“Fazla sıcaklıklara alışık olmayan vücutlarımız fazlaca maruz kaldığında ciddi sorunlar oluşturabiliyor. Sıcaklık artışı ile birlikte terleme ve cildimizden sıvı kaybı oluşuyor. Buda ani tansiyon düşmelerine kalbe giden kan akımının azalmasına ve kalp krizi riski gibi hayatı tehdit edecek hastalıklara neden olabiliyor. Sıcak maruziyeti arttıkça öncelikle yorgunluk, bitkinlik gibi...sıcak çarpması belirtileri görülür terleme ve sıvı kaybı yerine konmadığı takdirde sıcak krampları ve ani bayılmalar görülebilir. Terleme ve sıvı kaybı başladığında yerine koymak en önemli koruma tedbiridir. Sıcaklıklara maruziyetin ilk zamanlarında tehlikeli belirtiler daha fazla görülmektedir. Zaman içerisinde sıcak maruziyet yine vücudumuzun adaptasyon mekanizmaları devreye girmesiyle birlikte biraz daha azalmaktadır. Sıcaklıkla beraber damarlarda genişleme terleme su ve tuz kaybı meydana geliyor, sıcaklık maruziyeti ve terleme devam ettiği müddetce bir süre sonunda damar içerisindeki kan miktarı koyulaşıyor ve bunun sonucu önemli organlara giden kan miktarında azalmaya ve sonunda kalp krizi, felç, bayılma gibi ölüme kadar gidebilecek belirtilere neden olabiliyor. Yaz dönemlerinde özellikle yaşlı hastalar tansiyon düşürücü, idrar söktürücü ve kalp hızını etkileyen ilaç kullanan hastalar sıcaklıklara daha fazla dikkat etmelidir. Yine sıcaklıkla birlikte en önemli hastalıklardan bir tanesi ultraviyole ışınlarına maruz kalma neticesinde güneşten saklanamayan vücut bölgelerimizi özellikle yüz bölgesinde cilt kanseri riskinin artmasıdır. Özellikle güneş ışınlarının yoğun geldiği öğle saatlerinde korunmasız uzun süre maruziyet sonucunda akut ciltte görülen yanıklar ve kızarıklar ve uzun dönemde de cilt kanseri görülebiliyor. Bundan korunmak için güneşten saklayan kıyafetler cildi koruyan kremler kullanılabilir. Yine sıcaklıkla birlikte aşırı terleyen bölgelerde mantar enfeksiyonlarında belirgin artışlar görülebiliyor. Terleme bölgelerinde Mantar enfeksiyonunu azaltmak için o bölgelere daha uygun bir kıyafet seçilebilir. Pamuklu terlemeyi çabucak alan ve kuruması hızlı olan kıyafetler tercih edilebilir. Yine artan sıcaklıklar Migren hastaları için de atakları arttıran bir faktör olabilir. Isı ve nem artışının ve baş ve yüz bölgesine sıcak maruziyetinin migren atak sıklığını belirgin derecede artırdığı gösterilmiştir. Bu hastaların özellikle sıvı kaybına ve sıcak havalara daha dikkat etmeleri kendileri için daha uygundur” ifadelerini kullandı. Doç. Dr. Yavuz Selim Yıldırım son sözlerine şöyle devam etti; '”Yine yaz aylarında sıcak havanın etkisi klimaların yoğun kullanımı ile burun kanamalarını da artıyor. Burun kan damarlar açısından çok zengin bir yapıya sahip olduğu için kuru ve sıcak hava burun içerisindeki koruyucu tabakanın zayıflamasına neden olarak burundaki damarların çatlamasını kanamasını tetikliyor.”
Haber Merkezi
Editör: Boğaz Gazetesi