Hava sıcaklıklarındaki ani değişikliklerin kişilerin psikolojileri üzerindeki etkilerine yönelik konuşan Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Taha Can Tuman, “Son dönemde mevsimler çok fazla iç içe geçtiği için sirkadiyen ritmi daha duyarlı kişilerde duygu dalgalanmalarını biraz daha fazla görüyoruz. Mevsimsel depresyonun bir halk sağlığı sorunu haline geldiğini söyleyebiliriz. Mevsimsel depresyon 18-30 yaş arasında ve kadınlarda erkeklere göre biraz daha fazla” diyerek önerilerini sıraladı.
Son yıllarda dünyada küresel ısınma ve iklim değişiklikleri konuları sıklıkla konuşulurken uzmanlar, mevsimsel özelliklerin kişilerin psikolojik etkileri üzerindeki etkisine dikkat çekiyor. Havalardaki ani değişimler sonucu görülebilen mevsimsel depresyonlara karşı uyaran Medipol Mega Üniversite Hastanesi Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Bölümü’nden Doç. Dr. Taha Can Tuman da mevsimlerin içe içe geçtiğini ifade ederek kişilere etkilerine yönelik bilgiler verdi.

“Mevsimsel depresyon 18-30 yaş arasında biraz daha fazla”
Havalarda ani değişimlerin kişilerde meydana getirebileceğini durumlar üzerine konuşan Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Taha Can Tuman, “Sirkadiyen ritimle (vücudun biyolojik saati) ilişkili olarak duygu durumumuz üzerinde bir etkisi var. Özellikle gün ışığına maruz kalmak, uyku, uyanıklık döngüsü, sirkadiyen ritim bunlar duygu durumu üzerinde etkili. Melatonin salınımının karanlıkta olduğunu biliyoruz, kış dönemlerinde hava daha kapalı, güneş ışığı daha az olduğu için melatonin salınımında bir artış görülmekte. Melatonin salınımını da bizim gün içinde daha uykulu, depresif hissetmemize neden oluyor. Kış dönemlerinde kış depresyonu dediğimiz durumu biraz daha fazla görüyoruz. Bu da sirkadiyen ritimle bağlantılı olarak ortaya çıkan bir durum. Gün içinde uyku hali, çok uyuduğu halde gün içinde uyuklamalar, dikkat ve odaklama sorunu, halsizlik, bitkinlik, yorgunluk gibi belirtiler görülebiliyor. Son dönemde mevsimler çok fazla iç içe geçtiği için sirkadiyen ritmi daha duyarlı kişilerde bu duygu durum dalgalanmalarını biraz daha fazla görüyoruz. Genel olarak mevsimsel depresyon, kış depresyonu 18-30 yaş arasında biraz daha fazla görülmekte. Kadınlarda erkeklere göre biraz daha fazla görülmekte” dedi.

“Mevsimsel depresyonun bir halk sağlığı sorunu haline geldiğini söyleyebiliriz"
Mevsimsel depresyona karşı önerilerde bulunan Doç. Dr. Tuman, “Mevsimsel depresyonun bir halk sağlığı sorunu haline geldiğini söyleyebiliriz. Çünkü bu insanların yaşam kalitesinde günlük işlevselliğinde ciddi bir bozulmaya neden olabilir. Bunun tedavisinde neler yapılabilir; özellikle sabah kalktığımızda balkona çıkmak, yarım saat güneş ışığına maruz kalmak, depresif belirtileri azaltmaya yardımcı olabilir. Yine birçok kişi kapalı alanlarda çalışıyor bu nedenle gün içinde güneş ışığından çok fazla yararlanamıyor. Güneş ışığından daha fazla yararlanacak şekilde yaşam tarzı değişiklikleri yapmak, aralarda çıkıp güneş ışığına maruz kalmak, bunlar mevsimsel depresyonda hem tedavide hem de koruyucu etki sağlayabilir. Uyku düzeni, aynı saatlerde yatıp kalkmak, gün içinde egzersiz yapmak, bunlar da mevsimsel depresyon tedavisinde faydalı olabilir. Orta ve şiddetli düzeyde bir mevsimsel depresyon varsa bazen psikiyatrik değerlendirme gerekebilir, gerekirse parlak ışık tedavileri yine serotenerjik ajanlar tedavide kullanılabilir. Gerekirse ilaç tedavisi, psikoterapi ve yaşam tarzı değişikliğiyle desteklenmesi gerekir. Mevsimsel depresyonun genç erişkinlerde biraz daha fazla olduğunu görüyoruz. Mizaç özellikleriyle ilişkili olarak özellikle kapalı havalarda daha kötü, güneşli yaz dönemlerinde daha iyi hissetme bazı kişiler açısından biraz daha duyarlılık olduğunu söyleyebiliriz. Sirkadiyen ritim duygu durumumuz üzerinde oldukça etkilidir, bunu kesinlikle ihmal etmememiz gerekir. Uyku uyanıklık dengesi bozulduğunda kişinin hem duygu durumu etkilenebilir hem gün içindeki enerjisi etkilenir” diye konuştu.

Editör: Boğaz Gazetesi