Çanakkale’nin Eceabat ilçesinde 1 Temmuz’da faaliyete geçen Kabatepe Orman Kamp Alanı’na, ziyaretçiler büyük ilgi gösteriyor. Kişi başı 5 TL; araba ile 20 TL verilerek günübirlik giriş sağlanabilen Kabatepe’de yeni bir sistem de devreye girdi. Konu hakkında açıklamada bulunan Eceabat Belediye Başkanı Saim Zileli, “Dar gelirli insanların da gelip alandan yararlanması için kişi başı 35 TL vererek tüm sezon boyunca giriş sağlayabileceği abonmanlık sistemine geçtik” dedi. Başkan Zileli, bir süredir kamp yapılamayan Kabatepe’de, gerekli izinlerin alınıp, seneye kamp alanının da açılacağını aktardı.

Bu sene Eceabat Belediyesi’nin işletmeciliğini aldığı Kabatepe Orman Kamp Alanı, açılışının ardından yoğun ilgi görüyor. Korona virüsü tedbirleri kapsamında sosyal mesafeye uygun olarak yerleştirilen şemsiyeler, günlük olarak kişi başı 5 TL ile kiralanabiliyor. Kamp, vatandaşlara 08.00-20.00 arasında hizmet veriyor. Kabatepe Orman Kampı hakkında bilgi veren Eceabat Belediye Başkanı Saim Zileli, bu yıl ‘abonman kart’ adını verdikleri bir sisteme de geçiş yapıldığını aktardı. Konser gibi çeşitli aktivitelerin de yapılması düşünülen Kabatepe’de, önümüzdeki günlerde altın ödüllü Plaj Voleybolu Turnuvası düzenlenecek.

Açıklama yok.

“BURAYI ÖNCELİKLE ECEABAT’IN VİTRİNİ HALİNE GETİRMEMİZ LAZIM”
Eceabat Belediye Başkanı Saim Zileli, Kabatepe Orman Kamp Alanını ve alanda yapılan faaliyetleri şu şekilde anlattı: “Ülkemizdeki en büyük sorun ekonomi biliyorsunuz. Dar gelirli insanların da gelip kamplardan yararlanması için, biz Eceabat Belediyesi adına ‘Abonman Kart’ veriyoruz. Kişi başı 35 TL vererek tüm sezon boyunca giriş sağlayabiliyor. Aracıyla da gelirse 100 TL’ye kartı alarak yine tüm sezon boyunca kampanyadan yararlanabilir. Eceabat dışından gelenler için yine kişi başı 55 TL abonman, araç girişi ise 120 TL olarak belirlendi. Misafirlerimizin ayrıca feribot geçişi için para ödeyeceğiniz düşünerek yükseltmedik onu. Fiyatları biz belirlemiyoruz. Alan Başkanlığı’nın şartnamesine uygun ilerliyoruz. Kapı girişinde ziyaretçilerimiz görebilir tabelasını. Geçen yıl kişi başı giriş 4 TL; araba girişi ise 12 TL imiş. Genel olarak baktığınızda hizmet de veriyoruz burada, suyudur; elektriğidir, çöpüdür; personel maliyedir… Bu şekilde baktığınız zaman para kazanma amacımız yok. Belediye olarak 18 kişilik yeni bir istihdam sağlıyoruz. Bu konuda popülist değil, gerçekçi olmamız lazım. Belediyemiz de kendi bütçesini karşılayacak kadar zengin değil. Bir nevi aslında ‘Katılımcı Kooperatif’ diyelim. Yani, sizler abonman olarak buraya girdiğiniz zaman buradaki temizliğin payı olarak düşündük. Ortalama personel maliyeti üzerinden tespit ettik; araçları da elektriği ve çöp nakliyesini bağlayarak çıkarmaya çalıştık. Çünkü kiramız çok yüksek miktarda. Dediğimiz gibi, asla para kazanma amacımız yok, burayı öncelikle Eceabat’ın vitrini haline getirmemiz lazım. Biliyorsunuz Demre plajı var; Alanya plajı var; Finike; Kaş; Kumluca tarafları var, biz de en az onlar kadar güzel kumsala sahip olduğumuz halde bu ismi yakalayamadık. Bizim bu ismi yakalamamız lazım. Zaten bizim, turizm ile geçinmemiz lazım. Bunun üzerine düşündük, dedik ki nasıl yapabiliriz? Cevabımız, hijyen ve disiplin. Yoksa herkes para kazanabilir. Jet- ski koyabiliriz, daha farklı eğlence sektörlerini getirebiliriz. Ama ticaretteki mantaliteye bakmak gerekiyor, o da bir yerde kısır bir döngüye dönüşüyor. Dolayısıyla bizim önceliğimiz insana değinmek. Böyle bir coğrafyada, ‘Şehitler Diyar’ında, böyle güzel tatil yapabilmek için belirli maliyetinin de olması gerekiyor. Şu ana kadar da başarılı olduğumuzu düşünüyorum. Acemiliğimiz, hatamız da çok olabilir ama mutlaka telafi etmeye çalışıyoruz. Takip edilmesi gerekiyor, boş boş bırakılmaması gerekiyor. Turizm bölgelerinde isim çok önemli. Henüz sahile büfe hizmeti veremiyoruz çünkü çalışan kişinin günde ortalama en az 100 defa gitmesi lazım. 100 TL bunun günlük yevmiyesi olsa, her gidiş-gelişinde bunun ciddi bir maliyeti olur bu da suya, tosta, gözlemeye biner. Fiyatları yükseltmemek için bulunduğumuz yerden çalışıyoruz.”

Açıklama yok.

“BURASI GENÇLİKLERİN GEÇTİĞİ, ANILARIN BOL OLDUĞU BİR YERDİ”
“Yaklaşık 20 senedir bu alanda kamp yapımına izin verilmiyor. Ama biz kamp alanını önümüzdeki yıl açmak istiyoruz. Herkes istiyor o kısmın açılmasını ancak belirli bir disiplin içerisinde olması lazım. Bu yıl yetişmedi, seneye büyük bir ihtimalle –Alan Başkanımız İsmail Kaşdemir’in söylediğine istinaden söylüyorum, o da çok istiyor- Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın disiplinine uyarak açabileceğiz diye umut ediyoruz. Orman Kampının açılması, Belediye’nin nezdinde bu girişimde bulunmamızın sebebi ise, geçmişten gelen hislerimiz. Burası gençliklerin geçtiği, anıların bol olduğu bir yerdi. Tekrar onu canlandırabilirsek burada, o tarihsel özelliğini, o canlılığını, dostlukları yaşayabilirsek, eğer o formatı yakalayabilirsek çok daha iyi olur diye düşünüyorum.”



“AKDENİZ’DE GİBİ DENİZE GİREBİLİYORUZ AYRICA AKŞAMA MARMARA’YA SERİN BİR HAVAYA GİDEBİLİYORUZ”
“Ziyaretçi sayımızda ciddi bir yükselme var. Özellikle korona virüsünü göz önünde bulundurarak tabloya baktığımızda Eceabat, Merkez’de ciddi bir ziyaretçi azalması vardı. 1 Temmuz itibariyle normalleşmenin başlamasıyla Eceabat’ta bu yoğunluk oluşmadı. Sebebi poyraz alan bir bölge olması, Kabatepe’de poyraz yok. Burada Akdeniz iklimini yaşıyorsunuz, Eceabat’a gittiğinizde daha serin bir havayla karşılaşıyorsunuz. Bu da bizim büyük bir şansımız, Akdeniz’de gibi denize girebiliyorsun ayrıca akşama Marmara’ya serin bir havaya gidebiliyoruz.”

Açıklama yok.

“EN ÖNEMLİ ŞEY BİLİNÇLENDİRMEK”
Başkan Zileli Kabatepe Orman Kamp Alanı’nda korona virüsüne karşı aldıkları tedbirleri, “Korona kural ve kaideler belli ancak öncelikle bireyin kendini koruması lazım. Her ne kadar yasalara uygun yönetmelikler olsa da, sonunda insan kendi odaklı bir korunma şeklini oluşturmalıdır. Bu bir virüstür; sağlık olayıdır. Bugün korona virüsü vardır, yarın korona olmayan bir virüs olacaktır. Ben kişisel temizliğime dikkat etmezsem, sosyal mesafemi korumazsam ne kadar yönetmelik çıkartsak bile, belirli bir başarıya ulaşamayız. O yüzden ben bireyin öncelikle kendini koruma altına almasını istiyorum. Yaşam tarzlarımızın değişmesi gerektiğine inanıyorum. Akdeniz toplum kültürü özelliğiyle birbirimizle çok tokalaşıp öpüşmemiz gerektiğine inanıyorum. Ayrıca temizliği yeniden öğreniyoruz. Temiz olmak günde bir defa duş almak değildir. Her dış temasta yeniden temizlenmek gerektiğine inanıyorum. Tabii klasik yönetmelikteki tüm önlemleri aldık. Dezenfektandır, sosyal mesafedir… Şemsiyelerimize baktığınızda, gayet nizami bir şekilde hatta yönetmeliktekinin üzerine çıkarak düzenlendik. Yönetmelikte 2 metre diyor ise biz 4 metreye çıkardık bu mesafeyi. Bunlar bir öngörüdür. Yeterli midir? Yeterli olacağını pek zannetmiyorum. Ben bölgesel tedbir alınması gerektiğine inananlardanım. İşte deniyor ki, Şahinbey Belediyesi geliyor, sıkıntı yaratıyor. Tamam, olabilir, ama İstanbul da geliyor, hem de birinci sırada. Ülkedeki korona virüsünün yüzde 53’ünün orada olduğu bahsediliyor. İşte İzmir’de bu kadar, Ankara’da bu kadar… Bütün bu insanlar dolaşım halinde olduğu sürece elbette birbirimizden etkileneceğiz. Ama dediğim gibi yine, sosyal mesafeye dikkat etmemiz, en önemli şey bilinçlendirmek. Yoksa kural, kaide veya yönetmelik çıkarmakla başarılı olunacağına inanmıyorum. Toplumların bölgesel olarak yaşam biçimleri birbirinden farklı ama bizim Çanakkale’mizin Eceabat’ımızda gerçekten farklı bir hemşericilik ilkemiz var. Herkes temizliğine de hijyenine de çok dikkat ediyor. Televizyonlarda gördüğümüz çöp dağları; kenarlara atılan çöpler bizim buralarda çok çok minimize. Atmak isteyen de onu görüp atmıyor yani utanıyor. Yani üzüm üzüme bakıyor. Keşke Türkiye ortalamamız, Eceabat’ımız, Çanakkale’miz gibi olsa, çok daha başarılı oluruz” şeklinde anlattı.

Açıklama yok.


“GÜNLÜK 500 İLA BİN KADAR MİSAFİRİMİZ OLDU”
Eceabat Belediyesi Meclis Üyesi Timur Koşal ise, “Alışveriş yerimizin iki cephesinde 4 ayrı dezenfektanımız var. Hemen ilk fırsatta kuruldu. Özellikle tuvaletlerimizin ve duşlarımızın hijyenine dikkat ediyoruz. Bu arada sizin aracılığınızla buraya gelen misafirlerimize teşekkür ediyorum. 3 gündür tuvaletlerimiz kirlenmiyor, nezih bir kitle burada deniz, güneş ve çam havasından faydalanıyor. Önümüzdeki günlerde özellikle spor aktivitelerimiz var. Altın ödüllü voleybol turnuvamız var. Pop veya rock konserleri düzenlemeyi düşünüyoruz, izinleri alabilirsek. Yine sosyal belediyecilik anlayışıyla halka hizmeti prensip edindiğimiz bir fiyat politikası izliyoruz. Perakende satış fiyatlarıyla hareket ediyoruz. Evet, biz, tabii ki kâr amacı güdüyoruz ama asıl önemli olan özellikle korona virüsünden sonra büyük bir harekete dönüşen tatilci topluluğuna hem hizmet verebilmek hem de onların yüksek fiyatlarla kandırılmadan alışverişini sağlamak olduğunu düşünüyoruz. Bununla ilgili başkanımız planlamayı yaptı. Su bakkalda 1 buçuk lira; biz de burada 1 buçuk liraya satıyoruz. Biz pek çoğu şeyi piyasasının altında satıyoruz. Tabii çoğu firma bizim bu davranışımızdan mustarip olacaktır ama amacımız halkın özlediği hizmeti sunabilmek. Geçtiğimiz günlerde günlük 500 ila bin kadar misafirimiz oldu. İlk hafta sonumuzda tahmini 2 bin- 2 bin 500 arası misafir ağırladık“ ifadelerini kullandı.

Açıklama yok.

“MUTFAKTA FİYATLAR GEÇEN SENELERE GÖRE ÇOK UYGUN”
Kabatepe Orman Kamp Alanı Mutfak Sorumlusu Sercan Akça, faaliyetler ile ilgili olarak şunları söyledi: “Menümüz ilk etapta zayıf gibi. Gözleme çeşitlerimiz var bütün her şeyini kendimiz hazırlıyoruz. Hazır almıyoruz. Kasap köftemiz var yine kendimiz hazırlıyoruz her şeyi. Kıymamızı Eceabat’tan kendimiz çektiriyoruz. Tost çeşitlerimiz var. Yine ekmeğini burada kendimiz yaptırıyoruz. Çiğ börek var, onu da burada kadın arkadaşlarımız yapıyor. Fiyatlar geçen senelere göre çok uygun ve daha da düşük diyebilirim. Gözlemelerimiz 8 lira 9 lira. Daha önce 15 liraya satılmış, halen piyasada 15 liraya satılıyor. Fiyat politikasında sosyal belediyeci, halkçı bir politika standardımız. Şimdi altyapı yapıp nasip olursa bir dahaki seneye menüyü biraz daha genişletebiliriz. İstek üzerine menüye ürünler koyabiliriz. Satışlar şu an çok iyi. Şöyle diyeyim son 4-5 saattir hiç durmadan ürün çıkarttık. Şu an en çok gözleme tercih ediliyor. Köfteye falan giremedik, gözleme ve tosttan dolayı. Çünkü biraz daha çocuk kısım çok olduğu için gözleme ve tostu çok istiyorlar patates kızartmasına bayılıyorlar. Hamburger satışlarımız da oldu. Daha yeni başladığımız için yavaş yavaş başladık. Karışıklık çok olmasın diye biraz kıstık. Vejetaryenler için de gözlemelerimiz var. Köyden kapya biber aldık, Patlıcanlı gözlememiz var. Ürünlerimizin çoğu Eceabat’tan geliyor.”

Açıklama yok.

“İSTANBUL BURAYI ÇOK TERCİH EDİYOR”
“Çanakkale, İstanbul burayı tercih ediyor. Özellikle İstanbul burayı çok tercih ediyor. Bir misafirimiz vardı. Eceabat’ta bir pansiyonda kalıyordu her gün buraya geliyorlardı. Bir hafta sonra tekrar gelip 15 gün daha kalacaklarını söylediler. Burada kamp alanı olmadığı için gelen misafirlerimiz Eceabat Merkez’de barınacaklar. Hatta bugün karşılaştığım bir şeyi söyleyeyim. Gelibolulun güneyli sahilleri çok turist alır. Yazlıkçılar vardır. Biz bugün güneyli sahilinden bir misafir ağırladık. Yani orayı tercih etmeyip buraya gelmiş. Belki de değişiklik olsun diye geldiler.”

Açıklama yok.

“BAŞKAN VE EŞİ İLE HEP BERABER ÇALIŞIYORUZ”
Kıbrıs’ta gastronomi öğrencisi olan ve mutfakta çalışan 23 yaşındaki Tuğçe Demirel ise, “Yeni yeni malzemeler gelmeye başladı ama mutfağımız 1 Temmuz’dan bu yana açık. Pek çoğumuz Eceabatlı olduğumuz için birbirimizi tanıyoruz ama tanımadığımız insanlarla yine beraber çalışacağız. Enerjiyi tutturduk, güzel bir enerji var şuan içeride. Az önce içeride müthiş bir kalabalık oldu. Hatta Belediye Başkanı ve saygıdeğer eşi geldi, hep beraber çalıştık. Gözleme için saç tavası siparişi verdik. Pişi yapmak istiyoruz. Onun harcını hazırlamaya başlayacağız çünkü hamurunun açılması gerekiyor, biraz daha emek isteyen bir iş” diyerek büfedeki durumları aktardı.

Kabatepe Orman Kampı’na, Eceabat Feribot İskelesi’nin önünden kalkan Kabatepe-Gökçeada minibüsleri ile ulaşım sağlanabiliyor. Minibüslerin ücreti ise, bu yıl kişi başı 8 TL olarak belirlendi.

Sevi Gözay UĞURLU
Editör: Boğaz Gazetesi