Oluşan sıvı kaybı önlenmezse öncelikle yorgunluk, bitkinlik hissedilir ve daha sonra bu durum çok daha kötü sonuçlara yol açabilir" dedi. Vücudun günlük sıvı ihtiyacının mevsime ve hayat şartlarına göre değiştiğini, normal şartlarda vücuttan ter, solunum, sindirim, idrar yolu ile iki buçuk litre kadar sıvı atımı olduğunu, bu nedenle sağlıklı bir yetişkinin günde en az iki buçuk litre su tüketmesi gerektiğini hatırlattı.
Öncelikli olarak su tercih edilmeli
Vücudun sıvı kaybını önlemek için yapılması gerekenlere dikkat çeken Özel Hayat Hastanesi Diyetisyeni Fatma Hallaç "Sıvı ihtiyacını karşılamak için en iyi tercih öncelikli olarak su, sonrasında ise ayran ve maden suyudur. Ayran tüketerek hem sıvı hem mineral kaybı önlenebilir. Aynı zamanda yararlı bakteri içeriğinden dolayı bağırsak sağlığını da olumlu yönde etkiler. Özellikle terlediğimiz ve tansiyonumuzun düştüğü yakıcı sıcaklarda tuzlu bir ayran tüketimi güzel bir seçenek olacaktır. Maden suları ise içerdiği fazla miktarda mineral sayesinde vücudun mineral kaybını önler. Yaz aylarında fazla ter kaybı olduğundan özellikle sodyum oranı yüksek maden suları tercih edilebilir. Çay, kahve ve soğuk meşrubatlar gibi kafein içeriği yüksek içecekler her ne kadar harareti alıyor gibi gözükse de aslında idrar söktürücü özelliğinden dolayı vücuttaki sıvı kaybını arttırır. Vücudumuz her 1 fincan çayı ve kahveyi atabilmek için 1 su bardağı su harcar. Bu nedenle tüketmek istediğiniz takdirde, içtiğiniz her fincan çay ve kahve için ekstradan 1 su bardağı su içmek bu kaybı önleyecektir” dedi.
Egzersiz kaynaklı sıvı kayıpları ihmal edilmemeli
Özellikle yaz aylarında yapılan egzersizlerde su kaybına ekstra dikkat edilmesi gerektiğini de hatırlatan Diyetisyen Fatma Hallaç, “Egzersiz sırasında oluşan susuzluk sonucu kaslar oksijensiz kalır ve vücutta bu ihtiyacı karşılamak adına farklı reaksiyonlar gelişir. Gelişen reaksiyonlar sonucu kaslarda yorgunluk oluşur. Bu gibi problemleri önlemek adına egzersiz öncesi su tüketimi ve egzersiz sırasında da 15 dakika aralıklarla yarım bardak kadar su tüketmek çok önemlidir” şeklinde konuştu.
Diyetisyen Fatma Hallaç açıklamasını şöyle tamamladı:
“Kilo, diyabet gibi problemleri olmayan sağlıklı bireyler yaz mevsiminde hem vitamin hem mineral içeriği yüksek taze meyve ve sebze suları tüketebilirler. Özellikle potasyum, kalsiyum, fosfor minerallerinden ve c vitamininden zengin olması artan mineral kaybını güzel bir şekilde önleyebilir. Ev yapımı limonatalar buna güzel bir örnektir. Meyveleri taze meyve suyu olarak veya bu suları dondurup sonrasında blender yardımı ile sorbe yaparak da tüketmeniz sizi serinletecek bir seçenek olacaktır. Artan su ihtiyacını sadece içeceklerle değil, sıvı içeriği yüksek besinlerle de giderebilirsiniz. Bu besinlere en güzel örnekler; salatalık, kavun, karpuz, domates, marul gibi yeşil yapraklı sebzeler ve kabaktır. Bol sıvı tüketiminin yanında bu gibi sebze ve meyveler tüketmek, vücudun su ihtiyacını gidermede güzel bir alternatif olacaktır"
Editör: Boğaz Gazetesi