Bu yaz sezonunda, özellikle Akdeniz bölgesindeki turizm alanlarında daha büyük bir yoğunluk beklenirken ülkemizdeki vatandaşlar, tatil için en çok Balkanlar ve Yunanistan'ı tercih ediyor. Bu durumun sebeplerinin başında turizm mekanlarındaki fahiş fiyatlar ve buna bağlı olarak yerli turistlerin aynı fiyata daha uygun bir tatil arayışında olması geliyor. Çanakkale Ticaret ve Sanayi Odası (ÇTSO) Meclis Başkan Yardımcısı ve Troia Tusan Hotel ve Grand Anzac Hotelleri’ nin sahibi Armağan Aydeğeri de yerli turistin neden yurt dışını tercih ettiği konusunda bilgiler verdi.
Geçen sene yapılan tatil bu sene katlanarak artarken Türkiye'ye tatil için gelen yabancı turistler, dolar üzerinden muamele yapılmasından dolayı tatillerinin pahalılaşmasıyla ülkemize gelmediler. Bu durumda gözler yerli turistlere çevrildi. Ancak yerli turist de maliyetinin çok üzerinde yapılan satışlardan dolayı daha uygun bir tatil arayışına girerek rotayı yurt dışına çevirdi. Bu durumda ülkemizde turizm sezonunun en yoğum olduğu döemde bazı tatil bölgelerindeki restoranlar boş kaldı.
Fahiş fiyatlar yerli turisti yurt dışına itiyor
Türkiye'deki vatandaşlar, tatil sezonunda Yunanistan'a akın ediyor. Çünkü pek çok vatandaş, Yunanistan'da tatil yapmayı kendi ülkelerinin dünyaca ünlü tatil yerlerinden birinde kalıp yemek yemekten daha ucuz buluyor. Ülkemizde kalan tatilciler ise ülkemizin en özel tatil yerlerinden biri olan Bodrum'da beş kişilik yiyecek içecek için 640 dolar öderken, Çeşme'de ise 30 dolar verdikleri beş top dondurmanın fişini sosyal medyada paylaşarak tepkilerini ortaya koyuyor. Ülkemizdeki tatilciler fiyatlara öfkelenirken, Yunanistan'da ve Balkanlarda tatil yapan Türkler ise aynı fiyata daha iyi bir tatil yapmanın tadını çıkarıyor.
"Bu doğru bir fiyatlama haline gelmiyor"
Vatandaşların yüksek fiyatlar nedeni ile tatil için Yunanistan’ı tercih etmelerini değerlendiren Çanakkale Ticaret ve Sanayi Odası (ÇTSO) Meclis Başkan Yardımcısı ve Troia Tusan Hotel ve Grand Anzac Hotelleri’ nin sahibi Armağan Aydeğer, Türkiye'deki vatandaşların yüksek fiyatlardan dolayı tatil için yurt dışını tercih etmesine ilişkin yaptığı değerledirmede “Ortalama kalite bir otelde oda kahvaltı ve akşam yemeği hizmeti alırsanız günlük 200 Eura ödüyorsunuz. Ama bu fiyat Avrupa da çok iyi tesislerin fiyatına denk geliyor” dedi.
Aydeğer, vatandaşların ülkemizdeki ve yurt dışındaki fiyat farklılığını göz önünde bulundurduğunu belirtirken "Burada döviz kurundaki değişim maliyetlerdeki değişimle beraber çalışmadı. Çalışmadığı için de zaten buna bağlı olarak bir işletme buradaki TL bazında fiyatını maliyeti oranında değiştirdiğinde bu sefer döviz bazında çok daha pahalı bir ülke haline gelmeye başladı. Eskiden ucuz imajından hep şikayet ediyorduk. Türkiye ucuz bir destinasyon olmamalı diyorduk ama burada aslında mevzu şu, ucuzluk değil. Burada önemli olan değer. Yani iyi değer. Yani verdiğiniz parayı aldığınız hizmetle ilgili bugün şöyle çok basit örnekleme yapayım. Akdeniz Bölgesi'ni örnek vereyim. Ya da Ege Bölgesi'ni ya da bizim sahil, Asos bölgelerinde ortalama böyle iyi nitelikli bir tesisin o da kahvaltı fiyatları 3-4 bin TL civarında iki kişi. Yani bu akşam yemeğiyle eklendiğinde 5-6 bin lira gibi bir rakamı buluyor. Bugün 6-7 bin diyelim. Yaklaşık 200 euro gibi bir rakama karşılık geliyor. Bu 200 euro dediğiniz rakam yani bugün Avrupa kıtasında yer alan destinasyonlardaki çok iyi bir tesisin fiyatı. Yani bu nedenle bu doğru bir fiyatlama haline gelmiyor. Dolayısıyla tabii insanlar da buradaki bu fiyat farklılığını göz önünde tutarak Türkiye'deki vatandaş da diyor ki ‘daha ekonomik ve daha farklı bir kültürü deneyimleme şansına sahibim. O zaman niye burada bu bedeli ödeyeyim’ diye bakıyor. “ diye konuştu.
"Fiyatları biraz daha anlamlı bir noktaya taşır"
Döviz kurunda belli bir miktar TL'nin piyasasının artması gerektiğini düşündüğünü dile getiren Armağan Aydeğer “Dış turizm tarafına baktığımızda bizim çalıştığımız operatörlerimizde de bu fiyatların benzerini İspanya'da, İtalya'da da görüyorum ‘O zaman niye burayı tercih edeyim?’ diye kendini sorgulamaya başlıyor. Hatta buradaki bazı fiyatlar oranın bile üzerine çıktığını şahit olabiliyoruz. Yani burada bir matematiksel uyumsuzluk var. Buradaki bir girdinin fiyatı bir buçuk, iki kata yakın arttığı yerde, satış rakamı eğer ki bunu karşılamazsa bu sefer işletme zaten sınırlı sezonda gelir kaybına uğrayacak. Ama diğer taraftan TL'de gerekli artış olursa, bu sefer de döviz kurundan tatiller yüksek fiyatına erişeceği için bu sefer de yabancı turistlerin Türkiye’ den tatil almaması durumuna sebebiyet verecek. Bu da ciddi bir paradoks. Şu anda bununla alakalı nasıl seyir oluşur? Bu fiyat nasıl oturur onu şu söylemek çok mümkün değil. Ama döviz kurunda belli bir miktar TL'nin piyasasının artması gerekiyor diye düşünüyorum ki o zaman döviz kurundaki rakam birazcık daha erişilebilir olur. O zaman işte kıyaslarken insanlar fiyatları biraz daha anlamlı bir noktaya taşır” ifadelerini kullandı.
Sağlıklı Bir Uygulama Değil
Vatandaşların yurt dışına çıkma harçlarına yapılan zamlara ilişkin de değerlendirmelerde bulunan Armağan Aydeğer, vatandaşların yurt dışına çıkmalarını zorlaştırmanın ya da yasaklamanın sorunu çözmeyeceğini belirterek şu ifadeleri kullandı:
“Bir de ülkemizde gıda enflasyonu biraz daha yüksek seyretmesi olumsuz bir tesir olarak söyleyebilirim. Ama burada vatandaşların yurt dışına çıkmasını zorlaştırmak yada yasaklamak sorunu çözmez. Bu şekilde bir çözüm bulmak, dünya genelindeki örneklere bakmak lazım. Var mı? Bildiğim kadarıyla yok. Genelde insanlar gelen vatandaştan ayak bastı parası ya da giriş ücretli ya da işte vize ücreti karşılığında para alıyorlar ama kendi vatandaşın çıkışında bir bedel tahsilatı olduğu konusunda bir bilgi sahibi değilim. Yani bunu da çok sağlıklı bir uygulama olarak görmüyorum. Burada sadece işletmelerin bu noktada biraz daha belki desteklenmesi, maliyetlerinin biraz daha bu noktada desteklenmesi için bu düzeyde olabilir. Birtakım dolaylı giderler düzeyinde olabilir. Ancak bu şekilde bu fiyatları ya geri çekeriz ya da döviz kurunda bir düzeltmeyle bunu ancak daha erişilebilir hale getirilebilir diye düşünüyoruz"