Maskelerin yanlış kullanımının yanı sıra sosyal mesafe kurallarına uymayan vatandaşlar vaka sayılarının artmasına resmen katkı sağlıyor. Normalleşme süreci kapsamında alınan tedbirler ile birlikte yaşamaya çalışan vatandaşların akıllarının bir tarafında ise belirsizlikler yer alıyor. Üniversitelerin açılmasının ertelenmesi, bu sene birinci sınıfa başlayacak olan öğrencilerin online eğitimde yaşayacakları sorunlar, işletme sahiplerinin ekonomik açıdan kaygıları gibi pandemi beraberinde birçok soru işaretleri ortaya çıkarmaya devam ediyor.
Koronavirüs salgını riskine karşı alınan tedbirlerin birçoğunun artık yok sayılması Türkiye genelinde vaka sayılarında artışa sebep oldu. Vatandaşların yeni normale alışma süreci sonrasında ‘korkularının’ geçmeye başlaması maskelerin ‘çeneden kollara’ inmesine sebep olduğu sokaklarda görülüyor. Vatandaşlar ise sokaktaki çoğu kişinin tedbiri yok saydığı ortak görüşleri arasında olurken, özellikle vaka sayılarının artmasında ‘tatilcilerin ve düğüncülerin’ etkisi olduğu düşünülüyor.
Normalleşme sürecinde dahi ciddiyetini koruyan salgın, sağlığımızı tehdit etmesinin yanı sıra yanında birçok sorunu da beraberinde getirdi. Özellikle yaz mevsiminin sona ermesi ve yıllık rutinin başlamasına günler kala yepyeni soru işaretleri vatandaşların kafalarında belirmeye başladı. Okulların online eğitime başlayarak açılmasının ertelenmesi ilkokul birinci sınıfa başlayacak olan çocukların velilerinde endişe yaratırken, üniversite öğrencileri ise Ekim ayına ertelenen okul açılışlarının, açılsa bile hangi şartlar altında ders görecekleri kafa karışıklığına sebep veriyor. İşletmeler ekonomik yönden kendilerini diken üstünde hissederken, koronavirüs tedbirlerine uymak için ellerinden geleni yapsalar da vatandaşlara anlatamıyor.
“MEKANA GELEN MÜŞTERİMİZİN DE KAFASI KARIŞIK”
Bar işletmecisi Ahmet Şen, vatandaşların tedbirlere çok uyamadığını, işletmelerin de her tedbire tam anlamıyla uymasında zorluk yaşadığını söyledi. Şen, “Benim işletmemin ön cephesi çok dar ve bu yüzden masaları çok açamıyorum. Gelen müşterilere de anlatamıyorum. Grup gelince oturtturma diyorlar ama müşterileri nasıl ayırabilirim ki? Mekanımda zaten 10 tane sandalye var, insanlar da oturmak istemiyor açıkçası. Maske kullanımı konusunda mekana gelen müşterimizin de kafası karışık. Fakat dezenfektanı çok fazla kullanıldığını görüyoruz. Masalara koyduğumuz dezenfektanları müşterilerimiz sıklıkla kullanıyorlar. Sokaktaki vatandaşların da maske kullanıma dikkat ettiği söylenemez. Korkularımız daha da yayılacağı yönünde koronavirüsün. Ticari anlamda da korkumuz var. Tekrar kapatılırsak bir üç ay daha kaldırabilir miyiz hiç bilmiyorum” ifadelerini kullandı.
“KIŞ GELDİĞİ İÇİN DAHA ÇOK ARTACAK”
Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) son sınıf öğrencisi Özlem Hacıköse, herkesin rehavete kapıldığını ve maske kullanımın azaldığını gözlemlediğini söyledi. Hacıköse, “Kimse şu anda tedbirlere uymuyor, maskeyi bile zabıta gördükçe takıyorlar. Onun dışında taktıklarını görmüyorum fakat geçtiğimiz günlerde Çorlu’daydım ve oraya göre çok daha fazla dikkat ediliyor ama sosyal mesafe yok. Otobüs seferimde ise firma çok iyiydi. Otobüs içlerinde tüm tedbirlere uyulduğu için içim rahattı ama otogarlarda hiçbir kuralın uyulmadığını gördüm. Ayrıca otobüslerde sıcak içecek ikramının durmuş olması, sadece kapalı kutularda meyve suyu dağıtımı yapılması da güzeldi. Son zamanlarda vaka artışları yaşanmaya başladı ve bence bu tatilciler yüzünden. Şehir dışına giden çok kişi oldu, Çanakkale’de bile birçok kişi tatil yapmaya geldi. Kış geldiği için daha çok artacak. Öksüren her insan zaten ‘korona mı oldum’ diye hastaneye koşuyor ve kış zamanı bu daha da çoğalacak. Bunun da hastalığın yayılmasına sebep olacağını düşünüyorum, şu anda bile hala acil bir durum olmadıkça hastaneye gitmeyi uygun bulmuyorum” şeklinde belirtti.
“ÜNİVERSİTELER AÇILMASIN, ONLINE OLARAK DEVAM ETSİN”
Üniversitelerin açılması yönünde tedirginliğini de paylaşan Hacıköse, pandemi süreci hakkında şu değerlendirmede bulundu: “Üniversitelerin açılması Ekim ayına ertelendi. Akademik takvimleri kaldırdılar. YÖK açıklama yaptı, plan ve program yapıp öyle akademik takvimlerin açıklanmasına yönelik. Şu anda yine belirsizlik sürüyor. ÇOMÜ’ nün şu anda yaz okulu devam ediyor. Ben açılmayacağını, daha çok erteleneceğini düşünüyorum. Eğitim bence bu dönemde online olarak devam edecek. Açılmasını da istemiyorum açıkçası. Online olarak çok güzel öğrenemiyoruz belki ama okula gidersek nasıl olacak? Maskeyle mi oturacağız derste? Benim bazı derslerim 3-4 saat sürüyor, nasıl olacak? Bazı derslere 50 kişi giriyoruz, sıra düzeni nasıl olacak? Kantin ortak olan ve bizim kantinimiz çok küçük. Ayrıca birçok şehirden öğrenci gelecek, yurtlar çok sıkıntılı olacak. Bence bu yüzden açılmasın, online olarak devam etsin.”
“BAZI YASAKLAR ERKEN KALKTI”
Kafe işletmecisi Seren Kocaoğlu ise, “Çanakkale halkının bir kısmı hala daha tedbirlere uyarken, birçok kişi uymuyor. Özellikle marketlerde maskesi çenesinin altında olan, burnu açıkta olan ya da ‘maskemi unutmuşum, bir şey alıp çıkacağım’ diyen kişiler var. Şu anda vaka sayılarının artmasının sebebi ise normalleşme sürecinde bazı yasaklar erken kalktı. Bir yandan ekonomik anlamda kalkması gerekiyordu ama bazıları hemen gevşetilmemeliydi. Özellikle düğünler, büyük toplantılar aile içerisinde yayılmasına sebep oluyor. Açıkçası bundan sonrası düşündürücü. Ya gerçekten pandeminin ilk zamanlarında evde kaldığımızdan dönemden daha kötü olacağız ya da vücutlarımız da bu hastalığı normalleştirip, birçok kişi pasif bir şekilde atlatacak. Ama kış gelince bağışıklık sistemi düştüğünden asıl sorunun kışın daha çok çıkacağını düşünüyorum, kış zamanı çok daha fazla tedbir almalıyız” dedi.
“MASKE KULLANIMI YETERLİ DEĞİL”
Sigortacı Fatih Sezer de pandemi dönemini değerlendirerek, “Bence Çanakkale tedbir almak konusunda yetersiz. Önceden çok dip dibeydik, şimdi sosyal mesafe ile biraz daha açıldık, bence bu durum iyi oldu. Ama uymayan çok yer de var. Maskeyi ise insanlar kollarına takıyor. Ağızlarına takmıyorlar, süreç bu şekilde sürecekse bu maske kullanımı yeterli değil. Bence esnafların yüzde 30’u ancak uyuyor tedbirlere. Anca denetim olduğunda önemsiyorlar. Ama denetim bittikten sonra eski düzene geçiyorlar” diyerek düşüncelerini belirtti.
“EĞİTİM ÖĞRETİM ÇOK ÖNEMLİ AMA SAĞLIK DAHA ÖNEMLİ”
Şu sıralar okulların açılmasının ertelenmesi konusunda sıkıntı yaşadıklarını söyleyen Sezer, 7 yaşındaki oğlunun bu sene ilkokula başlayacak olmasından kaynaklı endişelerini dile getirdi. Online olarak ders almaya başlayacak olan birinci sınıfların daha sonra örgün eğitime geçtiklerinde kafa karışıklığı ve problemler yaşayacağını düşünen Sezer, “Bence bir düzensizlik var çünkü yetkililer öngörüde bulunamıyorlar. Hastalığın nereye doğru evrildiğini kimse göremiyor. Okul anlamında sıkıntılıyız, en çok sıkıntılılardan biriyiz çünkü oğlum birinci sınıfa başlayacaktı bu sene. Uzaktan eğitim çocuğuma ne kadar yararlı olabilecek? Uzaktan eğitim bittikten sonra yüz yüze eğitim başlayacak ve çocuk okuma yazma öğrenecek ve gözündeki öğretmen nasıl olacak? Bizim için öğretmenler çok önemli ama online eğitimde uzaktan gördüğün öğretmenin ondaki yeri ne olacak? Bence aynı seviyede olmayacak ve bu da hayatına yansıyacak. Sınıf tekrarı olsa da olmasa da ikinci sınıf olacağı için göreceği eğitim birinci sınıf olmayacak ve bence en azından birinci sınıflarının kayıtları ertelenmeli. Eğitim öğretim çok önemli ama sağlık daha önemli. Eğer okullar açılırsa, çocuklar mesafe, maske tedbirlerine ne kadar uyabilecek, o da bir sorun. O zaman çok büyük bir sıkıntı olacak diye düşünüyorum” dedi.
Gizem Tuğçe BAYHAN
Editör: Ersan Küçükkuru