YKS sonuçlarının ardından öğrenciler, “Hangi üniversiteye gitmeliyim?” sorusuna cevap bulabilmek için üniversite araştırması yapmaya başladı. Üniversiteler de gençlerin merak ettiklerini yanıtlamak ve kendi üniversitelerinin imkanlarını en iyi şekilde aktarmak için tercih ve tanıtım günleri çerçevesinde öğrencilere ve velilere kapılarını açtı. Gençlerin tercih zamanı nelere dikkat etmesi gerektiği konusunda değerlendirmelerde bulunan İstanbul Yeni Yüzyıl Üniversitesi Genel Sekreter Yardımcısı Hakan Dağ, kariyer ve bölüm tercihlerine dair verilen karar sonrası akademik kadro uyarısında bulundu. Hakan Dağ, öğrencilerin eğitimlerine doğrudan dokunacak olan fakültedeki tüm akademik kadronun araştırılması gerektiğini söyledi.
Önceki yılları da kontrol ederek puana değil başarı sıralamasına dikkat edin
Öncelikle başvuruları yaparken tarih aralığının kaçırılmaması gerektiğini söyleyen Hakan Dağ, “Tercihleri yaparken puana göre değil başarı sıralamasına dikkat etmeleri gerektiklerinin farkında olsunlar. Bir önceki senenin başarı sıralamasına göre öğrencilerin nereye yerleştiklerini kontrol edip onları baz alabilirler. Bunun dışında geçen sene üniversitelerin kaç öğrenci aldıklarını, kontenjanlarının ne kadar olduğu, bu seneki kontenjan sayısını kontrol etmeliler. Yani üniversite tercihi yaparken yerleşme ihtimalini göz önünde bulundurulması gerekiyor. Yapılan en büyük yanlışlardan biri ise, öğrenci kendi istediği bölümü değil ailesinin istediği ya da arkadaşlarıyla bulunmak istediği alanı, ili, üniversiteyi tercih edebiliyor. Hâlbuki kendi geleceklerine yön veren bir meslek seçip bu yönde eğitim almaları gerektiklerinin bilince olmamalılar” dedi.
“Akademik kadronun dışında tüm imkanlar iyi analiz edilmeli”
Akademik kadro ile birlikte üniversitenin tüm şartlarının ve imkanlarının da teferruatlı bir şekilde gözden geçirilmesi gerektiğinin altını çizen Hakan Dağ, “Yapacak olduğu meslek ve okumak istediği bölümün kararından sonra devlet ya da vakıf fark etmeksizin kendilerine eğitim verecek olan akademik kadronun eğitim düzeyi nedir, yaptıkları çalışmalar nelerdir iyi araştırılmalı. Her fakülte için akademik kadronun tamamının araştırılması gerekiyor. Çünkü hocaları onlara çok şey katacak. Bunun dışında üniversitenin bulunduğu konum, nerede olduğu, il dışına çıkacaksa yerleşim yerini nasıl seçecek veya üniversiteye ulaşımını nasıl sağlayacak gibi soruların cevapları çok önemli. Sosyal imkanlarını, Erasmus aracılığıyla uluslararası bağlantılarına kadar dikkat edilmeli ve iyi bir analizden geçirilmeli. Ayrıca üniversitenin eğitim ve staj imkanına da bakılmalı. Yani stajları nerede yaptırıyor, bu stajlar sonucunda öğrenciler staj yapılan kurumlarda kalıyor mu, çalışmasını sürdürmüş mü, başarılarını ne şekilde sergilemişler gibi soruların cevapları geçmiş öğrencilerle iletişime geçilerek öğrenilmeli. Bunun yanı sıra bu süreçte eğer vaktiniz ve imkanınız varsa üniversiteleri gezmeli, yoksa da web ya da telefon ile merak ettiklerinize ulaşmaya çalışmalısınız” dedi.
Son olarak tekrar tekrar üniversite sınavına girmektense, eğitim hayatına bir an önce atılmak isteyen öğrencilere de tavsiyelerde bulunan Dağ, “Öğrenci artık bir yerden sonra tekrar sınava girmek istemiyor ve iş hayatı için de geç kalmak istemiyorsa, iş hayatında karşılığı olan ve kendisine uygun olan bir meslek seçmesi gerekiyor. Yani illa en sevdiği bölüme yerleşeceğim diye biraz daha zaman kaybetmektense üniversiteye başlayıp okurken üniversite sınavına hazırlanabilir, bu süreçte notlarını yüksek tutup çift ana dal yan dal gibi bölümlerle yine başarılı olabilir” diyerek sözlerini sonlandırdı.
Editör: Boğaz Gazetesi