Bu özel bitki, hem sağlık hem de mitolojik anlamıyla dikkat çekiyor. Türkiye’nin eşsiz doğal zenginliklerinden biri olan Kazdağları, farklı bitki türlerini bir hazine olarak barındırıyor. Orman Yüksek Mühendisi Mehmet Akkan, sosyal medya hesabında yaptığı paylaşımda Mazı Meşesi’nin (Quercus infectoria) önemine dikkat çekti. Türkiye’de 18 farklı meşe türü bulunduğunu belirten Akkan, Kazdağları’nda bu türlerden 7’sini gözlemlediğini ifade etti. Mazı Meşesi, ilaç ve deri sanayisinde kullanılan değerli bir bitki olmanın yanı sıra, pelitleriyle yaban hayatı ve küçükbaş hayvanlar için besin kaynağı sağlıyor. Akkan, “Mazı Meşesi’nin tohumları pişirilip tüketilebiliyor, hatta un haline getirilerek ekmek, kek ve pasta yapımında kullanılabiliyor” dedi.
Mazı Meşesi’nin Sağlık Alanındaki Şaşırtıcı Faydaları
Mazı Meşesi, şifalı özellikleriyle de dikkat çekiyor. İshali kesmekten deri hastalıklarının tedavisine kadar geniş bir kullanım alanına sahip. Akkan’ın verdiği bilgiler şu şekilde:
Meşe mazısı toz haline getirilerek günlük 0.5-1 gram tüketiliyor. Alternatif olarak, kaynar suda bekletilerek hazırlanan çay günde 2-3 bardak içiliyor. Egzama, kaşıntı, iltihaplı cilt rahatsızlıkları, ağız içi yaralar ve vajinal yaralarda aktif olarak kullanılıyor. Mazı Meşesi’nin kimyasal yapısında %60-70 oranında gallik tanen, nişasta, şeker ve kalsiyum oksalat bulunuyor. Bu içerikler, ilaç ve kimya sanayinde geniş bir kullanım alanına sahip. Özellikle tannik asit, veterinerlikte ve boya sanayisinde önemli bir ham madde olarak öne çıkıyor.
Mitolojide Meşe Ağacı: Ana Tanrıça’nın Simgesi
Mazı Meşesi sadece modern dünyada değil, mitolojide de derin bir anlam taşıyor. Eski Yunan’da Zeus’un kutsal ağacı olarak bilinen meşe, büyücüler ve kahinler tarafından da kutsal kabul edilirdi.Neolitik ve Paleolitik çağlarda meşe, ana tanrıçanın bedeni olarak görülürken, meşe kavuğu tanrıçanın rahmiyle özdeşleştirilirdi. Anadolu’da yaşayan Galatlar döneminde ise meşe kesmek ölümle cezalandırılırdı. Mehmet Akkan’ın ifadelerine göre, Kurtuluş Savaşı döneminde Anadolu’nun meşeleri, kıtlık yıllarında halkı açlıktan kurtaran bir sigorta görevi görmüştür. Meşe ağaçlarının gövdesinden elde edilen odunlar ve palamutlar, insanların hayatta kalmasını sağlamıştır.
Mazı Meşesi: Ekonomik ve Ekolojik Değer
Mazı Meşesi, ekonomik açıdan da büyük bir değer taşıyor. Deri sanayisinde tabaklama işlemlerinde, boya üretiminde ve mürekkep sabitleyici olarak kullanılmaktadır. Ayrıca, şifa kaynağı olan tannik asit, ilaç sanayinde ve veterinerlikte büyük bir role sahiptir. Kazdağları’nın eşsiz doğasının bir parçası olan Mazı Meşesi, bölgenin biyolojik çeşitliliğini ve ekosistemini koruma adına da büyük önem taşıyor. Mehmet Akkan, doğanın bizlere sunduğu bu zenginliği korumanın önemine vurgu yaparak, ormanların yalnızca ekolojik değil, ekonomik ve kültürel açıdan da yaşamsal bir değer taşıdığını belirtti.
Kazdağları’nda bulunan Mazı Meşesi, binlerce yıllık geçmişi ve sayısız faydasıyla gelecek nesillere aktarılması gereken bir miras olarak karşımıza çıkıyor.
