Türkiye, geçtiğimiz aylarda ABD Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezi (CDC) tarafından ‘Köpek Kuduzu Açısından Yüksek Riskli Ülkeler’ listesine alındı. Bu durumun son yıllarda kuduz vakalarının artmasından kaynaklandığı düşünülürken, ısırılan bazı vatandaşların hayatını kaybetmesiyle halk arasındaki tartışmalar da iyice alevlendi. Sosyal medyada bazı vatandaşlar konuyla ilgili olarak yerel yönetimlerin ve barınakların ilgisiz olduğuna dikkat çekerken, bazıları ise hayvanların uyutulması ya da toplatılması gerektiğini savundu. ABD Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezi turistleri uyardı Öte yandan ABD Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezi’nin (CDC) resmi internet sitesinde Türkiye’yi ziyaret edecek turistler için şu ifadelere yer verildi: “Kuduz köpekler Türkiye'de yaygın olarak bulunmaktadır. Türkiye'deyken bir köpek veya başka bir memeli tarafından ısırılırsanız veya tırmalanırsanız, kuduz tedavisi sınırlı olabilir veya hiç olmayabilir. Faaliyetleriniz köpeklerin veya yabani hayvanların yanında olacağınız anlamına geliyorsa seyahatinizden önce kuduz aşısını yaptırmayı düşünün.” Dünya Sağlık Örgütü’nün yayınladığı haritaya göre Türkiye en yüksek kuduz riskli ülkelerden birisi 2021 yılında Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tarafından yayınlanan kuduz haritasına göre Türkiye en yüksek kuduz riskli ülkeler arasında bulunuyor. Bu listede Türkiye, haritadaki en kırmızı ve en tehlikeli kategori olan ‘Endemik insan kuduzu’ sınıfında yer aldı. Yani kuduzun dışarıdan herhangi bir etki olmadan belli bir popülasyonda varlığını sürdürebildiği belirtildi. Sosyal medyadaki vatandaşlar bu konuyu tartışıyorlar Basında yer alan kuduz olayları sonrasında konu sosyal medyada da tartışılmaya başlandı. Sokak hayvanlarının yeteri kadarıyla beslenmediğini düşünen bir grup hayvansever konuyla ilgili olarak diğer vatandaşları suçladı. Hayvanseverlerin bir diğer bölümü ise hayvanlara yuva bulunması gerektiğini ve istikrarlı kısırlaştırma çalışmaları ile sokaktaki hayvan popülasyonun azaltılması gerektiğini anlattı. Tartışmalara dâhil olan diğer vatandaşlar ise hayvanların barınakta toplatılıp bakılması ya da uyutulması gibi seçenekleri gündeme getirdi. “Sokak hayvanlarının aşılaması yetersiz kaldı” Eskişehir’de veterinerlik yapan Tuğçe Kara, Türkiye’nin zaten kuduz hastalığı yönünden eradika (hastalığın etkeni ile birlikte tamamen temizlenmiş) bir ülke olmadığını söyledi. Halen kuduz vakalarının görüldüğünü ifade eden Kara, “Özellikle Şanlıurfa tarafında gözüken kuduz vakalarıyla birlikte Amerika böyle bir karar aldı. Zaten biz Amerika'ya evcil hayvanlarımızı gönderirken kuduz riskli bir bölge olduğumuz için belli başlı prosedürleri işlemek zorundaydık. Son yaşanan olaylardan sonra köpek götürmek imkânsız hale geldi diyebiliriz. Çünkü sokak hayvanlarının aşılaması yetersiz kaldı. Bu belediyelere düşen bir sorumluluk. Sokak hayvanlarına her sene düzenli olarak kuduz aşısı yapılması gerekiyor. Aşıların koruyuculuğu yüzde 100 ama maalesef yetersiz aşılama yapıldığı için bu tarz hastalıkları ne yazık ki hala ülkemizde görüyoruz” dedi. “Bu kararla birlikte yurt dışına hayvan çıkışı iptal edilebilir” Sokakta bulunan hayvanları kısırlaştırmanın ve popülasyonu azaltmanın en temel gereklerinden biri olduğunu belirten Kara, kısırlaştırma esnasında alınan hayvanlara düzenli olarak kuduz aşısı yapılması gerektiğini dile getirdi. Çerçeveli bir çalışmanın programlanmasıyla kuduz vakalarının azaltılmasının çok zor olmadığına değinen Kara, “Size bu kararın sıkıntısını açıklayayım. Veteriner hekim olarak kendi açımdan konuşursam, biz normalde belli başlı prosedürleri işlediğimiz zaman evcil hayvanlarımızın hasta sahipleriyle birlikte yurtdışına ya da Amerika'ya çıkışlarını sağlayabiliyorduk. Şimdi bu kararla birlikte bu süreç artık tamamen iptal edilebilir. Özellikle köpekler açısından sıkıntı çıkabilir. Kedilerde biraz daha risk düşük. Yani vatandaşlar hayvanlarını götüremeyecekler. Onları evladınız gibi düşünün. Sahibi olduğunuz hayvanı yurtdışına ya da Amerika'ya gitme kararı aldığınızda bırakıp gitmeyi istemezsiniz. Bunu kimse istemez” şeklinde konuştu.
Editör: Boğaz Gazetesi