Kılıçdaroğlu, “Buradan çıktıktan sonra ilk işim deprem bölgesi olan Hatay’a gitmek ve depremzedeleri ziyaret etmek istediğini ve bunu çok arzuladığını söyledi. Davanın çok haksız olduğunu içeride boşu boşuna tutulduğunu ifade etti. Gördüğüm kadarıyla bütün dava dosyasını ezberlemiş durumda. Bütün haksızlıkları teker teker biliyor ve bizlere anlattı. Gerçekten inanılır gibi değil. Her halükarda Cumhuriyet’i ve demokrasiyi savunmak ve kendisini ve arkadaşlarını kararlı olduğunu ifade ettiler” diyen Kılıçdaroğlu şunları kaydetti:
"Biz de cumhuriyeti ve demokrasiyi her koşulda savunacağımızı ve buraya gelişimimizin temel sebebi ise milletin iradesine sahip çıkmak olduğunu kendilerine aktardık. Çünkü Sayın Atalay milletvekilidir ve kendisi hükümlü değil. Bunu bütün milletimizin bilmesi gerekir. Kendisi tutukludur. Yani kendisi hakkında herhangi bir mahkeme kararı söz konusu değil. Kendisi tutuklu olduğu zaman milletvekili seçilebilmesi için dilekçesini veriyor. İlgili savcılıktan sabıka kaydı alıyor. Hiçbir sabıka kaydı olmadığına dair Cumhuriyet Savcılığı'ndan aldığı yazıyı Yüksek Seçim Kurulu’na gönderiyor. Yüksek Seçim Kurulu 11 yargıçla altını önemle çiziyorum Sayın Atalay’ın seçime katılmaya hakkı olduğunu onaylıyorlar. Sayın Atalay da Hatay’dan milletvekili olarak adaylığını koyuyor."
“Mecliste ismi okunuyor ancak kendisi orada olmadığı için yemin edemiyor” diyen CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, “Şimdi TBMM’ne gelip yemin etmesi gerekiyor. Mecliste ismi okunuyor fakat kendisi orada olamadığı için yemin edemiyor. Ardından Can Atalay’ın TBMM’de bütün milletvekillerinin oylarıyla insan hakları komisyonuna seçiliyor. Bu nasıl bir uygulamadır, bu nasıl bir yargılamadır, bu nasıl bir demokrasidir. Fakat Can Atalay hapiste. Buraya gelişimizin temel nedeni TBMM’nin iradesini kamuoyuna duyurmaktır. Hiç kimse milletin iradesiyle seçilmiş bir miletvekilini , hüküm giymemiş bir milletvekilini TBMM’nin iradesini dışlayarak cezaevinde tutamaz. Bu doğru değildir. Bu görev en çok Cumhuriyet Halk Partisi’ne yakışırdı. Çünkü bu ülkeye demokrasi getiren parti biziz. Eğer demokrasi getirdiysek, demokrasiyi bütün kurum ve kurallarıyla yaşatmak zorundayız” şeklinde konuştu. Kılıçdaroğlu basın mensuplarının sorularını yanıtsız bırakarak Marmara Cezaevinden ayrıldı.
Editör: Boğaz Gazetesi