Tarihin en eski ticaret yollarından biri olan İpekyolu, Uzak Doğu'dan başlayarak bir kolu Afrika'nın kuzeyine, bir kolu Orta Asya'dan Kuzey Avrupa'ya ve bir kolu ise Anadolu üzerinden Avrupa'ya kadar uzanan bir ağ oluşturuyor. İpek Yolu'nun tarih boyunca sağladığı ticaret hareketliliği, şimdi Türk dünyasının birleşimi ile yeniden canlanıyor. İstanbul Fuar Merkezi'nde gerçekleştirilen açılış törenine TBMM Asya Parlamenter Asamblesi Türk Grubu Başkanı Abdulkadir Emin Önen, Çin Halk Cumhuriyeti İstanbul Başkonsolosu, Azerbaycan Cumhuriyeti Ankara Büyükelçisi Rashad Mammadov, Özbekistan İstanbul Konsolosu Sherzod Abdunazarov, Türkmenistan Cumhuriyeti Türkmen Deniz Derya Yolları Ajansı Bakan Yardımcısı Seyitguly Bayseyıdovu, Türkiye-Çin İş Geliştirme ve Destekleme Derneği Genel Başkanı İhsan Beşer ve çok sayıda davetli katıldı.
İş Güvenliği Odak Noktasında
Özellikle Kuzey'de yaşanan Rusya-Ukrayna savaşı ve güneydeki Afrika'daki karışıklık, iş dünyasının gözünü Anadolu ve Türk dünyasının bulunduğu coğrafyadaki iş güvenliğine çevirmesine neden oldu. İpek Yolu'nun güvende kalan orta koridorunu ticaret açısından güçlendirmek amacıyla Türkiye-Çin İş Geliştirme ve Destekleme Derneği, Çin Ankara Büyükelçiliği ile işbirliği yaparak Kuşak Yol (BRI) ve Orta Koridor Üzerinde Yeni Pazarlar Kongresi ve Fuarı'nı düzenledi. Bu önemli etkinliğe Türkiye, Çin Halk Cumhuriyeti, Azerbaycan, Kazakistan, Kırgızistan, Özbekistan ve Türkmenistan başta olmak üzere Türk devletleri destek verdi.Bu önemli etkinliğin medya sponsorluğunu üstlenen Boğaz Medya, yeni iş fırsatlarının da kapılarını araladığı bu fuarı destekliyor.
‘’Ülkemize Verdikleri Desteklerden Dolayı Teşekkür Ediyorum ‘’
Fuarın Açılış konuşmasını Türkiye-Çin İş Geliştirme ve Destekleme Derneği Genel Başkanı İhsan Beşer "Kuşak Yol (BRI) ve Orta Koridor Üzerinde Yeni Pazarlar Kongresi ve Fuarı düzenleme fikri bizde oluştuğu günden bu güne kadar her olay bizlere bu etkinliğin düzenlenmesinin ne kadar önemli olduğunu bizlere tekrar gösterdi. Aynı hattın üzerinde bulunan ülkelerin güçlü dostluk ve kardeşlik bağlarının yanı sıra farklı zenginlikleri ve farklı kabiliyetleri var. Yakın geçmişte yaşadığımız Koronavirüs salgını tüm dünyayı etkisi altına aldı. sağlığımızı, iş gücümüzü, üretimimizi , lojistiğimizi ve yaşamımızın her alanını etkiledi. Bu kongre ve Fuarımızı aslında Mart ayında yapmayı planlamıştık. Ancak asrın felaketi diye nitelendirdiğimiz, ülkemizde yaşadığımız deprem felaketi sonrasında bugün gerçekleştirebilyoruz. Deprem olduğundan itibaren bizlerden dostluğunu ve kardeşliğini esirgemeyen burda bulunan tüm ülkelere, ülkemize verdikleri desteklerden dolayı teşekkür ediyorum" dedi.
Yatırım Fırsatları Ve İşbirliği Potansiyelleri
Türkiye-Çin İş Geliştirme ve Destekleme Derneği Genel Başkanı İhsan Beşer "Pekin'den Londra'ya kadar uzanan, Asya'nın dünyaya açılan kapısı olan nitelendirdiğimiz orta koridor, Kuzeyde yaşanan Ukrayna-Rusya savaşının ardından, Güney koridorunda yaşanan iklim krizinden dolayı her geçen gün daha da önem kazanmaktadır. Pekin'den Karsa kadar olan ve bu toplantıda bulunan ülkelerin de ülkemizin ticaret hacmi 2018 yılında 223 milyar 46 milyon 789 bin dolar iken 2022 yılında 363 milyar 710 milyon 987 bin dolara yükselmiştir. 3 gün sürecek olan Kongre ve Fuarımızda düzenleyeceğimiz ülke oturumlarında çok kıymetli konuşmacılar, ülke potansiyelleri yatırım fırsatları ve işbirliği potansiyellerini bizimle paylaşacak. Fuarımıza katılan firmalari ile fuara gelen iş insanlarımızın yapacağı ikili görüşmelerle ticaret hacminin artacağına inanıyorum. Hedefimiz, bundan sonra yapacağımız toplantıların Londra'ya kadar uzanan bütün ülkelerin daveti ile de ülkemizin ticaret hacmine katkı sağlamaktır. Bu Fuar ve Kongrenin yapılması için Ülke ziyaretleri gerçekleştirdik’’ dedi.
‘’Dünya Ekonomisinden Pay Alıyor’’
Asya bölgesinde ki ihracattan söz eden TBMM Asya Parlamenter Asamblesi Türk Grubu Başkanı Abdulkadir Emin Önen, Asya ülkeleri ile Türkiye'nin yeterli işbirliği içinde olmadığını ancak yapılan çalışmalarla Asya ile bağların güçlendirileceğini belirterek "Ülkemizin Asya potansiyeline baktığımız zaman ben şahsen ülkemizin seviyeye ulaşmadığını düşünüyorum. Özellikle ihracat ve ithalat rakamlarına baktığımız zaman, bizim Asya bölgesinden yaptığımız ihracat yaklaşık yüzde 25 gibi bir birime denk geliyor. Ama yaptığımız ihracata baktığımız zaman yüzde 7.2'de kaldığını görüyoruz. Yani bu şunu gösteriyor, biz yeteri kadar Asya ülkelerine ihracat yapmıyoruz ve oradaki potansiyelden faydalanmıyoruz ki az önce belirttiğim gibi yüzde 40'lık bir dünya ekonomisinden pay alıyor. Asya'yla ticaretimizin dengeli bir yapıya kavuşması bizim en önemli milli önceliklerimizden bir tanesi.
TBMM Asya Parlamenter Asamblesi Türk Grubu Başkanı Abdulkadir Emin Önen "Nitekim Asya'daki gelişmelerin yarattığı fırsatlar ve ortaya çıkan potansiyeli daha etkin bir biçimde faydalanmamız için Dışişleri Bakanlığımız yeniden Asya programını başlattı ve bu girişimle beraber daha köklü, tarihi ve kültürel bağlarımız bulunan Asya ülkeleriyle gençlerimizin halklarımızın birbirlerine bağlayacak bilimden eğitime, kültürden sanata ve spora tüm bu konulardaki ilişkilerimizi çeşitlendirmeyi hedeflediğimiz bir programı başlattık. Eee ülkemiz Bizim bu coğrafyayı ülkelere bir yandan ihracatını arttırırken bir yandan da bu ülkelerden daha çok yatırımı Türkiye'de görmeyi hedefliyoruz" dedi.
Turizmin Rolü Çok Büyük
Turizm çalışmaları hakkında bilgiler veren Abdulkadir Emin Önen, "Malumunuz ben Türkiye'nin eski Pekin Büyükelçisiyim ve geçtiğimiz Mart ayına kadar büyükelçilik görevini ifa etmekteydim. Ticaretten ekonomiye birçok konuda elimizden geldiği kadar bir çok konuyu beraber ele aldık. Bunların arasında mesela örnek vermek gerekirse turizm yer alıyor. Öncelikle Çin'de 2019 Aralık ayında biz 10 yıl aradan sonra Türk Hava Yolları'na seferini kazandırdık ve iki ülke arasındaki seferlerin sayısını arttırdık. Bu şunun için çok önemliydi. Bu çabalarımız tabii Türkiye'nin Çin'den daha fazla süreç alması bizim için öncelikli konulardan bir tanesiydi. Çünkü Çin yıllar içinde çok önemli bir sektör haline gelen turizmden Türkiye yeteri kadar payı almıyordu. Ve ben göreve geldiğim zaman 2017 sonu itibariyle her geçen gün artan sayı ile Türkiye'ye gelenlerin şimdiki Sayısı 140 bin oldu. Ama 2019 yılı sonunda yaptığımız bu girişimlerle beraber gelen turist sayısı Türkiye'ye gelen turist sayısı 565 bini buldu. Maalesef pandemiyle bu kesintiye uğradı. Bizim hedefimiz en az 1 milyon misafirimizi Türkiye'de ağırlamaktı" dedi.
‘’İthalatımız Her Geçen Gün Gelişmekte’’
Abdulkadir Emin Önen, daha çok çinli iş adamlarını Türkiye'ye beklediklerini dile getirdiği konuşmasında "Hepinizin bildiği gibi Çin'le ihracatımız, ithalatımız her geçen gün gelişmekte. 2001 yılında 1.1 milyar dolar olan ihracat hacmimiz ekonomik büyüklüğümüz 2022 sonu itibariyle yaklaşık 45 milyar dolara kadar dayandı. Ama tabi ki de burada ne yazık ki bizim aleyhimize olan bir durum söz konusu. İthalat ihracat dengesizliği söz konusu. Biliyorum ki dostlarımız da ondan muzdarip. Ama bizim bir noktada bunu yapacağımız ihracatların miktarını arttırarak dengelemeye çalışmak. Ama konu sadece ihracatımızı aktararak dengelememiz söz konusu değil. Çin'den daha fazla yatırımcıyı Türkiye'de görerek bu ihracat ithalat dengesizliğinin bir nebze de olsun ilgilenmek istiyoruz" dedi.
‘’Türk Markalar Olarak Buradaki Yerimizi Almak İstiyoruz’’
Türk markaların Asya pazarında olması gerektiğini dile getiren TBMM Asya Parlamenter Asamblesi Türk Grubu Başkanı Abdulkadir Emin Önen "Çin başta olmak üzere Asya kıtası son derece zengin ve tüketim bakımından da oldukça aktif bir bölge. Dünya Ticaret üçte birinin Asya'da olduğunu göz önünde bulundurursak, sadece Çin'de 400 milyonluk bir orta sınıf olduğundan bahsedebiliriz. Bu çok önemli bir rakam. Bu 400 milyonun her geçen sene yeme içme alışkanlıklarından, seyahat alışkanlıklarından, daha fazla tüketim noktasından, daha kaliteliyi arama noktasında çok önemli talepleri oluyor. Biz de bu noktada Türk ürünleri olarak, Türk markalar olarak buradaki yerimizi almak istiyoruz. Tabii Bizim iş adamlarımız özellikle ihracatçılarımız, yatırımcılarımız, her ne kadar Orta Doğu'da, Avrupa'da, Balkanlar'da, Afrika'da çok çok başarılıysa da Asya ülkelerinde de biz daha da öne çıkmasını çok arzu ediyoruz. Çünkü her ne kadar bir ticaretin ortak dili olsa da her yerde aynı ticaret dili konuşulsa da bölgeden bölgeye farklılıklar arz ettiğini biliyoruz. Yani Çin ve Doğu, Asya pazarının ne daha zor ne daha kolay olduğunu söyleyebilirim ama daha farklı, kendine has özellikleri olduğunu söyleyebiliyorum" şeklinde konuştu.
Programın ardından protokol üyeleri stantları ziyaret ederek katılımcılar hakkında bilgiler aldılar.
Haber: Veysel Akın Salkın
Editör: Boğaz Gazetesi