Üstün, Troya Müzesi'nin ilk ziyaretinde yaşadığı derin etkilenişi ve bu etkilenmenin kendisini nasıl bir romana yönlendirdiğini paylaştı. Gülşen Küçükali Üstün, 27 Şubat 2020'de Troya Müzesi’ni ziyaret ettiğinde, müzeden ve onun hikayesinden son derece etkilendiğini belirtti. Bu deneyimden sonra "Ben Troyalıyım" romanını yazmaya karar verdiğini ifade eden Üstün, “Bu roman bu Müzeye yazılmış bir romandır ve Troya Müzesi Türkiye’de romanı yazılmış ilk müzedir” dedi.
Romanın Konusu: Geçmiş ve Varoluş Üzerine Derin Bir Yolculuk
Üstün'ün romanı, Almanya'da yaşayan Maysa karakterinin annesinin ölümü üzerine doğduğu topraklara dönüş yolculuğunu anlatıyor. Maysa'nın, Çanakkale'nin beş bin yıl boyunca kurulan kentlerinde benliğini ve varoluşunu sorguladığı bu hikaye, Troya'nın tarihsel dönemlerini kapsamlı bir şekilde ele alıyor. Roman, Hisarlık Bölgesi’nin Tunç Çağı'ndan Troya Savaşı Dönemi'ne ve Osmanlı Dönemi'ne kadar olan farklı görünümlerini hikâyeleştirirken, aile içi çatışmaların medeniyetler arası çatışmalara nasıl dönüştüğünü gözler önüne seriyor. Üstün, okuyucuları Troya’yı “bizden” bir bakış açısıyla yeniden keşfetmeye davet ediyor.
Troya Müzesi'nin Türkiye'deki ilk romanla buluşması, kültürel mirasın modern bir yolla nasıl yaşatıldığını ve anlatıldığını gözler önüne seriyor. Gülşen Küçükali Üstün'ün eseri, hem tarihi hem de kişisel bir yolculuk sunarak, müzenin önemini ve etkisini derinleştiriyor.
