Bununla birlikte düğünlerde sahte altınlarda boy göstermeye başladı. Kuyumcular teknolojinin ilerlemesiyle birlikte bujiterilerde satılan altınların, gerçeklerinden ayırmanın zor olduğunu söylerken, sahte altınların üzerlerinde 'demo' yazılması gerektiğini ifade ettiler.

Korovirüs döneminin ardından ülkemizde kısıtlamalarının da kaldırılmasıyla düğün sezonunda artış yaşandı. Ancak döviz kurunun yüksek olması dolayısyla altın fiyatlarında yaşanan artış dolayısıyla evlenen çiflere de k altın takma geleneğinde, çeyrek altının bin 700 liraya kadar çıkması nedeniyle, sahte altınlarda boy göstermeye başladı. Uyarılarda bulunan kuyumcular, altını güvendikleri sarraflardan alınması gerektiğini, bujiterilerde satılanların üzerinde 'demo' yazılması gerektiğini belirttiler.

"HİÇBİR SARRAF SAHTE SATIP DA TİCARİ KARİYERİNİ YOK ETMEK İSTEMEZ"
Teknoloji ilerlediğini ifade eden kentin tanınmış kuyumcularından Sedat Algönül, "Teknoloji ilerlediği için artık her şeyin, paranın bile sahtesi yapılıyor. O sahte altınları burada hiçbir sarraf satmaz, Türkiye'de satmaz. Onlar emitasyon satılan büjiteri dükkanlarında var. Onu alıp oradan, öyle takıyorlar diye düşünüyorum. Onu alıp da bilinçli takıyorsa ayıp ediyor. Hiçbir şey takma, git düğünde otur. Düğünde takılan 20-30 tane çeyreği bize getiriyorlar, içlerinden bir iki tanesini görüyoruz. Tabi o karanlık da bilemiyorlar kimin taktığını. Kim bunları takıyorsa yanlış yapıyor. Paran yoksa hiçbir şey takma. Veyahut 250 liralık da var, 500 liralık var, gramlar var onları tak. O kişiler düğün sahibine karşı biraz ayıp ediyor. Hiçbir sarraf sahte satıp da ticari kariyerini yok etmek istemez. Hele bizim gibi ufak yerde bunlar hiç olmaz. Bi anda burada 30-40 yıllık geçmişini kimse silmek istemez. Bizim bir çeyrek de karımız en fazla 30 lirayla 50 lira arasında oynuyor. 50 lira para kazanacağım diye de hiç bir sarraf da kendini maf etmek istemez" diye konuştu.

“KİM İMAL EDİYORSA BUNLARI DEMO DİYE YAZMASI LAZIM”
Özellikle ziynet altınlarının, çeyrek altınlarının basmaya bir tek darphanenin yetkisi olduğunu vurgulayan Algönül, "Kimse basamaz. Esasında bu gibi altınların bujiteri de basılırsa, devlet yetkilileri bunların basılmamasını izah etmeleri lazım. Kim imal ediyorsa bunları demo diye yazması lazım. Ama bire bir aynısını yapıyor. Yetkili de niye sen bunları yaptın demiyor. Mesela sahte para bulunduğunda emniyet güçleri geliyor, kim bastı diye araştırmaya gidiyorlar. Para basma yetkisi de devlettedir. Altında devlette olduğu için darphane basar. Onu da daha ciddi davranıp özellikle çeyrek altınları kim basıyorsa yakalanmasını tavsiye ediyoruz. Bujiterilerde öyle bir kanun olmadığı için herkes satıyor. Kimsede bir şey demiyor" şeklinde konuştu.

"ALTINI ALIRKEN GÜVENDİĞİ SARRAFLARDAN ALSINLAR"
Altın alacaklara uyarılarda bulunan Algönül, "Şuna dikkat edecekler. Altını alırken güvendiği sarraflardan alsınlar. Teknoloji de ileri, sahte altınlar hemen de kararmıyor. Eskiden havanın oksitlenmesinden kararırdı. Kararması 5-6 ayı belki bir seneyi buluyor. Onun için dikkat edecekler" dedi.
Sevi Gözay UĞURLU
Editör: Boğaz Gazetesi