Çanakkale savaşlarının yaşandığı 1914 öncesinde Osmanlı Devleti tarafından İngilizlere kiralık olarak verilen Kıbrıs, savaşta önemli rol oynamıştı. Çanakkale Savaşını bahane eden İngilizlerin adaya el koyması ile 350 yıldır Kıbrıs adasında yaşayan Türkler için adeta zulmün başlangıcı olmuştu. . 1963'te kanlı Noel’ler Kıbrıs Türklerine yönelik adada başlayan soykırıma sessiz kalamayan Türkiye, bir gece ansızın adaya çıkarma yaparak, yıllardır umutla bekleyen Kıbrıslı Türklerini Yunan ve Rum zulmünden kurtarmış, Kuzey Kıbrıs Tük Cumhuriyetini ilan etmişti. Savaşın sona erdiği Adada siyasi mücadele ise devam ediyor. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti 5. Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Çanakkale’den adaya giden Boğaz Medya heyetini kabul ederek tarihi süreç hakkında bilgiler verdi.
Boğaz Medya Yönetim Kurulu Başkanı İsmet Akıncı, Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Hafize Akıncı, Gazeteciler Ogün İnal ve Selim Yazan’ın da yer aldığı ziyaret, KKTC’nin Başkenti Lefkoşa’da Cumhurbaşkanı Konutu’nda gerçekleştirildi. Ziyarette, Çanakkale heyeti Cumhurbaşkanı Ersin Tatar tarafından karşılandı. Ziyarette bir röportaj gerçekleştiren Boğaz Medya ekibinin sorularını yanıtlayan KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, hem Kıbrıs’ın genel durumunu hem de Çanakkale-KKTC bağlantısı ile ilgili önemli açıklamalar yaptı.
Rum ve Yunanların Adada Geçmişleri Yok
Boğaz Medya ekibine Kıbrıs yönetimi olarak verilen mücadeleye ilişkin açıklamalarda bulunarak, Rum ve Yunanlıların adadaki hakimiyetinin tarihine de değinen ve geçmişte adadaki varlıklarının sömürge yıllarında başladığını belirten KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar “Son durum, Güney Kıbrıs Avrupa Birliğine girmiştir. Devlet olmuştur ve Farklı bir devlet olarak bizimle elde ettiği imkanları paylaşmak istememektedirler. Bu hakları bizimle açık ve net paylaşmak istemedikleri için bizim ayrı bir varlık olarak, ayrı bir devlet olarak kabul edilmememiz, devlet olarak tanınmamamız için sürekli olarak bir Propaganda içerisindedirler. Yani Kıbrıs bir bütündür ‘Kıbrıs Cumhuriyeti esastır’ şeklinde. Halbuki Kıbrıs Cumhuriyeti çok iyi niyetlerle 1960 yılında kurulmuştur. Ama 1963 yılında daha anlaşmanın mürekkebi kurmadan Makarios ve arkadaşları adadaki Türklere saldırmış ve adadaki Türkleri devletin dışına itmek suretiyle burayı Yunanistan'a bağlamak için mücadeleleri vermişlerdir. Biz Enosis mücadelesini hiçbir zaman kabul etmedik. Çünkü Kıbrıs, 350 sene Osmanlı Devletinin bir parçasıydı ve Osmanlı İmparatorluğunun Akdeniz'de çok önemli bir toprağı ve kalesiydi. 350 sene, dile kolay ve Kıbrıs'ın tarihine baktığınızda, Ada’dan çok ırklar, medeniyetler gelip geçmiş hiçbir millet bu kadar uzun bir süre adada kalamamış. Rum ve Yunan ikilisinin Kıbrıs adasında geçmişte pek yeri yok. İşte Hıristiyanlık falan derler de Rum veya Yunanlıların böyle bir tarihte yeri yok. Rum ve Yunanlılar ada’ da, işte Osmanlı döneminde bulunan Ortodokslar, Katolikler ve Venedik Osmanlı Katolikleri buradaydı. Onlar da gitti. Ortodokslar da asırlardır burada varlıkları sürdüren, çeşitli farklı ırklara ait insanlar İngiliz sömürge yönetimi döneminde çoğalmaya başladılar” dedi.
Kıbrıs’ın Misak-ı Milli dışında kalması adadaki Türkler İçin yıkım oldu
KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Kıbrıs’ın İngiliz sömürgesi altına girmesi ile Adadaki Türklerin zulmünün başladığını ve hep bir umutla Türk Ordusunun Kıbrıs’ı geri almak için büyük bir umutla beklediklerini dile getirdiği açıklamasının devamında “1878'de Osmanlı Devleti'nin zafiyeti maalesef Kıbrıs Adası’nın bir süreliğine İngiltere'ye kiralanması, Çanakkale Savaşlarının başlaması katı bir duruma dönüşüyor. Çünkü İngiltere Çanakkale'de, Çanakkale Boğazında İngiltere gemilerine, O zamanın komutanlarından Mustafa Kemal Paşa'nın askerlerin saldırması ve İngiliz Donanmasına ait gemilerin Nusret Mayın Gemisinin döktüğü mayınlara çarparak ağır hasar alması ve batmasından sonraki dönemde 5 Kasım 1914’te İngiltere Kıbrıs'a el koyuyor. Kıbrıs'ı İlhak ediyor yani. İngiltere 1878'de kiraladığı Kıbrıs Adasını 5 Kasım 1914'te Çanakkale savaşlarını mazeret göstererek, Kıbrıs'ı resmi olarak İlhak Ediyor. Tabii Osmanlı Devleti bunu kabul etmiyor. Fakat 1923 Lozan antlaşmasıyla maalesef misak-i Milli sınırları dışında kalıyor. Türkiye Cumhuriyeti kuruluyor. Kıbrıs'ta İngiltere'nin resmi bir toprağı oluyor. Egemenliğimizi 1571 sonrası 14 Temmuz 1923 Lozan anlaşması ile İngiltere'ye devrediyor ve bu durum Kıbrıs Türklerin bir yıkımı oluyor. Çünkü Kıbrıs Türkler 1878'de buranın İngiltere kalmasından sonra, acaba Osmanlı Devleti ve sonrasında Türkiye Cumhuriyeti'nin askerleri buraya ne zaman gelecek ve soydaşları ne zaman kurtulacak şeklinde bir umutla hep beklediler” dedi.
Kıbrıs Türk halkını kimse engelleyemez
Cumhurbaşkanı Ersin Tatar "Kıbrıs Türkleri, Çanakkale savaşlarından sonra Türkiye'nin Kurtuluş savaşlarını en yakından izlemişler. Atatürk'ün kahramanlıklarını Atatürk'ün başarılarını, meydan muharebesini, Sakarya Savaşını, Dumlupınar Savaşlarını, Kocatepe'deki bütün o yapılanları, Zafer bayramını ve daha sonra 29 Ekim 1923 Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşunu, Kıbrıs Türk'ü o zamanın iletişim imkansızlıkların rağmen en yakından takip eder ve Atatürk'ün devrimlerini, inkılaplarını Türkiye'den evvel uygulayan bir Kıbrıs Türk’ ünden bahsediyoruz. Dolayısıyla, Kıbrıs Türkü işte böyle bir ana vatanına kendi değerlerine bağlı bir halk. Milli değerleriyle, manevi değerleriyle her zaman bağlı. İngiliz döneminde hem İngiltere'nin hem Rumların ve Yunanlıların Kıbrıs türküne yaptığı mezalime karşı büyük bir direnişle karşı duran, asimilasyonu kabul etmeyen ve kendi kültürel değerleriyle, milli değerleriyle maneviyatın bu topraklarda ayrı bir halk olarak varlığını sürdürmekte kararlı olan Kıbrıs Türk halkını kimse durduramaz, kimse engelleyemez. 1960'ta Kıbrıs Cumhuriyeti kurulurken, Kıbrıs Cumhuriyeti'nin eşit kurucu ortağı olarak yerimizi alıyoruz. 1963'te yine kanlı Noel’ler, Kıbrıs Türk halkına yaptıkları saldırılar ile bizi bu devletin dışına itmeyi planladılar. Ama neticede Kıbrıs Türkleri ona da direndi ve 15 Temmuz 1974'te Yunanistan'daki cunta ve Kıbrıs adasındaki işbirlikçileri Makarios’ u devirmek sureti ile Kıbrıs'ı Yunanistan'a bağlamak için 15 Temmuz 1974'te yaptıkları darbe ve tabii 20 Temmuz 1974 Türkiye'nin buna müdahalesi Mehmetçiklerin adaya çıkması, mücahitlerle birlikte, ada’ da her türlü yaptıklarıyla kahramanlıklarıyla Kıbrıs Barış harekatının başarılı olması ve yeni bir dönem başladı. İşte o günden bu güne Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti kurulmuş ve aradan 50 yıl geçmiştir” dedi.