Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, İstanbul'da düzenlenen bir programda konuştu. Uraloğlu, yerli ve milli olarak geliştirilen Avcı, Azad, Kasırga, Atmaca ve Kule adlı yapay zeka uygulamaları ile Türkiye'nin siber güvenliğini sağladıklarını kaydetti.
Bakan Uraloğlu, internete bağlı cihazların oluşturduğu nesnelerin interneti olarak adlandırılan yeni bir yaşam biçimine sahip olunduğunu belirterek, "İnternet bankacılığı ile para transferleri gerçekleştiriyor, faturalarımızı ödüyor, e-ticaret siteleri üzerinden alışveriş yapıyoruz. Bakın, İsrail'in Lübnan'da çağrı cihazları ve telsizler üzerinden gerçekleştirdiği siber terör saldırıları, tüm ülkeler için siber güvenliğin önemini bir kez daha ön plana çıkardı. Üstelik siber saldırılar, artık sadece büyük şirketlerin veya devletlerin değil, her ölçekteki kuruluşun ve hatta bireylerin karşılaştığı ciddi bir tehdit haline geldi. Artık bu saldırılar, ekonomik kayıpların yanı sıra toplumsal güvenliği de tehdit ediyor” açıklamasında bulundu.
"Siber güvenliğin yeni silahı yapay zeka"
Bakan Uraloğlu, gelişen tehditler karşısında bu alanlardaki çalışmaların öneminin giderek arttığını ve bu tehditlere karşı yenilikçi güvenlik önlemlerinin geliştirilmesi gerektiğini belirterek, "Bu noktada karşımıza siber güvenliğin yeni silahı olarak yapay zeka çıkıyor. Yapay zekayı dijital bir beyin olarak düşünebiliriz. Bu dijital beyin, karmaşık verileri çözümleyerek insanlık için yepyeni ufuklar açıyor. Bakın, küresel şirketlerin yüzde 83'ü iş stratejilerinde yapay zekayı kullanmanın önemli öncelik olduğunu düşünüyor” ifadelerini kullandı.
“Yapay zeka pazarının 3 trilyon 680 milyar doların üzerine çıkması bekleniyor”
Bakan Uraloğlu, bugün küresel yapay zeka pazarı büyüklüğünün 638 milyar doların üzerinde hesaplandığını bildirerek, “2034'e kadar yüzde 19,1'lik bir bileşik büyüme oranıyla da yapay zeka pazarının 3 trilyon 680 milyar doların üzerine çıkması bekleniyor. Bu noktada bu devasa pastadan daha fazla pay almak için çalışmalıyız. Geleceğin ihtiyaçlarını iyi tespit eden ülkeler, bilişim sektöründe bir adım öne geçebilmek için büyük bir rekabet içindeler. Neden? Çünkü yenilikçi fikirleri elinde tutan ve uygulayanlar yarının kazananı olacak. Bu noktada sadece devletin değil, özel sektörün de bilişime yatırım yapması gerekiyor” dedi.
“Her yeni siber saldırı savunma mekanizmalarını güçlendiriyor”
Yapay zekanın siber güvenliğin yeni silahı olduğunu vurgulayan Bakan Uraloğlu, “Tıpkı bir insan gibi öğreniyor, deneyimleriyle gelişiyor, her yeni siber saldırı savunma mekanizmalarını güçlendiriyor, yeni nesil tehditlere karşı daha dirençli hale geliyor. Böylece, siber güvenlik sistemleri, sürekli olarak kendini yenileyerek düşmanlarına karşı bir adım öne geçiyor. Şöyle ki yapay zeka milyonlarca olayı analiz ederek sapmaları anında fark ediyor. Örneğin bir siber korsanın hareket tarzını ya da oluşturulan bir virüsün yapısını sanki bir dedektif gibi titizlikle inceleyerek tanıyor ve bu sayede tehditleri henüz büyümeden etkisiz hale getirebiliyor. Ayrıca monoton ve zaman alan görevleri otomatikleştirerek siber güvenlik uzmanlarının daha stratejik konulara odaklanmasını sağlıyor. Bu sayede, siber güvenlik ekipleri, sınırlı kaynaklarını en verimli şekilde kullanabiliyor. Mesela bir banka, yapay zeka sayesinde müşterilerinin alışkanlıklarını öğrenerek normal dışı bir işlemi anında tespit ederek büyük bir dolandırıcılığın önüne geçebiliyor” şeklinde konuştu.
“Ülkemizin dijital alanda güvenliğini sağlayan bakanlık da biziz”
Yapay zekanın siber güvenlik dünyasında yeni bir çağ başlattığını kaydeden Uraloğlu, “Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı olarak her ne kadar yollar, köprüler, havalimanları ve demir yolu hatları inşa eden bir bakanlık olarak bilinsek de ülkemizin dijital alanda güvenliğini sağlayan bakanlık da biziz” dedi.
“Ülkemizin siber sınırlarını koruyoruz”
Bakan Uraloğlu, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) bünyesindeki Ulusal Siber Olaylara Müdahale Merkezi (USOM) eliyle ulusal ve uluslararası düzeyde iş birlikleri kurarak, Siber Olaylara Müdahale Ekipleri (SOME) ile siber tehditlere karşı etkin bir mücadele yürüttüklerini ifade ederek, “USOM koordinasyonunda 14 adet sektörel ve 2 bin 309 adet kurumsal SOME'de görev yapan 7 bin 912 siber güvenlik uzmanı ülkemizin siber sınırlarını koruyoruz. Siber güvenlik noktasında en önem verdiğimiz hususu da yazılımdan cihaz üretimine yerlilik ve millilik oluşturuyor. Bu noktada gururla altını çizmek istiyorum ki tamamen yerli ve milli olarak geliştirdiğimiz Avcı, Azad, Kasırga, Atmaca ve Kule adlı yapay zeka uygulamalarımız ile ülkemizin siber güvenliğini sağlıyoruz” şeklinde konuştu.
"131 farklı kasırga taramasında 284 farklı portun taraması haftalık olarak gerçekleştiriliyor"
Yapay zeka uygulamalarından Türkiye'nin uzun zamandır faydalandığını belirten Uraloğlu, “Avcı uygulaması ile zararlı yazılım bulaşmış sistemlerin ve komuta kontrol merkezlerinin tespiti gerçekleştirilirken Azad uygulaması ile botnetlere dahil olmuş köle bilgisayarların tespitine yönelik çalışmalar yapıyoruz. Öte yandan, başta kritik kamu kurumları ile önemli altyapılar olmak üzere ülkemizin internete açık kaynaklarına ilişkin zafiyet taraması ve hizmet sürekliliğinin sağlanmasına yönelik izleme faaliyetlerini ise Kasırga ile gerçekleştiriyoruz. Toplamda 131 farklı Kasırga taramasında 284 adet farklı portun servis ve zafiyet taraması haftalık olarak USOM tarafından gerçekleştirilmektedir. Bu taramalarda 896 farklı zafiyet tasarımı kullanılmaktadır” dedi.
Bakan Uraloğlu, USOM tarafından 7 saat içinde Türkiye'deki yaklaşık 838 bin 112 adet kritik kapsamda bulunan (gov.tr, org.tr, pol.tr, edu.tr vb.) web sitesinin tehditlere karşı taraması yapıldığını belirterek, “Atmaca projesi ile de yüzlerce zaafiyete ait risk engellenmektedir. Tespit edilen siber güvenlik eksikliklerinin ilgili kişilere daha hızlı ulaştırılması için diğer projelerle ile entegre çalışan Kule yazılımı da 7/24 çalışan personelimizin işini daha kolay bir hale getirmekle birlikte çalışmalara üst düzey hız kazandırmıştır. USOM tarafından geliştirilen yapay zeka ile 61 bin 827 adet alan adının vatandaşları dolandırmaya yönelik oltalama olarak kullanıldığı tespit edilmiş ve gerekli önlemler alınmıştır” şeklinde konuştu.
"409 bin 736 zararlı internet adresine ulaşmak isteyen yaklaşık 141 milyon erişim engellendi"
Son bir haftada toplam 409 bin 736 adet zararlı internet adresine ulaşmak isteyen yaklaşık 141 milyon erişimin engellendiğini ifade eden Uraloğlu, “Bin 915 adet ağ saldırısı da USOM'a raporlanmış ve gerekli tedbirler alınmıştır. Yaptığımız çalışmalar kapsamında, 2024 yılında 109 binin üzerinde zararlı bağlantı tespit ederek altyapı seviyesinde erişimlerini engelledik. Bu sayede ülke genelinde internet kullanıcıları ve sistemlerine yapılabilecek saldırıları önledik. Bugün; uluslararası telekomünikasyon birliği tarafından hazırlanan Küresel Siber Güvenlik Endeksi'ne göre ülkemiz Avrupa'da 6. sırada, dünya genelinde ise 11. sıradadır” dedi.
“119 terör yandaşı hesaba erişim engeli getirdik”
Sosyal medya platformlarında terör propagandası ve yasa dışı içeriklerle mücadele konusunda da etkin bir yaklaşım sergilediklerini kaydeden Uraloğlu, “Sosyal medya mecralarının Türkiye Cumhuriyeti kanunlarına uymalarını sağlıyoruz. PKK, PYD, FETÖ gibi terör örgütlerine ait hesapları, internet sitelerini ve bu örgütler lehine propaganda içeren tüm içerikleri de yakından takip ediyor ve erişim engeli getiriyoruz. 119 terör yandaşı hesaba erişim engeli getirdik. Kahraman güvenlik güçlerimiz vatan topraklarında teröre nasıl geçit vermiyorsa biz de dijital dünyada aynı kararlılıkla terör hesaplarına geçit vermiyoruz. Asla da bu kararlılığımızdan taviz vermeyeceğiz” ifadelerini kullandı.