Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ), Sosyal Bilimler Meslek Yüksekokulu Çocuk Gelişimi Bölümü 2'nci sınıf öğrencileri Elifsu Özüren ile ev arkadaşı Merve Kaya, okuldan evlerine dönerken bir apartmanın kalorifer dairesinden kedi sesi geldiğini fark etti. Kedinin, burada mahsur kaldığını düşünen Elifsu Özüren, yöneticiyi bulup, durumu anlattı. Kediyi, mahsur kaldığı yerden çıkarması için yardım istedi. Bir gün sonra yeniden eve girerken, aynı yerde yine kedinin sesini duyan üniversiteli Elifsu Özüren, tekrar yöneticinin kapısını çalıp, kedinin hala aynı yerde olduğunu belirterek, uyardı. Yöneticinin "Kedi sizin ise sahip çıksaydınız" diye kendisine karşılık verdiğini belirten Özüren, şöyle dedi: "Kedinin bizim olmadığını söylediğimizde yönetici 'Yapabileceğim hiçbir şey yok' dedi. Bunun üzerine itfayiyeyi arayıp, yardım istedik. İtfaiye de kapılı kilitli olduğu ve yöneticiye ulaşamadığı için içeri giremedi. Yetkileri olmadığını belirtip, karakola başvurmamızı istedi. Bunun üzerine Anafartalar Polis Merkezi'ne gidip durumu anlattım. Ancak, polislerin telefonla ulaştığı yönetici yine olumsuz yanıt verdi. Bunun üzerine 1 Kasım Perşembe akşamı çilingire 50 lira ödeyip, polis eşliğinde kapıyı açtırıp, yavru kediyi kurtarabildik."

Dört gün mücadele vererek kurtardıkları kediyi sahiplenen Elifsu Özüren ile Merve Kaya, çilingire verdikleri 50 liradan esinlenerek yavru kediye İngilizce 50 demek olan 'Fifty' ismini verdi. İki arkadaş, şimdide dört gün boyunca mahsur kaldığı yerde hiçbir şey yiyemeyen ve çok aç olan kedinin karnını doyurmak için seferber oldu. İki öğrenci, çay kaşığıyla süt içirerek yavru kediyi besledi.

Evlerinin maskotu olan yavru kedinin kurtarılması sırasında yaşadıklarının kendilerini üzdüğünü belirten öğrencilerden Elifsu Özüren, "Çünkü orada bir can için savaşıyorduk. Ama hayvanlar insanların hiç umurunda olmadı. O yöneticinin sözleriyle insanlığın salasının verildiğini duydum. Ama biz yine de umut doluyuyuz. Biz çocuk gelişimciyiz. Daha güzel bir dünyaya daha güzel çocuklar yetiştireceğiz" dedi. Besledikleri başka kedilerinde olduğunu belirten Özüren, "Bu küçük bana dayanışmanın ve umudun varlığını gösteriyor. Ona her baktığımda vazgeçmemem gerektiğini ve mutlaka umut dolu yarınlar olduğunu düşünüyorum. Bu yüzden sahiplendim ve bir ömür benimle olacağını düşünüyorum" diye konuştu.
Editör: Boğaz Gazetesi