Bu yayıncılar; Instagram, YouTube, TikTok ve Twitch gibi kanallar vasıtasıyla her sektörden reklam alıyor. İlgili bakanlıklar 2021 yılında sosyal medya gelirlerinin vergiye tabi olması için bir düzenlemeyi devreye aldı. Buna göre bu işten para kazananlar; her mükellef gibi KDV, gelir vergisi, geçici vergi ve bu vergilerin damga vergisini ödemeleri gerekiyor. Ancak yayıncılar vergi düzenlemesinin etrafından dolaşmayı başarıyor.
Bakanlık 2021 'de aldığı karar ile; Sosyal medya yayıncılarının Türkiye'de bir banka hesabı açmalarını, reklam gelirlerini burada tutmalarını mecburi kıldı. Aynı şekilde ürün tanıtımlarında 'reklam' 'işbirliği sponsorlu içerik' gibi hastag'ler konulmasını mecburi hale getirdi. Ancak yayıncıların büyük kısmı bunu 'örtülü' reklam olarak vergiden kaçırmayı başarıyor. Örneğin bir marka yayıncı ile anlaşarak ürünlerini tanıtmasını istiyor. Yayıncı ise 'işbirliği' hastag’i koymadan, ürünü kendi satın almış gibi paylaşımlarda bulunuyor. Bu sayede bakanlığın sosyal medya birimlerine yakalanmıyor.
Aynı şekilde markalardan alınan ödemeler de farklı hesaplar aracılığıyla fenomen kişiye aktarılıyor. Yayıncı reklam ücretini kendi hesabına değil, başka bir hesaba aktarılmasını istiyor. Bazı yayıncılar ise direkt elden ödeme alıyor. Ortalama bir yayıncı tüm kanalları kullanması durumunda ayda 100 bin lira ve üzerinde para kazanabiliyor. Bu rakam kişinin popülerliğine göre değişebiliyor. Yalnızca bir post veya story paylaşımı için 5 bin lira ile 40 bin lira arasında ücret talep ediliyor. Markalar ise iyi geri dönüş almaları nedeniyle bu rakamları yayıncılara ödüyor. Devletin vergi kaybı ise milyar liraları buluyor.
Editör: Boğaz Gazetesi