Tezgahlarda, boyutuna göre kilosu 3 ila 7 lira arasında değişen ve birçok hastalığa şifa olduğu bilinen kestane, Alpler'den sonra dünyanın en iyi oksijenine sahip, bin pınarlı Kazdağları'nın birçok noktasında da yaban olarak yetişiyor. Özellikle nem oranı yüksek dere kenarlarındaki sarp arazilerde kendiliğinden yetişen binlerce kestane ağacı, köylü vatandaşlara da ek gelir kapısı oluyor. 5 ilçeye sahip Edremit Körfezi'nde yaşayan vatandaşlar, hasat dönemine girilen kestaneleri toplamak için Kazdağları'nı akın ediyor. Özellikle hafta sonları Edremit ilçesi üzerinden Kazdağları'na çıkanların bazıları, pazarlarda satmak, bazıları da tüketmek için kestane topluyor.

Piknik yapmak ve evlerine götürerek tüketmek amacıyla Burhaniye'nin kırsal Bahadınlı Mahallesi'nden kestane toplamaya çıkan Karakaya çifti, kestane toplamanın zor olduğunu söyledi. Yamaç arazilerde zorluklarla toplanan kestanelerinin, dikenli dış kabuğundan ayrılmasının çok zor olduğunu ifade eden Nevzer Karakaya, "Biz köyümüzden arkadaşlarımızla birlikte Burhaniye'nin Bahadınlı köyünden gelip Kazdağları'na çıktık. Sık sık buraya gelmekteyiz. Havası ve doğası çok güzel. Bugün burada hem piknik yaptık, hem de kışın evimizde yemek için kestane topladık. Yaban kestanelerini toplamak çok zor. Burada dere kenarında ve yamaçlarda kestane ağaçları var. Toplaması çok zor. Toplandıktan sonra ayıklanması da zor bir iş. Ama yemesi kolay ve çok güzel. Kazdağları çok verimli ve cennet gibi bir yer. Burada her şey yetişiyor" dedi.

İbrahim Karakaya ise, "Kestanenin hasat dönemi geldi. Buraya arkadaşlarımızla geldik ve piknik yaparken kestane de topladık. Evimizde tüketeceğiz. Toplaması çok zormuş. Ama akşam mangalda veya soba üzerinde pişirip yemesi çok zevkli oluyor. Allah kestane işçilerine kolaylıklar versin. Bu meyvenin hasadı çok zormuş. Biz zeytinciyiz. Herkes kendi bildiği işi yapıyor" diye konuştu.
Editör: Boğaz Gazetesi