeyen de yoktur. Sayın Cumhurbaşkanımıza bu alçak bühtanı reva görenlerin aklından ve hayalinden neyin geçtiği, demokrasi dışı dönemlere duyulan özlemin nasıl depreştiği her vicdan sahibi insanımızın malumudur. Şayet CHP Genel Başkanı, cuntacı arıyorsa yüzünde sırıtan ve her milli hadise sonrasında aşınan demokrasi maskesini çıkarıp aynaya bakmalı veya tek parti olmakla nam salmış CHP’nin postallar üzerine inşa edilmiş rehinli tarihini okumalıdır. Bu şahıs kurşun askerliğine özendiği çevrelerle yol yürümekte ısrarlıdır. Sayın Cumhurbaşkanımızın meşruiyetini sözde tartışmaya yeltenmek, bununla da kalmayıp cuntacılıkla suçlamak bir nevi darbe çığırtkanlığından başka şey değildir" açıklamasında bulundu.

"CHP Genel Başkanı’nın başını çektiği koroyu ayaklarını denk almaya ve sükûnete davet ediyorum"

Çanakkale’de Avukatlardan mesaj   “ Hiçbir siyasi güç cübbemizi ilikleyemez” (VİDEO) Çanakkale’de Avukatlardan mesaj   “ Hiçbir siyasi güç cübbemizi ilikleyemez” (VİDEO)

Türk milletinin artık darbelere izin vermeyeceğini belirten Bahçeli, "15 Temmuz’daki hain FETÖ kalkışmasını iradesiyle toprağa gömen Türk milleti, Türkiye’de darbeler dönemini bizzat helal kanıyla kapatmıştır. Bu gerçekten ders çıkaramayanlar varsa, Sayın Cumhurbaşkanımıza ve hükümetimize darbeye heveslenenler CHP’nin çağrısıyla ortaya çıkacaksa, 15 Temmuz’dan daha acıklı bir sona hazır olmaları gerektiğini hatırlatmak ikazen ve ihtaren boynumuzun borcudur. Türk milleti iradesine pranga vurulmasına asla müsaade etmeyecek, iç cephesinin taciz ve tahribine izin vermeyecektir. Demokrasimize ve millet iradesine müdahale etmeyi aklından kim ya da kimler geçiriyorsa Türk milletinin kudretiyle yerle yeksan olacaklarını bilmelerinde sayısız ve sonsuz yarar vardır ve açıktır. CHP Genel Başkanı’nın başını çektiği demokrasi ve hukuk muarızı koroyu sorumsuz ve suçluluk telaşıyla yapılan bayağı açıklamalardan uzak durmaya, ayaklarını denk almaya ve sükûnete davet ediyorum" ifadelerini kullandı.

"Herkes söylediği söze daha dikkat etmelidir"

Türkiye’nin içerisinde bulunduğu süreçte herkesin daha dikkatli konuşması gerektiğini belirten Bahçeli, şöyle devam etti:

"Terörsüz Türkiye hedefi istikametinde adım adım ilerleyişin yaşandığı şu günlerde, herkes söylediği söze daha dikkat etmelidir. Bölgemizin ve dünyamızın zor günlerden geçtiği bir dönemde iç cephemizi sarsmaya ve gedik açmaya çalışan müflis, müfrit ve münafık siyaset tellallarına asla merhamet ve hoşgörü gösterilmeyecektir. Biliyor ve inanıyoruz ki Türk milleti siyasi jakobenlere ve ruhu cuntacı olan hasis ve hain güruha değil Cumhur İttifakı’nda geleceğini görmeye ve kardeşçe yaşamanın muazzez nimetlerini muhafazaya devam edecektir. Hiç kimse boşuna imza toplayıp erken seçim hayali kurmamalıdır. Türk milletinin muarazam desteğiyle seçilen Sayın Cumhurbaşkanımız ve Cumhurbaşkanlığı Kabinesi görevinin başındadır. Cumhur İttifakı’nın ortak iradesi seçimlerin zamanında yapılması yönündedir ve bu irade kesindir. Aynı zamanda Türk ve Türkiye Yüzyılı hedeflerine ulaşma azmimiz çok güçlüdür. Vakit hizmet vakti, icraat vakti, reform vakti, yükseliş vakti, kucaklaşma vakti, sosyal ve ekonomik meseleleri aziz milletimizin beklenti ve talepleri doğrultusunda çözme vaktidir."

Kaynak: İHA