Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Sağlık Uygulama ve Araştırma Hastanesi’nde mide operasyonlu hastaya, ‘Levodopa+Kardidopa İntestinal Jel Uygulaması’ yapıldı.

İleri derecede Parkinson hastalığı tedavisinde kullanılan Levodopa+Kardidopa İntestinal Jel Uygulaması, ÇOMÜ Hastanesi’ne başvuran Rasim Erdur’un Subtotal gastrektomisinin mevcut olması nedeniyle uygun görüldü. Levodopa+Kardidopa İntestinal Jel Uygulaması, Parkinson hastalığında kullanılan levodopanın emildiği yer olan ince bağırsaktan sürekli infüzyon şeklinde uygulanmasıdır. Yaklaşık 10 senedir Levodopa+Kardidopa İntestinal Jel uygulaması Türkiye’de yapılmakta olup, Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Sağlık Uygulama ve Araştırma Hastanesi’nde 2019’dan beri uygulanmaya devam ediyor. Hastane tarafından, son iki ayda başvuran üç vakaya da başarılı biri şekilde bu tedavinin uygulandığı belirtilirken, bu işlemdeki en büyük kısıtlamanın, daha önceden geçirilmiş olan bir mide operasyonu olduğu aktarıldı. Hasta Erdur’un başvurusunun ardından, Gastroenteroloji Cerrahisi B.D. Öğretim Üyesi Doç. Dr. Şükrü Taş tarafından gastrostomi işlemi ameliyathane şartlarında başarılı bir şekilde "Levodopa+Kardidopa İntestinal Jel Uygulaması" uygulaması, sonrasında Gastroenteroloji B.D. Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yavuz Beyazıt tarafından da aynı hastaya endoskopik gastrojejunostomi işlemi uygulandığı iletildi. İşlem sonrası, Nöroloji Uzmanı Dr. Öğretim Üyesi Mustafa Çam tarafından Levodopa+Kardidopa İntestinal Jel tedavisi başlanmış ve hasta büyük fayda gördüğü ve Rasim Erdur ile diğer hastaların takip ve tedavisi halen devam ettiği de belirtildi.

Konuyla ilgili açıklamada bulunan Nöroloji Uzmanı Dr. Öğretim Üyesi Mustafa Çam; “Parkinson Hastalığı kronik, yavaş ilerleyen bir hastalıktır. Parkinson hastalığının 65 yaş üzerinde her 100 kişiden 1’inde, 85 yaş üzerinde ise her 100 kişiden 3’ünde görülmektedir. %5-10 hastada kalıtsal olup sporadik Parkinson hastalarından farklı olarak 40 yaşından genç bireylerde ortaya çıkabilir. Türkiye’de yaklaşık 110.000 Parkinson hastası olduğu tahmin edilmesine karşın, hastane ve ilaç kayıtlarında ancak 60.000 hastanın takip edildiğinin gözlenmektedir. Ülkemizde hastaların yarıya yakın bir bölümü hastalığı tanımadığı için hekime gitmemekte ve tedavi olmamaktadır. Önümüzdeki 20 yılda yaşam süresinin uzaması ve buna bağlı olarak ileri yaş nüfusunun artması sonucunda bu sayı iki kat artacaktır. Bu nedenle hastalık hakkında toplumda bilincin artması önemlidir.

Parkinson hastalığı hareketlerin uyumlu biçimde yapılmasını sağlayan beyin bölgelerindeki hücre kaybıyla ortaya çıkmaktadır. Parkinson hastalığında dopamin üreten beyin hücreleri ile vücut hareketlerini kontrol eden beyin bölgeleri arasında mesaj iletimi bozulur. Başlangıçta en sık görülen belirtiler vücudun bir tarafında istirahat halinde ortaya çıkan bir titreme ve hareketlerde yavaşlamasıdır. Hastalar günlük yaşamlarında yazı yazma, çatal bıçak kullanma, düğme ilikleme, ayakkabı bağlama, yatakta dönme, kanepeye oturma ve kalkma gibi basit işlerde zorlanmaya başlar. Zamanla bu aktiviteler daha da zorlaşır ve kişi yardıma gereksinim duyar hale gelir. Bunun yanı sıra koku duyusunda azalma, kabızlık, geceleri hareketli rüyalar görme, depresif duygu durum, zihinsel işlerde yavaşlama, unutkanlıklar, davranış değişiklikleri ve unutkanlık gibi motor belirtiler dışında bulgular ile de hastalık ortaya çıkabilmektedir.

Uzun yıllar tedavi sonrası ilaca bağlı yan etkiler gelişebilmektedir. İlaca bağlı yanıt azalabilir ve hareketlerde belirgin yavaşlamalar ve donmalar olabilmektedir. Yüksek doz oral tedaviye rağmen kontrol altına alınamayan hastalarda yaşam kalitesi belirgin olarak bozulabilir. Bu durumlarda Levadopa/Karbidopaintestinal jel adı verilen bir kasete bağlı portatif bir infüzyon pompası aracılığıyla uygulanan karboksimetilselüloz sulu jelden oluşan cihaz destekli bir tedavi uygulanabilir. Ağır derecede demans, hastanın ve hasta yakınlarının tedavi sürecini anlama ve takipte yetersiz olması, ağır pıhtılaşma problemi olması, hasta ve hasta yakınlarının yaşamını etkileyecek şiddette nöropsikiyatrik semptom varlığı, oral tedavi ile düzelmeyen sık düşmelerin varlığında hastalar Levadopa/Karbidopaintestinal jel tedavisi önerilmemektedir.

Parkinson hastalığı tedavisinde son yıllarda kullanılmaya başlanan Levadopa/Karbidopaintestinal jel tedavisi erken evredeki hastalarda kullanılmamaktadır. Hastalığın uzun yıllar ilaçla tedavi sonrasında ilaca bağlı motor dalgalanmalar görülen, öngörülemeyen “off periyodu” olarak adlandırılan hareketlerde belirgin yavaşlamaların şiddetli olması ve diskinezi denilen istemsiz hareketleri olan ve yüksek doz oral tedaviye rağmen bu semptomları kontrol altına alınamayan yaşam kalitesi belirgin olarak bozulmuş olan hastalarda uygulanmaktadır. Karbidopa/Levodopa içeren ve ince bağırsağa uygulanmak üzere özel bir formül olarak hazırlanmış bir bağırsak jelidir. Perkütan endoskopik gastrojeunostomi adı verilen bir sistem ile uygulanır. Bu sistem mideye takılmakta ve bir bağırsak tüpü vasıtası ile ince bağırsağa doğru uzatılmaktadır. Tüpün dışarıda kalan ucuna ise Duodopa pompası takılmaktadır. Levadopa/Karbidopa pompası adı verilen özel bir pompaya bağlanmaktadır. Bu pompa vasıtası ile ince bağırsağa gün boyunca Levadopa/Karbidopa jeli uygulanmaktadır. Yapılan birçok çalışma bunun motor dalgalanmaları ve hayat kalitesini iyileştirdiğini göstermiştir. Bu tür hastalarda kullanılan beyin pili uygulamasından farklı olarak geri dönüşü mümkün olabilmektedir” dedi.

Haber Merkezi
Editör: Boğaz Gazetesi